Aklımdan kaçtı 3
Merhaba demeden önce veya nasıl merhaba dediğin;
“Elektrik alamadım” sözlerinin sık tekrarlandığı sabah programlarına yönelik espriler dolaşıyor sosyal medyada, bir espri ve serzeniş olarak geçip gidiyoruz. Merhaba demenin özeni ve kendine özgülüğünün sorgusu var aslında bu anlamsız gelen cümlelerde veya cümle anlamlı da biz anlamsızlaştırmak için elimizden geleni yapıyoruz. Elektrik alamamak gerçekten anlamlı görünmüyor, hatta anlamlı değil çünkü öğrenilerek tekrar edilen cümleler.
Bir eğitime başlarken geçirilen ilk beş, on, on beş dakika veya bir saat ( eğitimin toplan süresine göre değişir.) bütün eğitimin ritmini değiştiriyor ise bu anlamsızlığa bir bakmak lazım. Eğitim veren veya kolaylaştırıcı ile eğitim alan, yani katılımcı arasında yaşam pozisyonuna karar verildiği andır bu süre. Benim dilime pelesenk ettiğim “duygu yüze tokattan önce vurur” işte burada devreye girer. Gerçekten o eğitime öğrenen ve kolaylaştırıcı olarak mı geldiğin, yoksa öğretmek, yol göstermek, tarif etmek ve yönetmek için mi orada olduğun, beden dili, ses tonu, kelimeler, yöntem ve sınıf düzeni ile kendini ortay koyar. Hangi yöntem teknik ve profesyonel araçları kullanırsan kullan içindeki ses, inandığın değer, kısaca gerçekten ne düşündüğüm tüm araçların içine sinecek ve katılımcıya asıl mesajı verecektir. Kullandığın “arkadaşlar birlikte öğrenmeye geldik” cümlesini, iç ses bastıracak ve içindeki ses tüm atmosfere hakim olacaktır.
Bugünden öğrendiğim işte yine bu oldu. Ne zaman ki ben gerçekten merak ediyorum katılımcıyı, ne zaman ki gözlerinin içine bakıyorum ve ne zaman ki, kendime ( bilgime, potansiyelime, etkime, planıma) değil katılımcıya odaklanıyorum ve ona odaklanıyorum o zaman grup dinamiği de, keyifte, öğrenme ortamının etkinliği de o odanın içine davet ediliyor.
Ne kadar iyi dansçı olduğumuz değil, dansın ne kadar etkili ve verimli olduğu belirliyor süreci.
Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...
"...içindeki ses, inandığın değer kısaca gerçekten ne düşündüğüm tüm araçların içine sinecek..." bu muazzam tespitin bir zamanların akla kazınan reklam cümlesini getirdi aklıma "imaj hiçbir şeydir,susuzluk her şey" içinde "öz"ü taşıdığın sürece hedef her zaman ulaşılabilir uzaklıkta oluyor sanırım.ellerine sağlık,iyi çalışmalar dilerim
Sezer Demir
25.3.2013
Arkadaşlar birlikte öğrenmeye geldik.Teşekkürler Erçin öğretmenim.İyi ki küçük prens yanınıza geldi ve fısıldadı:Hemen bir blog hazırla ve yaz.Yoksa...İyi ki küçük prens fısıldadı ve iyi ki yazıyorsunuz.İyi ki varsınız Erçin öğretmenim.
Esin Özbay
25.3.2013
“Müzik , kulağa ritimden önce gelir.Dans etmek için müzik çok önemlidir.''Keyifle yazıyorsunuz ve keyifle okutuyorsunuz.Yüreğinize, emeğinize sağlık..
Uğur Özeren
26.3.2013
Şöyle bir soru takıldı aklıma. Acaba biz öğretmenler olarak sınıflarımıza girdiğimizde bunu ne kadar uyguluyoruz? Öğrencilerimizin aldığı elektrik ne? Ya da alamadığı mı desek? Uzun süre beni meşgul edecek ve cevaplamak için baya beni uğraştıracak... Tüm paylaşımlarından sonra kafamda beliren sorular ve cevaplarını arayış sürecim. Kazandırdığın bu farkındalık için TEŞEKKÜRLER...
Hatice Hardura
28.3.2013
Aslında en son Suruç eğitiminde geri bildirimde dile getirmeye çalıştıklarım ve cevaplarım buradaymış.... bu cevapları yüz yüze almak daha keyifli oldu....
MUHAMMED YILDIRIM
15.5.2013