BU MUDUR? EVET BUDUR.
BU MUDUR? EVET BUDUR.
Hani insan yoğun duygular yaşayıp, birilerini arar ya. Belki dertleşmek, belki de dinlenmek için. Hani hazırlıklı olmaya çalıştığımız zorluklar vardır ya, belki boğulup gidilecek, belki de fırtınalar koparılacak bir kaşık su için. Bu duygularla attım kendimi Eminönü – Kadıköy vapuruna. Dertleşecek bir dost aradı gönlüm. Bir ortak bulamadım. Yabancıydı yüzlerce sima birbirine. Bir parça simidi delice kapmaya çalışan martılara daldı gözüm. Tanıdık gelense bu eski vapurdu sadece. Adımlarken Sirkeci yokuşunu, hafif ve dalgın. Önünde buldum kendimi vakfın. Göğsüm kabardı. Gururlandım.
“Çay içer misin? diye tatlı bir soru geldi. Taa 14 ay öncesinden. Renklendi anılar. Bir çay için tam bir kat yürüdü Esra Hocam. Kendi elleriyle sundu, titrek sandalyede oturan şaşkın gönüllüye. Gülüşmeleri yudumladık maziden. Burcu Hocam, Gülay Hocam ve zarafetiyle Emel Hocam, yan odadan. Vakıfta olanlarla saniyeleri yıl saydık, bakışlarla dertleştik. Göksel, Fatma, Ali Arı ve Ekin. Tam iki yüz ruh saydım orada, beraberdik. Yüreğinize sağlık hepinizin.
Hani insan yoğun duygular yaşayıp.doc
Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...

