Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
NEREDE o ESKİ çocukluk OYUNLARIMIZ? 4 Beğendim Spam Favorilerime Ekle Değerlendir

NEREDE o ESKİ çocukluk OYUNLARIMIZ?

      Geçen hafta mesai arkadaşlarımızla birlikte, Çan İlçesi Bardakçılar mevkiinde bir piknik düzenledik. Yeme, içme faslından sonra biraz yürüyelim dedik ve dolaşmaya başladık. Yeşillikler içinde, etrafta cıvıl cıvıl öten kuşların seslerini dinlerken, gözüm yıkılmaya yüz tutmuş köy ilkokuluna takıldı. Sarı boyaları aşınmış, camları, kiremitleri kırılmış, çerçeveleri parçalanmış, ihata duvarı yıkılmış, virane, mahzun bakışlı köy ilkokulunu görünce öyle mahzunlaştım ve düşünceye daldım...

   Oturdum karşısına ve saatlerce düşündümmm. İlkokulu okuduğum Balıkesir İli Köteyli İlkokulundaki okul yıllarıma gittim. Okul bahçesinde ne güzel oyunlar oynardık. Saklambaç, köşe kapmaca, yağ satarım bal satarım, yakan top, istop, seksek, ip atlama, birdirbir, ... Başka hangi oyunları oynardık? ... 

      Şimdi ki çocukları düşündüm, ellerinde tablet bilgisayarlar ve cep telefonlarıyla sanal bir dünyaya dalıp gidiyorlar. Normal şartlarda yerinde bir dakika oturtmakta zorlandığımız küçücük çocuklarımız, saatlerce yerinden kıpırdamadan oyun oynayabiliyorlar. Aslına bakarsanız bu durum biz anne ve babaların da işine geliyor çoğu zaman. Neden? Dizi veya spor programlarını izlememize engel olmadıkları için. Değil mi?

      Elbette her çocuğun bilgisayar, cep telefonu ve tablet bilgisayarlardaki oyunları oynayabilir, ona sözümüz yok. En azından süreyi kısıtlı tutmamız gerekmez mi? Çocukların başka oyunları da oynaması gerekiyor çünkü. Dışarıya çıkıp arkadaşlarıyla buluşup sosyalleşmeye ve grup oyunlarına katılmalarına ihtiyaçları yok mu?

       Geçmişe dönüp kendi çocukluğumu bir kez daha düşünüyorum... Sokakta ve okul bahçesinde arkadaşlarımla saatlerce oyun oynarken ne kadar eğlendiğimizi hatırlıyorum. Düşe kalka oynar, akşamları eve eli yüzü kirlenmiş, pantolonlarımız yırtılmış ve çok acıkmış olarak gelirdik. Bazen ılık bir banyonun ardından, bazen de banyo bile yapmadan, annemizin misssss gibi yemeklerini nasıl da iştahla yerdik. Tabii bütün gün oynamanın ve koşturmanın sonucu olarak derin bir uyku çekerdik. Ve annelerimiz, babalarımız bizlere; "ne az yemek yedin, ne de geç kaldın yatsana demezlerdi." ... Şimdi öyle mi? Çocuklarımıza bir taraftan yemek yedirmeye, diğer taraftan da erken saatlerde uyutmaya çalışıyoruz.

      Saklambaç, köşe kapmaca, yerden yüksek, seksek, istop, yakar top, mendil kapmaca, yağ satarım bal satarım, ... Daha ne oyunlar vardı, ne oyunlar, ... Hem eğlenirdik, hem terlerdik, hem yorulurduk. Ve en önemlisi hayata dair bir çok şeyi bu oyunlarla öğrenirdik ve uygulardık. Kurallar koymayı, kurallara uymayı, keşfetmeyi, yeni bir şeyler üretmeyi, sıra beklemeyi, konsantre olmayı, paylaşmayı, yardımlaşmayı, başarıyı ve başarısızlığı ilk kez bu oyunlar öğretti bizlere, ...

