Okula başlamak nasıl bir şey!
Okula başlamak nasıl bir şey!
Daha üç dört yaşlarındayken anne babanın onaylamadığı bir davranışından sonra çocuğa, hadi bakalım odana git ve bunu düşün sakinleşene kadar da gelme dendiği olur.(iyimser bir tahminle)
Okul farklı mı peki, daha okula başlamadan bilirsiniz, öğrenmek ve uymak zorunda olduğunuz kuralların olduğu bir yer olduğunu. okula başlayınca her biri sizin kadar ilgi bekleyen 30-40 başka çocuğun sizinle birlikte oturduğu bir yer olduğunu görürsünüz, (ilk günlerde)eve ne zaman döneceğinizi bilmediğiniz bir yer olduğunu da anlarsınız. Öğretmen adı verilen bir kişinin size neyi, nasıl, ne zaman yapacağınızı söyleyip onu uygun biçimde yaptığınızda sizi ödüllendirdiği yapmadığınızda azarladığı bir yer olduğunu. (öyle yaparsan öğretmen kızar, daha okula başlamadan aldığınız bir öğretidir.)
Öğretmen anlamsız çizgileri üst üste yüzlerce kez yazmanızı ister sizden. Onaylamadığı bir davranış için ek olarak sayfalar dolusu aynı anlamsız çizgileri yazmanızı ve öğrenmenizi ister. Eğer evde bu ödev konusu çok saçma ben bunu yazmayı öğrendim neden bu kadar çok yazıyorum diye isyan edecek olursanız, anne baba öğretmenin haklılığı konusunda uzun bir söyleve çoktan hazırlıklıdır. Ve ardından hadi git odanda dersini çalış derler.
Cezalandırıldığın yerde bilgi edin, öğren dediklerinin farkında olamadan, öğrenilecek olan- bilgi- ceza anlamı taşımaya başlar gizliden gizliye. Ve direnir çocuk, salonda, mutfakta yarım yamalak iki çizgi bir atıştırma bir dizi film, ve bilgisayarda oyun.
-Bi disipline olamadı haylaz der babası anneye, nasıl çalışması gerektiğini öğretin der öğretmen ve anne çaresiz anne beceriksiz hissetmeye başlar.
Öğrenmedi öğrenemedi nasıl öğretsem diye animasyona başlar anne, alışık olduğu hadi bir kaşık daha deneyimiyle. Ve “onun okulda öğretmeni var siz anne olarak kalın” uyarınızı anlamlandıramadığını fark edersiniz.
Bu aralar okula başlayan çocukların evlerindeki durum yaklaşık olarak bu manzarayı içeriyor olabilir.
Peki arkadaşlar, durumu yeniden yapılandırmak konusunda, hem aileye, hem de çocuğa katkı verme sorumluluğu taşıyan biz eğitimciler neler yapabiliriz?