TELEVİZYON VE BİZ
Merhabalar sevgili arkadaşlar,Sizlerle bir arkadaşımın gönderdiği bir yazıyı paylaşmak istedim.Açıkçası televizyon konusunda ergenlik çağında çocuğu bulunan birisi olarak benim de aklım çok karışık.Bu konudaki fikirlerinizi paylaşırsanız çok sevinirim.Sevgi ve saygılarımla.......
DİZİ FİLMLER, DİZGİNDEN ÇIKARIYOR…
Birçok uzman, dizi filmlerdeki sıkıntılara işaret etmelerine rağmen çok etkili olmadıkları gibi verilen mesajlarında yerlerine ulaşmadığı ortadadır…
Sayısını hatırlamamakla beraber epeyce bir dizi filmin ekranlarda boy gösterdiğini biliyoruz. Elbette bu sektörden ekmek yiyen insanlar var ve olacakta.
Dizi filmlerin az veya çok olmasından ziyade gerek senaryoları gerekse verilen mesajların aileler, öğrenciler ve ergenlik cağında olan insanlar üzerinde ne kadar yıkıcı ve tahrik edici etkisinin olduğu maalesef unutulmaktadır ya da unutturulmaktadır.
Dizilerde cereyan eden bazı ahlakdışı ve müstehcen olaylar insanlara adeta normal, basit, süslü ve iştah kabartıcı bir şekilde servis ediliyor. Karısını veya kocasını aldatanların bu durumu makul, olağan, çekici ve hoş bir şeymiş gibi ele alınıp kişilere âdete eşlerini aldatmalarına bir davetiye çıkarılıyor. Bu da sağlam Türk aile yapısının altına dinamit koymaktan başka bir şey değildir. Bunu en iyi destekleyen kanıtımız ise son zamanlarda artan boşanma vakalarındaki artış oranıdır.
Olaya öğrenciler açısından bakacak olursak durum daha da vahimdir. Özellikle okul ve dershane yaşamının ele alındığı dizi filmlerde gerek öğretmen gerekse öğrenci tipinin gerçekle alakası yoktur. Öğretmene yapılan saygısızlık, baş kaldırma, arkadaşlar arasındaki ilişkilerin ciddiyetsizliği, çeteleşme, kabadayı figürler gibi birçok olumsuz sahne bu filmlerin hedef kitlesi olan öğrencilerimizi, gençlerimizi etkilemekle kalmayıp bizzat uygulayıcı konumuma sokmaktadır.
Çocuklar üzerindeki çizgi filmlerin sarhoş edici yönü de saydıklarımızdan farksız değildir. Freud’a göre insanoğlunun doğuştan getirdiği iki kuvvetli eğilim vardır. Bunlar: cinsellik ve saldırganlıktır. Film sektörü bu kuramı gerçekten çok iyi biliyor ve kullanıyor.
Ülkemiz açısından üzücü olan durum ise: Kendi izlediğimiz ya da çocuklarımıza izlettiğimiz dizilerde ve filmlerde, bilinçaltımıza saldırganlık ve cinsellik temalarının kazınmasıdır. Burada esas tehlike ise, bu filmlerle çocukların muhatap olmasıdır. Genç dimağlar, bu tehlikeden ister istemez etkilenmektedirler. Yapılan araştırmalara göre özelikle cinsellikle erken yaşlarda tanışan gençlerin bunalıma girmeleri, çocuk yaşta sayılacak kızların hamile kalması bunlara küçük bir örnektir.
PEKİ NEYAPILMALI