SORULAR YANITLARIN İÇİNDEDİR...''Soru sorma zekası''''I.Q.Q = Intelligent Questioning Quotient''
CEVAP SORUNUN İÇİNDE
''Soru sorma zekası''
''I.Q.Q = Intelligent Questioning Quotient''
Cevaplarını bildiğimiz sorular , bilgi denizinde ilerleyebilmek için gerekli olan küreklerimiz gibidir.Sorulan sorular ilerlememizi, duraklamamızı veya gerilememizi etkileyebilir.
''Naguib Mahfouz'' şöyle der;
''Bir insanın zeki olup olmadığını yanıtlarından anlayabilirsiniz. Onun bilge olup olmadığını ise sorularına bakarak söyleyebilirsiniz.''
I.Q.Q.= Intelligent Questioning Quotient...
Bu kavram artık çok sık duyacağımız bir terim olacaktır.Çünkü artık ''Soru Sorma Zekası'' kavramı kullanılıyor.Yakında biz öğretmenlerden öğrencilerinizin soru sormasını nasıl geliştirebileceğimiz ile ilgili çalışmalar istenecek.
Sorular, cevapları içerince anlamlı ve öğretici olmaya başlar.Her soru eğitim ve öğretim için değerli olmaz.Eğitim ve öğretim için değerli olabilmesi için soruların bir diğer soruyu çağırması gerekir.Bir soru ile öğrenilen diğer bilgiyi ve öğrenilmeyen bir diğer konuyu çağırabiliriz. Beyin fırtınasını doğru soruların oluşması ve öğrenmeyi geliştirecek diğer soruların ortaya çıkması için kullanabiliriz.
Beyin fırtınası ile sorulara doğru cevaplar ve yeni sorular bulabiliyorsak, etkinlik amacına ulaşmış olur.
''Franz Kafka'' şöyle der;
''Kişi, sorabilmek için okumalıdır.''
Soruların oluşması için araştırma yapmak, yeni kaynaklardan okuma yapmak çok önemlidir.Okunan ve öğrenilen bilgilerin, soru mihengine vurulması öğrenmenin bence en önemli aşamasıdır.Soru sormak ve yeni soruları zihnimizde oluşturabilmek için bilgi denizimizi genişletmemiz gerekir.
''Jonas Salk'de'' şöyle der;
''Doğru soruları bulunuz. Cevapları icadetmenize gerek kalmayacak, mevcut cevapları bulacaksınız. ''
Öğrencilerimizin soru sorması bizi sevindirmeli, her soru öğrencilerimizin kitap okuduğunu ve öğrendiği bilgileri birleştirmeye çalıştığının göstergesidir.Çocuklar konuşmaya başladıklarından itibaren soru sormaya başlarlar.Okula başlayan çocuklarda soru sorma sayısının azalmaya başladığı gözlemlenmiştir.Dört yaşındaki bir öğrenci günde yaklaşık olarak 400 soru sorar.Okula başlayınca bu sayı düşer.Okuma yazma öğrenen çocukların soru sorma sayılarında düşüş dikkat çekicidir.Öğrencilerimiz soru sorduğunda karşılıklı bilgi kazanımının yanında yaşam boyu gerekli olacak sosyal becerileri ve yaşıtlarını önemsemeyi öğrenir. İşbirliği artarken rekabet ilginç bir şekilde azalır. Sorgulayan ve eleştirebilen bireylerin demokratik tutum ve davranışlar sergileyebilmesinin belki de nedeni budur.Soru sorabilen öğrenciler aslında öğretmenlerine en etkili geri bildirimi verirler.
'' W. Churchill'' şöyle diyor;
Uçurtmalar rüzgâr gücü ile değil, o güce karşı koydukları için yükselir…
Soru sormanın belki de en önemli katkısı, öğrencilerimizin eleştirisel düşünmesini ve kendini gerçekleştirmesini sağladığımız an olmasıdır.Dinleme ve dinlediğini ifade edebilmek soru sorma sorma tekniğinin en önemli kısmını oluşturur.İyi bir dinleyici olunmadan iyi sorular sorulamaz.
