Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
DOLUN AY?

DOLUN AY?

  Şaşırmış Çok çok eskiden yeşil bir vadinin içinde bir ırmak kıyısında kurulu bir koy varmış dünyada, taam dünyanın obur ucunda.

Çok eski dedik ye, o zamanlar gündüzleri pek güneşli geçermiş, yağmur yağmadıkça; geceleri hep yıldızlı olurmuş, bulutlar

olmadıkça. Koy sakinleri tarımla uğraşırlarmış, hayvanlar avlarlarmış uçsuz bucaksız arazilerinden, sularını kaynağı çok uzakta olan, köylerinin içinden gecen,ırmaktan alırlarmış. Köyde herkes birbirini sever, sayarmış.

Köyde bir tek kişinin kalbinde öyle büyük bir sevgi varmış ki bütün koyunkine bedelmiş; Dolun’un Intera"ya olan askıymış bu.

Kız Dolun’u bilir miste tanımazmış yakından. Dolun dayanamamış bir gün gitmiş kızın yanına. Sormuş Intera"ya onunla evlenip evlenmeyeceğini. Intera demiş ki Dolunca :

- "Evlenirim evlenmeye ama benim isteyenim çoktur, her gelen kişiden ayni şeyi ister benim babam. Ancak babamın bu isteğini yerine getiren benimle evlenir."

Dolun şaşmış.

- "Sensin benim kalbimim sahibi" diyerek başlamış sözüne "senin dileğin benim için bir emirdir, söyle isteğini hemen yapayım"

demiş askına. Intera demiş ki

- "Bir çiçek vardır yaprakları gümüşten tomurcukları elmastan, onu ister babam benle evlenecekten".

Dolun

- "Bekle beni" demiş Intera"ya, "hemen gidip getireyim o çiçeği ama nerededir yeri?"

Intera parmağıyla göstermiş akan ırmağı

- "İste bu ırmağın kaynağındadır der babam, kırk gün yürümek gerekirmiş oraya varmak için ama bir giden bir daha gelmedi

şimdiye dek çünkü oralar büyülüymüş derler, giden geri gelmezmiş çünkü buralardan çok daha güzelmiş oralar.

Dolun

- "Senden daha güzel ne olabilir ki bu dünyada" demiş Intera"ya "Döneceğim, o çiçekle, döneceğim çünkü seviyorum seni, çünkü sensiz anlamı olmaz benim için o güzelliğin".

Dolun çıkmış yola sonra. kırk gün yürümüş ırmağın yanından. Hep ne kadar sevdiğini duşunmuş Intera’ya yol boyunca. Tek

aklındaki Intera"ymis, tek amacı ise o çiçek. Kırkıncı gün kalkmış Dolun sabah erkenden, yüzünü yıkamış ırmaktan, anla miski

çok yaklaşmış kaynağına ırmağın suyun serinliğinden. Devam etmiş yoluna sonra. Biraz sonra varmış kaynağa, bütün yeşilliklerle çevrili bir gol varmış kaynakta, golün ortasında bir adacık, adacığın üstünde de o çiçek duruyormuş. Anlamış Intera"nin anlattığı çiçek olduğunu güzelliğinden. Yüzmeye başlamış adaya doğru hemen. Adaya çıkınca karsısında bir adam belirmiş Dolgun’un. Adam Doluna

- "Her gülün bir dikeni, koruyucusu, olduğu gibi bende bu çiçeğin koruyucusuyum, eğer almaya geldiysen ben, Savut, izin

vermem buna" demiş.

Dolun şaşkın ve de kararlı bir tonla

- "Ben o çiçeği alacağım sonra askıma kavuşacağım" demiş "Hiç bir şey beni kararımdan çeviremez".

- "O zaman beni biraz dinleyeceksin" demiş Savut "sana neden koparmaman gerektiğini anlatacağım, eğer hala ikna olmazsan

o zaman izin veririm almana". Dolun ikna olmuş ve çokmuş yoncaların üstüne, başlamış dinlemeye...

- "eğer bir şeyi çok fazla istersen ve engeli