Herkes Filikalara !!!
Günah çıkarmak istiyorum dedi adam her hafta yaptığı gibi. İkiye ayrılmış bölmenin diğer tarafındaki peder dikkatlice dinledi veya akşam yemeğinde ne yesem diyordu içinden. Adam içini döktü. Peder affedilmesini sağladı. Adam içini döktü kendini affetti.
Baba bak ne yaptım dedi çocuk. Az sonra bakıyorum oğlum. Baba yorgundu haliyle eve geldiğinde. Anne öğütlemişti yorgun olduğunda ısrar etme diye. Baba hep yorgun oluyordu ne yazık ki. Anne de hep bir telaş içinde. Bekledi çocuk TV’nin önünde sıranın kendisine gelmesini.
Az sonra diyordu yayındaki ses, az sonra…
Öğretmenim dedi ince kısık ses.
Sonra biraz yüksek perdeden ve ceketi çekiştirerek yineledi Öğretmenim…
Zar zor görüşme fırsatı bulduğu veliye odaklanmıştı öğretmen. Çocuğu ile ilgilenmiyor, iş güç vs şeylerden bahsediyordu. Bahane dedi içinden, tek istediğim 15-20 dk günlük. Çocuktan önemli olamazdı ki söylediği hiçbir şey.
Ceketi çekiştiriliyordu hala…
Koşarak yanına geldiği annesi diziye ağlıyordu, çocuklarının istemediği ve huzurevine gönderilmek istenen yaşlı amcanın öykülendiği. Kızım bitmek üzere baban yardımcı olsun dedi kibar bir şekilde, az önce babası tarafından kendisine yönlendirilen kızına.
İçinden dua ediyordu bir yandan sonumuz hayır olsun diye bakarken yavrusunun ardından.
Ne olduğunu anlamamıştı kimse, su alıyordu gemi bir yerden. Her şey doğru gibiydi sanki. Batıyordu yine de gemi, her şey bu kadar doğru gibiyken.
Dinlememişti kimse aceleye getirildiğini söyleyen mühendisi. Dinlememek hastalık gibiydi bu çağda.
Çocuk olsa dinlerdi halbuki…
Her şeyin bir acelesi var gibiydi. Herkes, her şey bir telaş içindeydi. Zaman yoktu hiçbir şey için, onca şeyin içinde.
Her şey, herkes ve hayatın kendisi, su alan bir gemiden kaçışanlar gibi bir telaş içindeydi.
Önce kadınlar ve çocuklar diye bağırdı kaptan, filikalara koşturan kalabalığa…
Önce kadınlar ve ÇOCUKLAR !!!
Bir tek çocuklar dinledi, kimse fark etmedi…
Günah çıkarmak istiyorum dedi adam, izlediğim filmde. Dinledi mi peder bilmiyorum. İçini döktü.
Topladılar birlikte; Vicdanı ve kendisi…
Görüntülenme Sayısı:Google.Apis.Requests.RequestError User does not have sufficient permissions for this profile. [403] Errors [ Message[User does not have sufficient permissions for this profile.] Location[ - ] Reason[insufficientPermissions] Domain[global] ]
Önce anne mutlu olmalı...Anne mutlu olursa çocuklar da,baba da mutlu olur .Anneler eğitimli olmalı diyordu peder ...Ailede paylaşım olmalı ,ailenin yükü anneye yıkılmamalı ,TV olmamalı evlerde diyordu peder...İnsanları dinlemenin önemli olduğunu söylüyordu peder...Günah çıkarmak işe yaramıyordu...Çocuklar dinlenmeliydi büyümeden,değer verilmeliydi zamanında...Eline sağlık zümrem.
Esin Özbay
17.11.2014
Çok teşekkürler zümrem.
Arslan Gürbüz
19.11.2014
Ne anlattıgını anlamayıp bidaha bidaha anlattırdıgım günlerimiz geldi aklima , dönüp ikinci defa,üçüncü defa okuyunca;) seni sindire sindire anlamayı seviyorum arkadaşim diyeyim de daha fazla batmayayım ya ;)
Çocukların cebini,karnını doyurmaktan ziyade ruhunu doyurmayı bi ögrenebilseydik!
selda yamaçlı
18.11.2014
Sindire sindire dinlemek işte :) Katılıyorum sözlerine, ruhunu doyurmak önce...
Arslan Gürbüz
19.11.2014
İçten pazarlıksız sabırla dinlemek...İşte bütün mesele bu.Bir çivi yüzünden bir ordunun savaşı kaybetmesi gibi yani...Zaten gözlerinden anlarsınız karşınızdakinin sizi içtenlikle dinleyip dinlemediğini...Zor bir durum Hocam.Beni ikileme sokup kendimi muhasebeye çektirdiğiniz için canı gönülden teşekkürler...
Mustafa Küçük
18.11.2014
Öyleyse Göz kulaktan önce geliyor dinleme işinde. Ben teşekkür ederim öğretmenim değerli katkınıza.
Arslan Gürbüz
19.11.2014
yanlış kurulan denklemlerin yeniden yapılandırılmasına katkı veren öğretmen-Öğrenme yoldaşım yaptın yapacağını yine....
Sedat Subaşı
19.11.2014
Değer vermek en basit çözümlerden biriydi lise bilgilerim beni yanıltmıyorsa. Çok teşekkür ediyorum üstat-yoldaş, iyi ki varsın. Dostkal.
Arslan Gürbüz
22.11.2014
Beni en çok ne şaşırtıyor biliyor musun? Dinlememek bizim toplum için o kadar büyük bir sorun olmasına rağmen, bizler en çok okuma-yazmaya odaklanıyoruz..Öğrenemedik, öğretemedik...:(
FİLİZ GÜMÜŞ
21.11.2014
Hastalığa doğru teşhis, yanlış tedavi gibi. Farkındayız belki, yine de odak noktamızı değiştiremiyoruz. Çok teşekkür ediyorum katkınıza zümrem.
Arslan Gürbüz
22.11.2014