Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
YA DOĞRU BİLDİKLERİMİZ YANLIŞSA

YA DOĞRU BİLDİKLERİMİZ YANLIŞSA

YA DOĞRU BİLDİKLERİMİZ YANLIŞSA

Ağustosböceği ile Karınca” öyküsünü bilmeyen yoktur herhalde. Tüm yaz boyunca çalışan didinen sevimli karıncayla ona inat, yan gelip yatan, saz çalıp şarkılar söyleyen, eğlence düşkünü ağustosböceğinin öyküsünü.

Yıllarca bu öyküyü anlattık bilmeyenlere ve çocuklara hep çalışkanlığı öğretmek için karıncayı örnek gösterdik. Ağustos böceğine ise “Tembel” dedik, “Vurdumduymaz” dedik, “Çalışmazsanız onun gibi alay konusu olursunuz” dedik, öğüt verdiklerimize. Karıncayı yücelttik, onu ise hep yerdik, ne büyük haksızlık ettik ona, hiç bilmedik gerçeği...

Oysa o bir anneydi, hem de en özverili anne. Peki, karınca gece gündüz çalışırken o neden hep oturuyordu hiç kalkmıyordu yerinden, neden saz çalıp durmadan şarkılar söylüyordu?

Çünkü ağustosböceği yumurtalarını henüz bırakmıştı ve yumurtalarının olgunlaşıp birer yavru olması için çok yüksek bir ısıya gerek vardı. Hem de öyle yüksek bir ısı ki ağustos sıcağının o kavurucu etkisi bile az geliyordu. Bu yüzden ağustosböceği o sıcakta yumurtalarının üzerinde durmak zorundaydı. Yumurtalarının olgunlaşması için her şeyi yapmalıydı ve biz bunu hiç anlamıyorduk. Ve bu ısı hâlâ yetmiyordu; daha fazla ısı için yumurtalarına kanatlarını sürtüyor, çırpınıyor çırpınıyordu yavruları için... Biz bunu da eğlence sanıyorduk kanatlarından çıkan vızıltıları duyup, ağustosböceği saz çalıyor diyorduk ne de çok yanılıyorduk... Bu da yetmezmiş gibi sıcaktan kavrulan, vücudunu parçalarcasına kendini mahveden bu annenin iniltilerini, çığlıklarını anlamıyor ve ağustosböceğini şarkı söylemekle suçluyorduk; nasıl da yanılıyorduk. Ve kış boyunca zor durumda kalmasına aldırmıyor, “O bunu hak ediyor” bile diyorduk.

Ama onu anlayan birisi vardı. Yakın dostu karınca aslında onun ne denli acı çektiğini biliyordu ve ona “Sabret dostum tüm bu acıların karşılığında mutlu olacaksın” diyordu. “Yavrularını kucağına aldığında tüm bu çektiklerine değecek, o anki mutluluğunu birlikte paylaşacağız. Çünkü ben ikimize hatta yavrularına da yetecek kadar yiyecek topluyorum.”

Biz ise karıncayı da suçluyorduk, belki de. Yaz gelip geçip de kış iyiden iyiye kendini gösterdiğinde karınca ağustosböceğine “Yazın çaldın saz, şimdi oyna biraz” demiyordu da aslında, biz yanlış anlamıştık o tümceyi, “Dostum çok çektin bu yaz, şimdi rahatla biraz” diyordu. Ve yemeğini ağustosböceği ve minik yavrularıyla paylaşıyordu...

Şimdi herkesten kendisini ağustosböceğinin yerine koymasını istiyorum. O kadar özveri göstereceksin, onca acı ve eziyet çekeceksin. Ve sonra bunun karşılığını almayı bir kenara bırakın çevreniz tarafından horlanıp, küçük görüleceksiniz. Ne kadar da acı verici!

İşte bu yüzden, insanlar karşısındakinin durumunu hiç düşünmeden onları yargılamamalı, onun sergilediği davranışın altındaki nedenleri görebilmeli ve ona gerektiğinde kucak açıp yardım edebilmeli, çünkü gerçek sevgi bu dayanışmanın içinde gizli.

Gelin, işe ağustosböceklerinden özür dileyerek başlayalım. Ve bundan sonra insanların hareketlerinin nedenlerini dinlemeden onları yargılamayalım; aksine sorunlarını çözmek için onlara yardım ed

Öğretmenler "ALDANMIYOR" Bilesiniz

Öğretmenler "ALDANMIYOR" Bilesiniz


Öğretmenler "ALDANMIYOR" Bilesiniz

Bu rakamlar verilirken diğer meslek mensuplarının aldıklarını kıskanmak veya çok görmek değil aksine diğer ülkelerle kıyasladığımızda diğer kamu çalışanları da hak ettiklerini alamadıkları görülecektir. 
                                                                       2002                         2012
1 En Düşük Memur Maaşı                                   293 Milyon TL           1.775 TL
2 Hemşire Lise Mezunu                                      340 Milyon TL           1.993 TL
3 Öğretmen                                                      562 Milyon TL           1.865 TL
4 Polis                                                              591 milyon TL          2.434 TL
5 Uzman Doktor                                                810 milyon TL           3.493 TL
6 Avukat                                                           780 milyon TL          3.457 TL


NOT: Yukarıdaki ifadede tüm memur maaşları en düşük derecede, evli, eşi çalışmayan ve iki çocuk esası dikkate alınarak yazılmıştır.

