Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
ÖĞRETMEN OLUYORUM.. 5 Beğendim Spam Favorilerime Ekle Değerlendir

ÖĞRETMEN OLUYORUM..



                                                                 ÖĞRETMEN OLUYORUM !!!

                    2000 yılının aralık ayıydı. Üniversiteden yeni mezun olmuştum. Bir devlet okulunda heyecanla derslere giriyordum. Sınıflardan birinde, şartlı cümleleri anlatırken tahtaya İngilizce bir cümle yazdım. “Evet çocuklar, tahtada ‘Eğer çok zengin olsaydım anneme... alırdım.’ yazıyor. Cümledeki boşluğu, hayal gücünüzü de kullanarak doldurun. Anlaşıldı mı?” dedim. Anlaşılmış olmalı ki herkes sessiz bir şekilde dağıttığım küçük kâğıtları aldı ve gözlerini tavana dikip düşünmeye başladı.

                   Beş dakika sonra sınıfı dolaşıp kâğıtları topladım ve tek tek okudum. Uzay gemisi, Ferrari, Miami’de yazlık, Maldivler’de ada... Ben okuyorum, sınıf gülüyordu. Son kâğıdı içimden okudum. “If I were rich, I would buy flowers for my mom.” Cümlenin sahibi, o sene sınıfa yeni gelen çelimsiz, içine kapanık bir çocuktu. “Aramızda çok duygusal bir arkadaşımız var!” dedim. “Selim, kalk bakalım. Ne yazdığını arkadaşlarına söyleyebilir misin?” “Çiçek alırım, yazdım öğretmenim.” Sınıfta hafif bir kahkaha koptu. “Ben çok zengin olduğunuzu düşünün, hayal gücünüzü kullanın demiştim. Buna rağmen çiçek alırım yazdığına göre önemli bir sebebin olmalı” dedim. Bir süre sessizce bekledi, sonra ayağa kalkıp “Aklıma başka bir şey gelmedi öğretmenim” dedi usulca. Yüzünde Mona Lisa tablosunu andıran gülmekle ağlamak arası garip bir ifade vardı. “Oğlum, dalga mı geçiyorsun?” dedim sertçe. “Aklınıza bir şey gelmesi için illa not mu vermemiz gerekiyor?” Hiç cevap vermedi. Kâğıtları geri dağıttım. Sınıf, çalan zille birlikte kovanı kurcalanmış arı sürüsü gibi bahçeye aktı.

                  Dışarıda ince bir yağmur yağıyordu. Ertesi sabah okula geldiğimde Selim’in babasını lobide beni beklerken buldum. Önündeki sehpada bir gün önce sınıfta dağıttığım buruşuk kâğıt parçası duruyordu. Oturup biraz konuştuk. Kısa bir görüşmeden sonra ayrıldı. Zorlukla zümre odasına doğru yürüdüm. Başım dönüyordu. Hıçkırığa benzer garip bir şey diyaframdan gırtlağıma kadar tırmanmış, patlamaya hazır bekliyordu.

                  2000 yılının aralık ayıydı ve ben, kâğıttaki küçük boşluğu çiçekle dolduran Selim’in, hayatındaki en büyük boşluğu da çiçekle doldurmaya çalıştığını öğrendim. Üç ay önce bir trafik kazasında annesini kaybettiğini ve o günden beri, babasıyla, hiç aksatmadan her cuma günü annesinin mezarını ziyaret edip mezarlığa çiçek diktiklerini... Önceki gece babası duymasın diye yüzünü yastığa gömerek sabaha kadar hıçkırdığını... Ve üniversiteden alınan diplomayla öğretmen olunamayacağını... Hepsini, hayatımın o en serin aralık sabahında öğrendim. 

‘’ALINTIDIR ‘’

Görüntülenme Sayısı:Google.Apis.Requests.RequestError User does not have sufficient permissions for this profile. [403] Errors [ Message[User does not have sufficient permissions for this profile.] Location[ - ] Reason[insufficientPermissions] Domain[global] ]

  • Teşekkür ederim, bu öykü kampüstekilere de dokunacaktır. Aklıma  takıldı yalnız, herkesi kendimiz gibi görmeye mi şartlanıyoruz yoksa herkesin "bir" birey olduğunu mu kabul ettiremiyoruz kendimize?

    | cevapla |1 defa beğenildi.
  • Yüreğine sağlık Uğur Hocam,
    İzninle yarın bu çalışmayı Öğretmenler odasındaki panoya asmayı düşünüyorum.Bu arada bende 1998 den beri ANNEMe sadece çiçek alabiliyorum:(((

    | cevapla |2 defa beğenildi.

    Kadir AÇIKBAŞ

    17.10.2012

  • Teşekkür ederim Uğur Öğretmenim.Yazı tam anlamıyla yüreğime dokundu.Ben de çiçek alanlardanım:( Neleri kaçırıyoruz kim bilir.....

    | cevapla |2 defa beğenildi.

    F.Bilge KAPLAN

    17.10.2012

  • Teşekkür ederim Uğur Öğretmenim.Yazı tam anlamıyla yüreğime dokundu.Ben de çiçek alanlardanım:( Neleri kaçırıyoruz kim bilir.....

    | cevapla |1 defa beğenildi.

    F.Bilge KAPLAN

    17.10.2012

  • Yüreğimi yaktın arkadaşım. O buruşuk kağıdından bir tane daha var mı?

    | cevapla |2 defa beğenildi.

    veysel parlak

    17.10.2012

  • ................ağlıyorum........

    | cevapla |1 defa beğenildi.

    Güneş Erkan

    18.10.2012

  • Uğur hocam benim de hayatımda bana öğretmenliği öğreten,hayatı öğreten onlarca Selim olduğunu yeniden farkettirdiğiniz için teşekkürler.Yüreğinize sağlık.....

    | cevapla |1 defa beğenildi.

    Baysan Banu Uzun

    18.10.2012

  • Çiçeğin (parayla) alınabilecek en pahalı, aynı zamnada en ucuz şey olduğunun farkında olanlara selam olsun. Teşekkürler

    | cevapla |1 defa beğenildi.

    Ü. Erçin Kimmet

    18.10.2012

  • Yazdıklarınız  kaç kez okuyup ağladığımı hatırlamadığım,  "Teddy Stallard' ın Hikayesi" ni  anımsattı bana. Boğazımda aynı düğüm.

    | cevapla |2 defa beğenildi.

    Ülkü Şahin

    21.10.2012

  • Uğur Öğretmenim,bu etkinliği kendi sınıfımda yaptım.Annesinin beyninde tümör olan öğrencim şöyle yazıyordu.-Anneme çeşit çeşit ilaç alırdım çok param olsaydı.Annem çabuk iyileşir.Bi de anneme elbiseler ayakkabılar alırdım hastahaneye giderken giysin diye...Sevgiyle kalın

    | cevapla |1 defa beğenildi.

    esin

    27.10.2012

Yorum Yap

İsim*

email*Sizi bilgilendirmek için kullanılacak

Yorumu Ekle