Düne dair; ZÖK ''Zümre öğretmenler kurulu''
''Saçayağın ayağı üç olur,
birbirine güç olur,
biri kırılırsa hiç olur.''
''Türkmenistan Atasözü''
Dün akşam bir ilk yaşandı.Öğretmenler olarak bir araya gelerek ,sanal bir platformda kendi yaşamlarımızdan örnekler ile zümre öğretmenler kurulu toplantısı hakkında görüşlerimizi paylaştık.Katkılarından dolayı Yusuf Ziya Hocam'a ve katılarak düşüncelerini bizlerle paylaşan arkadaşlarıma bir kez daha teşekkür ediyorum.
Zümre deyince benim aklıma gelen , yukardaki karikatüre çok benziyor.Birbiri ile görüş alışverişi yapan ve bu düşüncesini yazılı bir evrak üzerinde yaparak kalıcı hale getiren çalışma paydaşları veya mesleki anlamda bilgi ve tecrübenin birleştiği ve ortaya çıkan ürün ve düşünceler ile öğrencilere faydalı olmaya çalışan okulda aynı sınıfı okutan veya aynı branş öğretmenlerinin katıldığı yönlendirici ve yansıtıcı düşüncelerin belirlendiği ortam...
Bu gün aklıma gelen nedense hep atasözleri oldu.Şöyle diyor bir Hind Atasözü:
''Kardeşinin salını karşıya geçirmeye yardım et, göreceksin ki, sen de karşıdasın.''
Zümre öğretmenleri toplantıları, tecrübeli öğretmenlerin edindikleri mesleki deneyimi aynı branştaki yeni meslektaşlarına sunma fırsatı veren ve genç branş arkadaşlarıyla yeni bilgilerini tecrübeli meslektaşlarına arz etme imkanı oluşturan bir çalışma ortamı yaratmalıdır.Zümre toplantıları; yardımlaşma ve işbirliği çalışmalarının yapıldığı, deneyimlerin canlı örnekler ve uygulamalarla yansıtıldığı paylaşım alanları olmalıdır.
Okulumda yaptığımız bir uygulamadan söz etmek istiyorum.Zümre öğretmenler kurulu toplantısından 2 ay sonra yaptığımız bir değerlendirme toplantısı oluyor.Bu toplantılarda yaptığımız çalışmaları aldığımız kararlar ışığında tekrar değerlendirerek Neler yaptık? Nasıl yaptık?Zamanı nasıl kullandık? Neler yapabiliriz ? sorularını cevaplarken ,ilk toplantıda kaçırdığımız detayları da ekliyoruz.
Yaptıklarımız gözden geçirilirken, ikinci dönem yapacacağımız çalışmalarda kendiliğinden ortaya çıkıyor.Yaptığımız örnekleri paylaşarak, değerlendirme çalışmalarında bu etkinlikleri de kullanmak için görüş alışverişi yapabiliyoruz.
Kısacası ZÖK toplantıları bizler tarafından, belli aralıklarla yapılması gereken bir zorunluluk olarak düşünülmemelidir.Öğrencilerimizin ve öğretmen arkadaşlarımızın akademik ve sosyal açılardan başarılı olmalarının sağlanması için çok önemli bir fırsat olarak görülürse amacına daha rahat ulaşabilecektir.
Planlı olmak, paylaşmak ve başarıyı yaşamak ve yaşatmak için, elindeki iyi tohumları paylaşan çiftçi amcaya kulak verelim mi?
Her yıl yapılan ''En iyi buğday'' yarışmasını yine aynı çiftçi kazanmıştı...Çiftçiye bu işin sırrı soruldu.
Çiftçi;
- Benim sırrımın cevabı, kendi buğday tohumlarımı komşularımla paylaşmakta yatıyor,dedi.
- Neden elinizdeki en kaliteli tohumları rakiplerinizle paylaşıyorsunuz,diye sordular.
-Neden olmasın,dedi çiftçi.''Bilmediğiniz bir şey var; Rüzgar olgunlaşmakta olan buğdaylardan polenleri alır ve tarladan tarlaya taşır.Bu nedenle komşularımın kötü buğday yetiştirmesi demek,benim ürünümün kalitesinin de düşük olması demektir.Eğer en iyi buğdayı yetiştirmek istiyorsam, komşularımında iyi buğdaylar yetiştirmesine yardımcı olmam gerekiyor.....
Atalarımızın dediği gibi;
''Ekmeğini yalnız yiyen, yükünü dişiyle kaldırır.''
Esen kalın...
Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...