Sadece yukarıdaki ifadelerle binlerce sayfa yazı yazılabilir. Ancak rakamların dili daha etkili kanaatimce. Mamafih biz de anlamayanlara bazı açıklayıcı ifadelerde bulunalım.

2002’de öğretmen maaşı en düşük devlet memur maaşından yaklaşık % 100 fazla iken bugün ancak % 7-8 fazladır.

2002’de öğretmen maaşı lise mezunu hemşirenin maaşından %75 fazla iken bugün % 7 daha az . Evet % 7 daha az.

2002’de öğretmen maaşı uzman doktor maaşından % 43 az iken bugün %95&rsqu

Alice Harikalar Diyarında

Alice Harikalar Diyarında

Ormanda bir tavşanın peşinden koşar alice, yol ikiye ayrılır, tavşan durur alice de durur. Alice tavşana bişey sorar; hangi yoldan gideyim diye. Tavşanın verdiği cevap; “nereye gideceğini bilmiyorsan hangi yoldan gittiğinin hiçbir önemi yok” der tavşan. Siz nereye gittiğinizi biliyor musunuz? Yoksa birilerine sorma ihtiyacı mı hissediyorsunuz?

Kendimi her zaman mutlu hissederim. Neden biliyor musunuz?

Kendimi her zaman mutlu hissederim. Neden biliyor musunuz?

Kendimi her zaman mutlu hissederim. Neden biliyor musunuz?

Çünkü kimseden bir şey ummam. Beklentiler daima yaralar.Hayat kısadır. Öyleyse hayatınızı sevin. Mutlu olun ve gülümsemeye devam edin.

Sadece kendiniz için yaşayın ve;

— Konuşmadan önce dinleyin,

— Yazmadan önce düşünün,

— Harcamadan önce kazanın,

— Dua etmeden önce bağışlayın,

— İncitmeden önce hissedin,

— Nefret etmeden önce sevin,

— Vazgeçmeden önce çabalayın,

— Ölmeden önce yaşayın.

Hayat budur. Onu hissedin, onu yaşayın ve ondan hoşnut olun.

[ William Shakespeare ]

Örav, Yusuf Ziya Güldere ve Geleceği Aydınlatmak.

Örav, Yusuf Ziya Güldere ve Geleceği Aydınlatmak.

Biz okulumuzda okul temelli mesleki gelişim çalışmasına (http://otmg.meb.gov.tr)  başladık. Bu çalışmalar okulumuzda ciddi anlamda değişimin öncüsü oldu. Hatta devrim yaptı dersek yeridir. Bunun için üç kişiye teşekkür etmek istiyorum.

1-Okul temelli mesleki geli,şim çalışma kılavuzuna uygun olarak her öğretmen için mesleki gelişim dosyası hazırladık. Mesleki gelişim için Öğretmen Genel yeterlilikleri çalışmasında Yusuf Ziya Güldere Hocam'da yer almıştı. (Kitapta halen sizin isminiz yazıyor.) Yuzuf Ziya hocam emeğinize sağlık. Yaptığınız çalışmalar geleceği aydınlatacak. Belki bu çalışmayı yaptığınızda sizlerin motivasyonunuzu olumsuz etkileyen kişisel ve durumlar olmuş olabilir. Ancak hiçbir güzel çalışma boşa gitmez. Yaptığınız çalışma geleceği aydınlatacak bir çalışma. Çalışmanız kurumumuzdaki değişimin öncüsü oldu. Yusuf Ziya Hocam Emeğinize yüreğinize sağlık. Çok teşekkür ederim.

2-Okul temelli mesleki çalışma kapsamında öğretmenler

a-kitap, makale, rapor, okuma,

b-seminer, kurs, toplantıya katılma, eğitimle ilgili film izleme,

c-araştırma, inceleme, vb. çalışmalar yapmaktadır.

Bende KZE olarak edindiğim deneyimleri arkadaşlarımla paylaşıyorum. e-kampüsteki güncelerde yer alan makale ve güzel yazıların çıktısını alıp öğretmenlere dağıtıyorum. Öğretmenlerde okuyup önemli gördükleri yerin altını çizdikten sonra mesleki gelişim dosyalarına koyuyorlar. Öğretmenler okudukları mesleki gelişim ile ilgili her kitap hakkında değerlendirme formu dolduruyor. İzlediği eğitimle ilgili her film hakkında da değerlendirme formu dolduruyor. Makaleler konusunda ÖRAV ve günceler kurumumuzun mesleki gelişimine önemli katkılar sundu. Bunun için böyle bir vakfın kuruluşuna ön ayak olduğu, günceler gibi önemli bir paylaşım sisteminin kurulmasında öncü olduğu için Kayhan KARLI Hocama çok teşekkür ederim.

3- Günceye yazdıkları makaleler ve güzel yazılarla kurumsal yönden gelişimimize katkı sağlayan tüm ÖRAV ailesine en içten teşekkürlerimi sunarım. Örav ailesinin çalışmaları geleceğin Türkiye'sinin şekillenmesinde önemli katkılar sunacağına yürekten inanıyoruz. İyi ki varsın ÖRAV.