Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
KÜRESELLEŞME VE EĞİTİM

KÜRESELLEŞME VE EĞİTİM

       Yaşanmış ve yaşanmaya devam eden bir süreç olarak küreselleşme, daha önceden varolan bir çok kategoriyi geçersizleştirmekte, fırsatları ve dezavantajları içinde paradoksal bir şekilde barındırmaktadır. Küreselleşmenin çok yönlü olarak bir kuşatma oluşturduğu, dolayısıyla eğitim alanının bu kuşatmanın bizzat kendisinden ya da etkilerinden uzak kalamayacağı sonucuna ulaşmak -en azından his düzeyinde- bir çok insanın ortak kanaatidir. Bu çerçevede eğitim ile veli, öğrenci ya da eğitimci olarak bir şekilde ilişkisi olan bireylerin ya da toplumsal kümelerin bu kuşatmayı kavramaları, olası yönünü gözlemeleri, gerekli önlem ya da uyum çabalarına yönelmeleri kaçınılmazdır.
Küreselleşme olgusunun eğitim sistemine, özellikle de eğitim siyasasına, eğitim ekonomisi ve finansmanına, öğretmen örgütlenmelerine, yaşam boyu eğitim yaklaşımlarına, okullara, öğretim programlarına ve sair alanlara ne gibi etkileri olduğu/olacağı incelenebilir. Detaylı tartışmalara girmeksizin, öncülleri hazfederek özetle şu öngörüleri paylaşabiliriz:
Küreselleşmenin eğitim politikalarına dört alanda özetlenebilecek bir etkide bulunacağı öngörülebilir: kararsal, kurumsal, dağıtımsal ve yapısal. Malî harcamalar makro ekonominin küresel ortodoksisince kontrol edilecek ve bu küresel ortodoksi eğitime ayrılan kamu harcamalarının azaltılması yönünde bir baskı yaratacaktır. Kamu harcamalarının sınırlandırılması sonuç olarak öğretmenlerin çalışma koşullarının kötüleşmesine, eğitimin "özelleşmesine" ya da "ticarîleşmesine" yol açacaktır. Eğitim ürünlerinin uluslararası karşılaştırmaya konu olması ise kamu karar alma sürecinde baskılar ve kısıtlamalar oluşturacak; reformlar, bir dış gösterge olarak rekabet ve verimlilikte yoğunlaşacaktır. Bütün bunlar da daha nitelikli becerileri ödüllendirerek ve eğitim finansmanına sınırlamalar getirerek hükûmetlerin dikkatini eşitlik eksenli eğitim reformlarından kaçıracaktır. Sıralanan bu etkiler ve süreç, küreselleşmenin eğitim politikasına kararsal düzeyde etkisi olarak zikrolunabilir.
Kurumsal düzeyde ise karar mekanizmasında olanlara elde edilebilir gündemler sunulması ile eğitime ve bilgi üretmeye (Ar-Ge) yatırım yapılmasına öncelik verilmesi için genel siyasî bütçe üzerinde yükselen bir baskı yaşanabilir. Uluslar arasındaki eğitim alanındaki yakınlaşma, politikalar ve ürünlerin karşılaştırılması bağlamında bir ilgi alanı oluşturacağından hem eğitim sistemlerinin yapılandırılmalarında bu husus göz önünde bulundurulacak hem de okullarda eğitim teknolojilerinin kullanımına yönelik düzenlemeler daha fazla talep bulacaktır. Bunun olası yönü de bir taraftan uluslararası standardizasyon (akreditasyon) çalışmalarını tervic edecek, diğer taraftan da teknoloji bazlı bir eğitim ortamı oluşturmaya dair yapıları zorlayacaktır.
Dağıtımsal ve yapısal bağlamda, toplumsal güçlerin küresel ilişkiler çerçevesinde şekillenmesiyle sivil ve yerel inisyatifler güçlenerek, adem-i merkezîleşme süreci hızlanacak ve bu durum, devletin eğitim üzerindeki gücünü ve etki hâlesini daraltacaktır. Devletin gücünün azalmasına paralel olarak "eğitim üzerindeki egemenliği" azalacaktır. Bu süreçte küresel kıyaslamaların ve etkilenmelerin bir sonucu olarak telekomünikasyon ve bilişim sektörü firmaları eğitim sistemine girerek, akademik pazarın uluslararasılaşma