         Şimdiki çocukların ise bu oyunların birçoğundan haberi bile yok değil mi? Ne acı :(

Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...

  • Çok güzel ifade ettimişsiniz hocam.. Ancak bu soruların cevabının eğitim ve öğretim sisteminde olduğunu düşünüyorum ben.. Oyun oynamaya fırsat bulamayan,bulduğunda ise,sokakta oyun oynayacak bir arkadaş bulamayan , evcilik oynamayı bilmeden büyüyen, çocukluklarını evlerde sürekli ders çalışmak yolunda heba ettirilen ,oyun oynamaktan yorulamadığı için,ne erken uyuyup , ne de iştah sahibi olabilen bir nesil çocuklarının velileriyiz biz.Zannediyorum , eğitime şekil veren tüm unsurların bu gidişata bir dur demesi gerekiyor... Yoksa teknoloji esiri, çocukluk yoksunu.kaygılı,bencil,öfkeli çıcuklar bizim geleceğimiz olacak.. Saygılarımla...

    | cevapla |1 defa beğenildi.

    Şule Yıldızoğlu

    21.5.2013

  • Katkı ve paylaşımınız için; Teşekkürler Şule Öğretmenim.

    | cevapla |1 defa beğenildi.

    Zülküf Memiş

    25.5.2013

  • hocam artık bu oyunlar inşallah geri gelecek.Çocuk Oyunları ve Spor kulüpleri Konfederasyonu ile geçmişteki  oyunlarımız tekrar su yüzüne çıkıyor.Okullarımızda bu oyunları çocuklarımıza öğretip okullar arası turnuvalar yapılıyor.Şimdilik mendil kapmaca ve sek sek ile işe başlandı.sonraki adım çelik çomak ve birdir bir....

    | cevapla |1 defa beğenildi.

    Turgay Ünal

    22.5.2013

  • Umarım bu çocuk oyunları daha etkin ve uygulamaya dönük devam eder. Güzel bir haber Turgay Öğretmenim.
    Çocuklar için çocuklar yararına...

    | cevapla |1 defa beğenildi.

    Zülküf Memiş

    25.5.2013

  • "Sen, kareli kağıtlarla iki büklüm, amiral battı oynanan gecelerde doğmadın yavrum..." diye başlıyordu yeni güncem. Yayınlamadan pişti olduk :) neyse... Günümüzle-geçmişin karşılaştırılması. Çok düşündüm ben bu konuyu. Neden karşılaştırıyorum? Bu da bir çeşit kuşak çatışması diye... Olduğu gibi kabul et diyor bir tarafım (Hepsine vakıf olup bilen biziz, onlar değil. Algılamalarımız farklı. Problem, rahatsız olan tarafındır. Rahatsız olan biziz. Farklı boyutlarda bizden önceki kuşak da bunları hissetti. Bilmediği o şeyleri ihtiyaç hissetmezki onlar!), diğer yanım onların yaşanmamışlıklarını gördükçe can çekişiyor. Bu ikilem böyle sürüp gidecek sanırım...

    | cevapla |3 defa beğenildi.

    Dilber Engin

    22.5.2013

  • Aslında bu konuyu düşünmeniz dahi, çocuklarımızı önemsediğimizi ve değer verdiğimizin göstergesi değil mi? Ne kadar umursamadığımızı, bizleri ilgilendirmiyor şemsiyesi altında saklanmaya çalışsak dahi. Nafile. Yağmur  dinip şemsiye kapandığında ortada kalan yine bizler olduk. Sizde, bende düşündük ve yazdık. En azından böyle kendimizi rahatlatmaya çalışıyoruz diye düşünüyorum.

    | cevapla |1 defa beğenildi.

