MUHAMMED YILDIRIM

DİKKAT: Bu güncenin giriş gölümü bolca orantı ifadesi içerir.

     Bir öğrenci velimin tepkisiydi sayfa başlığındaki cümle. Okuma yazma çalışmaları ilerledikçe verdiğimiz seslerle birlikte, oluşturulabilen hece, kelime ve cümle sayısı da çoğaltılabiliyor. Takdir edersiniz ki çoğalan kelime ve cümlelere karşılık bunların tamamını sınıfta  oluşturabilmek için zamanımız azalıyor. Zaten tüm bu kelimeleri sınıfta  oluşturmak gibi bir zorunluluğumuz da yok. Öğrenilen harf sayısı çoğaldıkça, çocukların okumaya geçme oranları da artış gösteriyor. Böylelikle kaygımız başka yöne doğru kayma eğilimine giriyor. Okuduğunu anlayabilme becerisini kazanabilmek için yapılacak etkinliklerin süresinin artması ile sesleri kavramaları için geçirilen sürelerin ters orantılı olması gerekir diye düşünüyorum. Çünkü çocuklar belli bir sistematik içinde sesi hissetme, tanıma, açık hece ve kapalı heceleri oluşturarak yeni kelimeler oluşturma becerilerini kazanmış oluyor. (bu süre çoğunlukla ikinci grup seslerin bitimine doğru oluşur. Sınıftaki öğrenci sayısı, öğrencilerin durumlar bu süreyi etkiler)

    İşte bu aşamadan sonra öğretmen ve veliler rahatlamaya başlarlar. Öğrenci hiç tanımadığı bir sesi bir başkasından duyarak diğer seslerle birleştirip okumalarını yapabilecek düzeye gelmiştir. Öğrencinin bu becerisinin artması, öğretmen ve velinin yaşamış olduğu "çocuklar okuma yazma öğrenebilecek mi" kaygısını azaltır. Tam da bu sürecin keyfini yaşayalım haftada üç ses verelim demeye başlamışsınızdır ki yeni bir orantı sarar etrafınızı, haftada verdiğim ses sayısı artınca sesleri kavrayan öğrenci sayısı azalır mı sorusu kurcalar zihninizi... Bunun geçmesi de yaklaşık 1-2 hafta sürer çünkü küçük yetişkiner bu duruma da ayak uydurmuşlardır.

Artık küçük yetişkinlerinizle ilgili yeni heyecanlar duymaya başlarsınız. Bu da okuduğunu anlama becerisini geliştirmeye yönelik çalışmalar yapmak gerektiğini düşünmenizden kaynaklanır. Çünkü sınıfınızda kaç tane öğrenciniz varsa o kadar farklı sesleri birleştiren öğrenciniz vardır. Kimisi sesleri tek tek birleştirerek gider. "kalem "kelimesini "k" "a" ka", "l" kal "e" kale, "m" kalem şeklinde okurken bir başka öğrenciniz heceleyerek "ka" "lem" kalem şeklinde okuyabilir. bir başkası ise tüm sesleri tekrarlayıp bir seferde birleştirirken bir diğeri hiç tekrarlamadan kelimenin tamamını bir çırpıda söyleyebilir.(bu paragrafta yazılanlar anlaşılmaz gibi görünse de birinci sınıf öğretmenleri ne demek istediğimizi rahtlıkla anayabileceklerken, birinci sınıf okutmamış kişilerin bu yazılanları anlamaya çalışmak için zihin faaaliyetlerini zorlamaları gerekebilir) Öğrencileriniz kelimeleri farklı şekillerde birleştirme çabası ya da alışkanlıkları çoğaldıkça anlama becerilerinin azalması endişesi duymanız gayet normal. Bu kaygıyı  en aza indirmek için bir çalışma yapmaya karar verdik. Okulumuzda dördüncü sınıfların öğretmeni olan İlhan Gerimterli Öğretmenimin de önerisiyle tüm ilkokullarda aralık ayında "kitap yazıyorum" diyerek tüm sınıflar için böyle bir çalışma başlattık.

Bir kitabı yazarından daha iyi kimse anlayamaz dedik ve öğrencilerimizle kitap yazmaya karar verdik. Çocuklarının kitap yazacağını ve bu bitapları okuyarak onlara kitap okuma ve yazma şevkini aşılayacaklarını velilerimizle paylaştığımızda bir velimizin ilk ve ham tepkisiydi günceye isim olan cümle. Başladık her verdiğimiz seste onlarla birlikte sınıfta bir metin oluşturmaya. Oluşturduğumuz bu metinleri aşağıdaki boş şablonlara yazmaya sayfa kenarlıklarını boyamaya. her sesten sonra oluşan metni buraya yazıp kitabımıza ekliyoruz. Kitabımız da günden güne sayfa sayısı çoğalarak büyüyor.

http://ekampus.orav.org.tr/file/51931/d sesi metin yazma.docxhttp://ekampus.orav.org.tr/file/51932/kitap1.docxhttp://ekampus.orav.org.tr/file/51933/ö çalışma.docxhttp://ekampus.orav.org.tr/file/51934/Yeni Microsoft Word Belgesi.docx

   Bu boş şablonları hazırlamak için birazcık zaman birazcık ta ms office bilgisi yeterli oldu. Gelelim sınıftaki yansımasına yaşananların. Renkli mukavvalardan kitaplarımıza kapak yaptık delgeçlerle delerek kurdela bağlayarak kitabımızın ana hatlarını oluşturduk. sonra sırsıyla verdiğimiz seslerle ilgili metinler oluşturmaya ve bu metinleri yazmaya. Öğrencilerimizin http://ekampus.orav.org.tr/blogger/ymuhammed/page/42972/harf-tombalasi--ilk-okuma-yazma-calismalari-1- güncesinde bahsettiğimiz ve ben 7 yane yazdım, ben 9 tane yazdım dediği kelimeler metinlerimizin kaynağını oluşturdu.

Oluşturduğumuz metinleri yazmak ve boyamak da işin eğlencesi oldu.

 Öğrencilerimiz yazar, bizler okuyucu olunca işin keyfine diyecek  olmaz sanırım. Okuyucuya da görev düşmeli felsefesinden hareketle bedava keyif olmaz sanırım. Bu güncede kaç adet orantı cümlesi mevcuttur? :))))

Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...