Soru sorma tekniğinin belkide en önemli kısmını soru sormak oluşturur.Kısır sorular öğrenmeyi olumsuz etkilerken, doğurgan (Yol açıcı sorular) öğrenmeyi pekiştirip geliştirebilir.
KISIR SORULAR
-
"Bu işin sonu n'olacak?"
-
"Ben şimdi n'apim?"
-
"Bu işin çaresi nedir?"
-
"Sorunlarımı kim çözer?"
-
"Nasıl iş bulurum?"
-
"Bana kim iş verir?"
YOL AÇICI SORULAR
-
Tekil (singular) olmalı; Yani, birbirinden farklı cevapları olabilecek sorular birleştirilmemeli
-
Belirli (definite) olmalı; Yani, muğlâk -açılmaya muhtaç- kavramlar kullanılmamalı.
-
Net (clear) olmalı; Yani, ne söylenip yazıldığı tam anlaşılmalı.Öğrencilere sorulan şaşkınlık yaratan sorular derse katılımı ve öğrendikleri bilgileri bizlere bilinçli ve yetkin bir şekilde sunmasını sağlayabiliyor.Sizlerle sınıfımda kullandığım bir etkinliği paylaşmak istiyorum.Sınıfa girdiğimde hiç konuşmadan tahtaya alt alta 12'ye kadar yazdım.Bir dakika sessiz kalarak masa başında ders defterime konuyu yazdım.1.2.3.4.5.6.7.8.9.10.11.12.Öğrencilerime şu soruyu sordum.-''Tahtada sayılar nasıl bir soru veya nasıl bir cevap olabilir?'' diye sordum.İlk olarak sınıfımın afacanında şu soru geldi.Sonra cevaplar,-Öğretmenim şimdi ders işliyoruz değil mi?Öğrenci cevaplarını, beyin fırtınası olarak tahtaya yazdım.1. 29-17= kaç eder?2. Dörder dörder sayarsak üç seferde hangi sayıyı buluruz?3. Tahtadaki sayılar saatleri anlatıyor olabilir mi?4. 6*2= kaç eder?5. Ayların sırasını bulabiliriz.6. Sınıfımızdaki pencere sayısını bulabiliriz.7. 12 içerisinde ileri ve geri sayabilir misiniz?8. Üçer üçer sayarsak dört seferde hangi sayıyı buluruz?9. İkişer ikişer sayarken altıncı seferde hangi sayıyı buluruz?10. 15 - 3= kaç eder ?11. 64 - 12 = kaç eder?12. 6 + 6 = kaç eder?13. 12 * 1 = kaç eder?14. Sınıfımızdaki pencerelerden ortada ki pencerede kaç bayrak asılıdır ?15. 4+2+7 = kaç eder ?Cevapları alınca ,- Sayıların yanına nokta koyarsam, ne anlama gelir ? sorusunu sordum.- Varlıkların sırasını belirlemek için kullanırız.Diye cevap verince ;- Şimdi hangi ayın içerisindeyiz ? diye sordum.- Şubat ayındayız. Cevabını alınca ikinci aya yazdım.1.2. Şubat3.4.5.6.7.8.9.10.11.12.Ben tekrar sormadan ayları öğrencilerim hızla sıraya koymaya başladılar. Tahtamızın köşeşinde bulunan tarih köşesindeki şubat ayını silerek , rakamla ikinci ay olarak değiştirdim. Ben ve öğrencilerim keyifli ve eğlenceli bir beyin fırtınası ile sıra sayıları , ayların sıralamasını ve gün,ay,yıl ile tarihlerin nasıl yazılacağını öğrenmişlerdi.
"Kısır" sorular yolumuza engeller olabilir ; "yol açıcı" sorular yeni sorular buldurur..
Kısacası ; sorular ilgiyi toplayacak kadar kısa, konuyu kapsayacak kadar uzun olmalıdır.
''H.Kissinger'in '' sözünde belirttiği gibi; öğrenciler öğretmenlerine şunu sormalı,
''Yanıtlarım için sorularınız var mı? ''
Esen kalın...
Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...