Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
GİTMEK Mİ? KALMAK MI? 1 Beğendim Spam Favorilerime Ekle Değerlendir

GİTMEK Mİ? KALMAK MI?

MERHABA

Cesur Sorular ile Koçluk Dersimizde bu haftaki konumuz değişimdi. Bu şiir  nasıl da güzel anlatıyor değişimin düşündürdüklerini, konuşmalarımızı. Can Yücel'e teşekkürler.

GİTMEK

Bugünlerde herkes gitmek istiyor.
Küçük bir sahil kasabasına,
Bir başka ülkeye, dağlara, uzaklara...

Hayatından memnun olan yok.
Kiminle konuşsam aynı şey...
Herşeyi, herkesi bırakıp gitme isteği.

Öyle "yanına almak istediği üç şey" falan yok.
Bir kendisi.
Bu yeter zaten.
Herşeyi, herkesi götürdün demektir.
Keşke kendini bırakıp gidebilse insan.
Ama olmuyor.

Hadi kendimize razıyız diyelim, öteki de olmuyor.
Yani herşeyi yüzüstü bırakmak göze alınmıyor.

Böyle gidiyoruz işte.
Bir yanımız "kalk gidelim",
öbür yanımız "otur" diyor.

"Otur" diyen kazanıyor.
O yan kalabalık zira...
İş, güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile,
Güvende olma duygusu...
En kötüsü alışkanlık.
Alışkanlığın verdiği rahatlık,
Monotonluğun doğurduğu bıkkınlığı yeniyor.
Kalıyoruz...
Kuş olup uçmak isterken, ağaç olup kök salıyoruz.

Evlenmeler...
Bir çocuk daha doğurmalar...
Borçlara girmeler...
İşi büyütmeler...
Bir köpek bile bizi uçmaktan alıkoyabiliyor.

Misal ben...
Kapıdaki Rex''i bırakıp gidemiyorum.
Değil bu şehirden gitmek,
İki sokak öteye taşınamıyorum.
Alıp götürsem gelmez ki...
Bütün sokağın köpeği olduğunun farkında,
Herkes onu, o herkesi seviyor.
Hangi birimizle gitsin?

"Sırtında yumurta küfesi olmak" diye bir deyim vardır;
Evet, sırtımızda yumurta küfesi var hepimizin,
Kendi imalatımız küfeler.

Ama eğreti de yaşanmaz ki bu dünyada.
Ölüm var zira.
Ölüme inat tutunmak lazım,
İnadına kök salmak lazım.

Bari ufak kaçışlar yapabilsek.
Var tabii yapanlar, ama az.
Sadece kaymak tabakası.
Hepimiz kaçabilsek...
Bütçe, zaman, keyif... Denk olsa.
Gün içinde mesela...
Küçücük gitmeler yapabilsek.

Ne mümkün.
Sabah 9, akşam 18
Sonra başka mecburiyetler
Sıkışıp kaldık.
Sırf yeme, içme, barınmanın bedeli
Bu kadar ağır olmamalı.

Hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz.
Bir ömür karşılığı, bir ömür yani.
Ne saçma...
Bahar mıdır bizi bu hale getiren?
Galiba.

Ben her bahar aşık olmam ama
Her bahar gitmek isterim.
Gittiğim olmadı hiç,
Ama olsun... İstemek de güzel.
CAN YÜCEL

Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...

  • Can Yücel usta gerçekten tüm güzel soruları ve ikilemlerimizi yazmış. Galiba değişim mi yoksa değişiklik mi istediğimizi anlamak gerekiyor.

    | cevapla |0 defa beğenildi.

    Kayhan Karli

    7.5.2010

  • Merhaba Kayhan Hocam
    Bazen monotonluk ve hayatın getirdiği yüklerden kurtulmak için kaçıp gitmek isteriz. Fakat bu çoğu zaman hayatımızı değiştirmek anlamına gelmez. Sizin de derste bahsettiğiniz gibi aradığımız kısa bir moladır sadece yani küçük bir değişiklik. Bu değişiklik çoğu zaman yaşadığımız koşullarla başka koşulları kıyaslama ve farklılıkları gözleme ve yenilenme şansı verir bize. Önemli olan belki de  değişiklik fırsatlarını mümkün olduğunca kaçırmamak  Yukarıdaki şiir değişim ve değişikliği çok güzel anlatmış. Bunun için paylaşmak istedim.
    Katkınız için çok teşekkürler.

    | cevapla |0 defa beğenildi.
  • Can Yücel'in  müthiş bir şiiri daha.Bizi kendi kendimize soru sormaya yöneltiyor.Paylaşımına teşekkürler Ömüray.

    | cevapla |0 defa beğenildi.

    Aykut Beşiroğlu

    9.5.2010

  • Teşekkürler Aykut.

    | cevapla |0 defa beğenildi.
  • Ben her bahar aşık olmam ama
    Her bahar gitmek isterim
    Gittiğim olmadı hiç
    Ama olsun.. İstemekte güzel


    Hayatımızdaki değişimlere cesaret edemiyoruz risk almaktan korkuyoruz.Her bahar gitmek istiyoruz ama gidemiyoruz.
    İnanılmaz güzel bir şiir çok severim.Paylaşımın için tşk Ömüray Hocam

    | cevapla |0 defa beğenildi.

    Beyhan Bayram

    12.5.2010

  • Yorumunuz için teşekkürler Beyhan Hocam.

    | cevapla |0 defa beğenildi.

Yorum Yap

İsim*

email*Sizi bilgilendirmek için kullanılacak

Yorumu Ekle