Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
EĞİTİM TEKNOLOJİLERİ SERTİFİKA PROGRAMI (ETUSP) I.HAFTA 0 Beğendim Spam Favorilerime Ekle Değerlendir

EĞİTİM TEKNOLOJİLERİ SERTİFİKA PROGRAMI (ETUSP) I.HAFTA

 

GİRİZGAH

      Yeni katılacağım her eğitimden önce,o eğitim hakkında araştırma yapmama rağmen kafamda bolca “acaba” dolaşır. Bunlar tatlı heyecanın bir parçası olmakla beraber aslında haksız bir endişe de değildir.Çünkü hepimiz her eğitime mesleki gelişim amacıyla ciddi bir zaman,emek ve bazen  de maddi kaynak ayırıyoruz.

Kabul edilebilir bu kaygıların yanında bir de saf heyecandan oluşan bir kısım vardır:Tanışma.Sizi bilemem sayın okur ama eğitime başlarken tanışma etkinliği sırasında neler yaşanacağı beni acayip heyecanlandırır. Bu heyecan sebebi o anda yapılacak yeni bir tanışma etkinliğinden bir şeylere kapmaya çalışmak kadar söz kendime gelince “Neler demeliyim?”e kadar uzanır. Bu “Neler demeliyim?” “Kendimi nasıl anlatmalıyım?” kısmı her zaman bu tatlı heyecanın en acı yeridir. Ciddi ve klasik mi olmalıyım kendimi tanıtırken birkaç espiri yapıp ortamı ısıtmayı mı denemeliyim-ki bu tam anlamıyla elde patlaması olası bir bombadır- arasında gidip geliriz çoğumuz. Bugün başladığım ETUSP ’nin açılışında da benzer hisler içindeyim.

   Güzel bir tanışma etkinliği ile başladık eğitime.Etkinlik herkesin kendini tanıtması ve bu eğitimde olma sebebini açıklamasıyla devam etti. Söz bana gelene kadar şunu fark ettim ki salonda İstanbul dışından,devlet okulundan gelen tek kişi bendim. Dikkatimi çeken bir diğer konu ise katılımcıların çoğunun eğitim teknolojilerini kullanma konusunda benden fersah fersah ileride olmalarıydı. Kendi hakkımda genel olarak bilgi verdikten sonra eğitim teknolojileri konusunda nerede olduğumu  eğitmenlere ve salona anlatacak bir tanıma ihtiyacım vardı.Hal-i pür melalimi bir çırpıda söyleyecek bir şeye… ve buldum.Bu eğitime başlarken durumum tam olarak “Ufo gören masum köylü” kıvamındaydı ya da başka bir deyişle ETUSP gören masum öğretmen

      Söz bana gelince lanet olası deplasman psikolojisi iyice içimi sardı. Kalktım olanca sakinliğimle kendimi tanıtım ve eğitim ortamında kullanılan son dönem teknolojik araçları kullanımla ilgili olarak kendimi yukarıdaki gibi tanımladım. Hoş kahkahalar ve samimi gülümsemeler eşliğinde yerime oturdum. Sonra ETUSP eğitmenleri kendilerini tanıttı.İyi hazırlanmış bir ekip olmayı başarmış bir grup oldukları her hallerinden anlaşılıyordu.Mehmet Özdemir, Burcu Aybat, Metin Ferhatoğlu, Muhammet Ertuğrul  eğitmenlerimizden ismini hatırladıklarım. İsmini anımsayamadıklarımdan özür diliyorum çünkü bir günde tanıyamayacağım kadar kalabalık bir ekipti. Eğitim salonunda 30 kadar belki de biraz daha fazla katılımcı vardı. Her katılımcının uygulama esnasında takıldığı yeri sormak için kafasını kaldırmasına fırsat vermeden yanında biten bir kolaylaştırıcı oluyordu. Varın eğitimci kadrosunu siz düşünün. Bu fasıl da bittikten sonra Mehmet hocam sahnede yerini aldı.Google Apps for Education Eğitimi ’ne başladı.Zihnimde bir yerde Freddie Mercury “Show must go on” diye bağırmaya başlamıştı.Daha önce de yaşamıştım bunu.Evet, olay işte şimdi başlıyordu!

ŞU ELİMDE GÖRMÜŞ OLDUĞUNUZ GOOGLE 

       Ülkemizde 90’lı yıllarda meşhur olan bir isviçre çakısı vardı. Her yerde efsanevi şekilde anlatılan yarışmalarda ödül olarak verilen sonra ucuz taklitlerini gazetelerin bilmem kaç kupona verdiği İsviçre çakıları...Anımsadın umarım sayın okur.

