Çocuk ve Oyun
Tuncay Hoca’nın yazısına ek olarak yazmak istedim J)
Bazı okullarda eski oyunların canlandırılması, öğretilmesi için çalışmalar yapılıyor.Bir arkadaşım ilk çalışmalarda “mendil kapmaca” oyununu bir türlü anlayamadıklarını, mendili alırken çarpıştıklarını, vaktiyle kız oyunu olarak gördüğümüz ip atlama sırasında erkek öğrencilerin de sıraya girdiğini anlatmıştı. J)
Eskiden bizler sokakta, bahçede, açık havada oyun oynayarak büyürdük. Oyunla öğrenirdik. Hele benim çocukluğumda bebeklerimizi ya da tel arabalarımızı kendimiz yapardık ! Okul öncesinde eğitim alma şansımız olmadığına göre motor becerilerimizi böyle geliştirimişiz demek ki …
Klasörümüzde bulunan kurallar bölümünü her konuştuğumuzda kuralların oyun oynarken yerleşmeye başladığından söz ediyoruz katılımcı öğretmenlerimizle.
|
Kuralları çocuklar beraberce oluşturuyorlar, uymayanları eliyorlar, kural gereği sıra bekliyorlar, izliyorlar, birbirlerine örnek oluyorlar. Bir reklamda da izlediğimiz gibi , “penaltı” diyen çocuklara şaşırarak bakan ünlü kaleciye çocuklar; “eee, 3 korner bir penaltı ?” diye kendi kurallarını hatırlatıyorlarJ)
Ayrıca oyun için sıra beklerken sabırlı olmayı, isteklerini ertelemeyi öğreniyorlar. Günümüz çocuklarında her istediklerinin hemen olması saplantısı oyun oynayan çocuklarda çok daha az görülüyor. |
Bizler bile eğitimler sırasında oynadığımız oyunlarda çok eğlenmiyor muyuz? .
Sevgilerimle….
Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...
Motor beceriler kadar sosyal becerilerin gelişimi için de önemliydi oyunlar. Bilye oynarken ortaklıklar kurar, bozardık. Oyun alanlarımı sahiplenir korurduk. Tartışır, konuşur, anlaşır ya da kavga ederdik bu alanlar için. İlkulda sınıfımızdaki kızların seksek oynayacağı alanı diğer sınıflar kapmasın diye kapar onları beklerdik :)
Cem Akköse
22.10.2009
Cemcimmm... İşte o kızlardan biri bendim... Bunu duyduğuma sevindim...Görüşürüz elbet:))) Serap Hocam o günleri hatırlattınız hepimize. Bugün öğlen yemeğinde de konuşmuştuk ya leblebi tozu ve macun aldığımız o günleri, tenefüslerde koşarak gittiğimiz bakkal Fehmi Bey amcanın o tonton yüzünü bile hatırlıyorum.... ve kocaman okumuzun kocaman bahçesinde(küçükken ne kadar büyük gelirdi okulumuz ve bahçemiz) oynadığımız oyunlar...Harikasınız...
Gülay Yaşar
22.10.2009
şehirleşmenin yoğun olmadığı yerlerdeki çocuklar daha şanslı herhalde...
İyilikler sizinle olsun
Yusuf Ziya Güldere
22.10.2009
http://websites.ekampus.orav.org.tr/volkanbal/2009/7/27/329/content.aspx
Yukarıdaki başlık da oyunların farklı şehirlerde aynı kurallarla oynandığı üzerine Volkan hocam yazmıştı, kuralları googledan mı bulmuşlar dı? :)
İStanbul, İzmir, Ankara, ütmek, ütülmek, gazoz kapakları, misketler, biyeler, cilliler, müselles ...
ve projeler...
-----
http://www.meb.gov.tr/indir/benimleoynarmisin/
http://www.rtukcocuk.org.tr/oyunlar.php
Sinan Dişçioğlu
22.10.2009
Oyun oynama hakkının kısıtlanmadığı günlere... :)
GÜVENÇ TIĞLI
25.10.2009
Serap Hanım'a yürekten katılıyorum.Bir başka zevk verirdi arkadaşlarla oynanan oyunlar.Hele bir de yaz gecesinde isek daha da bir zevkli olurdu.gece oynanan saklambaç,tombik,yakantop,istop en sevdiğim oyunlardı benim.Mızıkçılık yapmazdık hiç.Oyunlardaki kurallara uymak zorundaydık.Arkadaşlıklarımız oyunlarla daha da bir pekişirdi.Şimdi ise öğrencilerime bakıyorum da o kadar mutsuzlar ki...Hayatta herşey önlerine sunuldukça çabuk bıkar olmuşlar herşeyden.Ama oyun...işte o bambaşka....
DİLEK BALABAN
4.11.2009