    Zülküf Memiş

    25.5.2013

  • Başlığa "Nerede o eski çocukluk oyunlarımız?" diye başlamak sanırım her şeyi açıklıyor... Bizim çocukluk oyunlarımız...
    Geçmişe özlem bizim...
    Dünyada canlıların tamamı şimdiki zamanı yaşar… Ancak sadece insan; düşünce yeteneği nedeniyle bazen geçmiş zamanı, bazen gelecek zamanı ve kalan zamanda da şimdiki zamanı yaşar… Bugününü, geçmişin KEŞKEleri, geleceğin KORKUları ile berbat eder…
    Çocukluk döneminde insan sadece şimdiki zamanda yaşar… Bu nedenle büyüdüklerinde hep çocukluk dönemine dönmeyi arzu ederler...

    | cevapla |2 defa beğenildi.

    Ali Barsal

    23.5.2013

  • Ben büyüdükçe(yaşlandıkca) çocuk olmak istiyorum Ali Öğretmenim. Yırtık pantolunlu, eli yüzlü kirli, oyun oynamaktan yorulan, yarına umutka bakan Zülküf olmak... Çok mu şey istedim acaba? :)

    | cevapla |2 defa beğenildi.

    Zülküf Memiş

    25.5.2013

  • Farkettim de çocuklar birbirlerine sevgiyle dokunmuyorlar bile. Parmakları çok meşgul bir defa, tıkla, seç, genişlet... Bizse evcilik oynarken hikaye yazmayı öğreniyorduk, evlerimizi deneyimlerken birbirimizi tanıyorduk. Biz ip atlarken parçalıyorduk dizlerimizi hep ve ağlamamız geçerdi bir yetişkin yaramızı sararken... Biz toprağa değerdik, çimleri ellerdik, ağaçları, rüzgarı hissederdik; hast da olmazdık. Olsak da bir çorbalıktı hastalıklarımız. Kimse içeride tutmazdı mikrop kapmayalım diye bizi, biz mikroplarla da barışıktık... Çamuru yoğururduk, ellerimizle şekil verirken yüreğimiz yoğrulurdu. Çiçeklere dokunurduk, içimiz yeşillenirdi. Biz çocuktuk, belki hiç büyümemliydi... İçimizdeki çocuğu büyütmeyelim. Ve söz ilk karşılaşmada körebe oynayalım  :)

    | cevapla |1 defa beğenildi.
  • Evet Esin Öğretmenim; körebe, yakan top, ortamın uygunluğuna göre dokuz kiremit ve diğerlerini oynayalım. :)

    | cevapla |1 defa beğenildi.

    Zülküf Memiş

    31.5.2013

  • Yazıyı okuyupta geçmişimize dönmemek imkansız sanırım. Artık oynadığım oyunları bile hatırlayamaz oldum. Bu konu bir ara kızım aramda geçtiği vakit, telden araba yaptığımız aklıma geldi. Yapalım diye yola çıktık bir de baktım ki biz bırakın oynamayı yapmayı bile unutmuşuz. Ne acı bir durum. Yapılacak çok iş var. Hem geleneklerin kaybolmaması için hem de çocuklarımıza gercek bir miras bırakabilmek için. Neden çocukların en sevdiği derslerin başında Beden Eğitimi, Müzik ve Resim gelir? Cevap çok basit. Çünkü üretebildikleri nadir derslerden ve yorulabildikleri az sayıdaki zamanlarından biri olduğu için olsa gerek. Galiba insan olmanın zor yanı anılarınızla yaşamak Zorunda oluşumuz olacak. Babam bana hacıvatla karagöz ü anlatırken ben çocuklarıma telden veya çam kabuğundan araba yapmayı yapmayı anlatacağım. Oda kendi çocuğuna angry bird oyununun nasıl bir efsane olduğunu :)

    | cevapla |0 defa beğenildi.

    Mustafa Piri

    3.11.2016

Yorum Yap

İsim*

email*Sizi bilgilendirmek için kullanılacak

Yorumu Ekle