        Bu çok yönlü aletlerin üzerinde yok yoktu ama gel gör ki çevremdeki herkes bu aletin tek bir kısmını kullanabiliyordu. o da çakısıydı. ETUSP ’den İsviçre çakısına nasıl geldik diye sorgulama boşuna sayın okur ETUSP gören bir masum öğretmen olarak olayı ancak böyle somutlaştırabilirim senin için. Çünkü biz gün boyu aynı İsviçre çakası gibi her bir yerden cevher fışkıran esvab-ı mucizesi bitmek bilmeyen Google Drive araçlarıyla haşır neşir olduk gün boyu. Diyebilirsin ki sen zaten ETUSP gören masum bir öğretmesin ne görsen sana inanılmaz gelecektir. Haklısın sayın okur ama bunu söylemeden önce lütfen şunu göz önünde bulundur.Eğitime katılan meslektaşlarımın büyük bir kısmı eğitim teknolojilerine bana göre çok daha hakim. Bu hakim olma durumuna rağmen katılımcıların büyük kısmı Google Drive araçlarıyla yapılabilecekleri gördüğünde hayranlığını gizlemedi.

    Günün büyük kısmını bu araçları tanıyarak ve anlık bir şekilde uygulamalar yaparak geçirdik.İlk araya kadar olan kısımda Google Döküman üzerinde çalıştık. Öğle yemeğine çıkmadan önce grup çalışmasını Google araçlarını kullanarak yaptık. Grup çalışması boyunca grup üyeleri asla yan yana gelmedi. Google Drive araçlarının en büyük kullanım rahatlığı olan farklı ortamlardaki kişilerin aynı  belge üzerinde çalışmasya olanak sağlayan yapısını da uygulama ile tecrübe ettik.Hepimiz bize verilen bir makaleden yola çıkarak farklı bilgisayarların başında açtığımız ortak Google Slides üzerinde çalışıp sunumumuzu hazırladık ve öğleden sonra sunduk. Öğleden sonra ise Google Form üzerinde çalıştık. Formun nasıl hazırlanabileceği,seçeneklerin belirlenme şeklini,yanıtlanan formların istatistiki çıktılarını almayı öğrendik. Buraya kadar olan kısmı Mehmet hocayla tamamladık.

   Son kısımda Burcu hoca sözü aldı ve bize UBD(Understanding for Design ) kısaca tanıttı. Bu yeni yaklaşımın felsefesinden bahsetti. Bunu daha önce duymuştum ama nasıl uygulanacağına dair hiçbir fikrim yoktu. Tabi meslektaşlarım arasında bunu uygulayan ve üzerine akademik düzeyde çalışan katılımcılar vardı. Bu kısmı Burcu hoca ilk haftanın ev görevini vererek tamamladı. Herkes eğitim tamamlanana kadar UBD esaslarına göre bir ders planlayacaktı. Ev görevi her hafta planın bir kısmını tamamlayacak şekilde planlanmıştı.Dilersek planın tamamını yapabileceğimiz gibi hafta hafta yönerge doğrultusunda da ilerleyebilecektik. Ev görevlerine Google Drive’m üzerinden ulaşabilecektik.Bunun yanında online.eğitimtek.com üzerinde açılmış her katılımcıya özel olarak hazırlanmış  kullanıcı adı ve şifresi olan bir hesap verildi. Bu hesap içinde o gün boyunca çalıştığımız her konunun görsel kayıtları ve daha birçok şey bir arada bulunuyordu.

     Günün sonuna gelmiştik.Kahoot üzerinden ufak bir değerlendirme ile günü kapatacaktık. Katılımcılar 4 kişilik takımlar  oluşturdular ve takımlarına bir isim verdiler.  Arkadaşlarımın da kabulüyle takımımızın ismi “Masum Köylü” oldu. Hızlı ve yarışma havasından geçen kahoot “quiz”den sonra şampiyon biz olduk. Harika geçen bir eğitim gününü yüzümüzde gülümsemeyle tamamladık. Emeği geçen herkese çok teşekkür ederim tekrar.Beş haftalık bir sertifika programında ilk günden aklımdaki tüm “acaba”lar gitti ve onlar yerine pekiştirilmesi gereken birçok yeni bilgi geldi.

 

Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...