Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
BEn KİMİM 6 Beğendim Spam Favorilerime Ekle Değerlendir

BEn KİMİM

BEN KİMİM

       Bazı güzelliklerin mevsimi olduğuna inanırım. Ancak o mevsimde anlam kazanır o güzellik. Çiçek bahara, sararmış yapraklar güze, karpuz yaza yakışır. Mesela kışın ortasında manavların ortasına kurulmuş kendini ağırdan satan karpuzlara hiç yüz vermem. Yapay gibi gelir bana, plastik gibi görürüm mevsimsiz yapılan her şeyi. Esip duran rüzgâra da en çok uçurtmayı yakıştırırım. Nazlı nazlı süzülen bir uçurtmanın ardına düşüp gitmek, onunla birlikte süzülmek bulutların arasında; tarifsiz bir mutluluktur. Hiç uçurtma uçurtmamış birine bunun mutluluğunu anlatmak imkânsızdır. Bazıları için boş iş, çocuk işi gibi gelir bu serüven ama benim için en önemli bir uğraştır uçurtma yapmak ve uçurtmak. Çocukluğumda uçurtma yapmak şimdiki kadar kolay değildi. Öyle ince, hafif çıtalar bulmak, rengârenk kâğıtlarla uçurtmayı süslemek mümkün değildi. Uçurtma için özel ip falan da satılmazdı. Çıta yerine incecik sıyrılmış kamış gövdesini gövdesini(ellerini kestirmeden yapabilirsen ustasındır), renkli jelâtin yerine gazete kâğıdını, yapıştırıcı yerine de annemize bin bir yalvarmayla hazırlattığımız hamuru kullanırdık. Uçurtmanın kuyruğunu da yine kâğıtlardan yapardık. İpimiz de annemize çaktırmadan aldığımız yorgan iplikleri olurdu.

     Maviye çıkardı çocukluğumuz. Bir vardı bir yoktu. Umudumuz çoktu. Siyahtan eser yoktu. Ne annemiz eşikten düştü ne de babamız beşikten; ruh çıktı bedenden. Birileri erdi muradına, bize siyahlar kaldı inadına. Gökten düştü üç elma, hiç biri düşmedi payıma. El koydular masallarıma. Şimdi içimin ölmeyen çocuk yanı haykırıyor son ses:

Artık eskisi gibi değil gökyüzü. Rüzgâr esip durdukça bakıyorum gökyüzüne ama tek uçurtma bile yok. Çocuklar eğlenceyi başka yerlerde arar oldular demek ki. Dijital kuşatma onları da iyice kuşattı. Ellerinde cdler, dijital ve mekanik bir kurmacada mutlu olmaya çalışan ve kendileriyle yarışan yalnız çocuklar. Test ile tost arasında kalmış canlılar oldular. Tadı kalmadı dünyanın, bu kesin. Mutlu olmayı bile beceremeden büyüyor çocuklar. Bir uçurtmanın ipine sımsıkı sarılmadan, gökyüzüne bakarak düşler kuramadan, misketlerin şıkırtısını duymadan, toza, kuma belenmeden plastik ve dijital bir fanus içinde birden büyüyor çocuklar. Düşlerini rüzgârlar yırtmadan, uçurtmalarını  gökyüzüne salıveren çocuk yetiştirmek isteyen bir babayım, bir öğretmenim, bir arkadaşım, bir eşim, bir oğulum, bir kardeşim, damadım …..vb yim ben.  

Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...