Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
HİÇ KIZMIYORDUNUZ ÖĞRETMENİM...... 0 Beğendim Spam Favorilerime Ekle Değerlendir

HİÇ KIZMIYORDUNUZ ÖĞRETMENİM......

       Sevgili Yusuf Ziya hocamın son yazısını okurken,bir yandan da kendi tanık olduğum zaman zaman güldüren,bazen de gözlerimi dolduran anılar gözümün önünden aktı geçti.Şu bir gerçek ki bu mesleği çalıştığımız yıllar içindeki tecrübelerimizle öğrendik ve öğrenmeye devam ediyoruz.Acaba ilk yıllarımızda karşımıza çıkan sevgili öğrencilere yanlış bir şey söyledim mi? tıpkı hocamın yazısındaki gibi onları farketmeden kırdım mı?diye çok düşünürüm açıkçası.Yıllar öncesinden hatırımda kalan bir olay var ki , arkadaşımın surat ifadesini hatırladıkça ne yalan söyleyeyim gülerim, bir yandan da umarım ben böyle bir dikkatsizlik yapmamıştırım diye düşünürüm.

     Malum önceden günlük planlar yapar ve bu planları yine her gün müdürümüze imzalatırdık.Müdürümüzün odasında bir kaç arkadaşımla birlikte planlarımızı imzalatıyorduk,birden bir bayan arkadaşımız son derece sert bir biçimde odaya girdi.Bir elinde oldukça yıpranmış kenarları kıvrık bir defteri sallıyor,diğer eliyle de bir öğrencisini kedi yavrusu gibi ensesinden yakalamış sürüklüyordu.Müdür bey şaşkınlıkla hayırdır hocam  ne yaptı bu haylaz diye sordu.Arkadaşım öğrencinin defterini,çocuğun yaptığı hileyi yakalamış olmanın verdiği zafer mutluluğuyla müdürün önüne bıraktı.Verdiğim ödevi kontrol ediyordum ancak bu öğrenci sayfalar dolusu anlamsız kelime karalamış ve ödevi yaptım diyerek bana gösterdi,dedi. Müdür hele bak sen yaramaza bir de ben bakayım şu deftere diyerek defteri incelemeye koyuldu.Bir süre sonra hocam bunu ilk defa mı yaptı diye sordu,arkadaşımız evet diyerek onayladı.Hocam bu öğrencinin defterinin neredeyse tamamı anlamsız kelimelerden oluşan yazılarla dolu ve sonuncusu hariç hepsinin üzerinde imzanız var deyince arkadaşımın suratını hayal edebilirsiniz herhalde.Öğrencisi ise yaptığının yanlışlığının gayet bilincinde kendini savunmaya çalışıyordu, ama öğretmenim 10 sayfa özeti çıkaramıyorum uykum geliyo bir kere böyle yaptım imzaladınız ben de her gün aynı şekilde yaptım,ama hiç kızmıyordunuz öğretmenim...Arkadaşımızın mahcubiyetini anlatamam biz ise gülüyorduk ama ben de dahil hepimizin sınıflarımıza gidince yaptığımız ilk işin öğrencilerimizin defterlerini kontrol etmek olduğunu tahmin edersiniz herhalde.

      Bu olayda düşündürücü pek çok ayrıntı var bence,

1-Çocuklara kapasitelerinin çok üzerinde,özel yaşama zaman bırakmayaçak kadar ödev yüklemek.

2-Hadi verdik ödevi kontrol edebiliyor,öğreciye geribildirimde bulunabiliyor muyuz?

3-Bir şeyler öğrenebildiğinin ölçütü ödev midir öğrencinin?

4-Bilgi yüklediğimiz zaman mı öğretmenlik yapmış oluyoruz,ya davranış kazandırmak?

 Sizlerin de yakaladığı farklı ayrıntılar varsa,özelliklede bu olay karşısında ne yapılabilirdi ?ya da olmaması için ne yapılabilirdi?paylaşırsanız sevinirim arkadaşlar.Farklı fikirler,farklı durumlar kaşısında da yardımcı olabiliyor bazen ne dersiniz?Masum

 

Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...