CESARETİN YOKSA OKUMA...
Üzerinde sınıfımın ismi yazılı olan sihirli lamba buldum. Lambayı elime alıp incelemeye başladım. Lamba sade ve mütevazı idi. İlk anda her şey normaldi ta ki lambanın içinden biri çıkana dek. Lambanın içinden çıkanın sorduğu o soruya kadar her şey çok normaldi:
-SINIFIN İLE İLGİLİ BENDEN NE YAPMAMI İSTİYORSUN?
Tek soru ve yanıtsız uzun bir bekleyiş... Hiç acelesi de yoktu, sabırsızlığı da. Tek isteği ise sorusuna cevap almak:
-SINIFIN İLE İLGİLİ BENDEN NE YAPMAMI İSTİYORSUN?
Eğitim sisteminde öğretmenden ne beklendiği aklıma geldiğinde mutlu olmuştum. Cevabım hazırdı: Eğitim sisteminin benden bekledikleri. Soru yinelendi küçük bir ayrıntıyla:
-SINIFIN İLE İLGİLİ SEN BENDEN NE YAPMAMI İSTİYORSUN?
"Ben" mi? Kendi değer algılarımdan hareketle net bir şekilde ne yapmak istediğimi o ana kadar düşünmemiştim. Bütüne bakmaksızın parça parça beklentilerim olmuş. Asıl önemlisi çocukların değer algılarını göz ardı etmişim. Her bir çocuğumun okul hayatına başlayıncaya kadar ve okul hayatı boyunca okul harici yaşantılarıyla kendi değer algılarını oluşturduğuna hak ettiği önemi en az düzeyde atfetmişim.
Sihirli lambayı bulan şanslı kişi miyim? Hayır! Sadece yanı başında duran sihirli lambayı alabilecek cesareti olan biriyim.
Peki,
CESARETİN VAR MI?
değerlerini sorgulamaya
öğrenme/öğretme ortamı dediğin tabularını birer birer yıkmaya
çocuğu değerleri olan bireyler olarak algılamaya
CESARETİN VAR MI?
CESARETİN VAR MI, SİHİRLİ LAMBAYI ELİNE ALMAYA?
Sihirli lamba nerede mi? Tam burada- yanı başında- Öğretmen Akademisi Vakfı’nda, sihirli lamba zaten elinde :)
Lambanın için çıkan kişi kim mi? Tabi ki YUSUF ZİYA GÜLDERE
Öğretimsel koçluğu için Yusuf Ziya Güldere hocama sonsuz teşekkürler…
Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...