E-Öğrenme için Eğitsel Oyun Tasarımı Çalışma 1
E-Öğrenme için Eğitsel Oyun Tasarımı dersimizin bu haftaki çalışmasını dersi almayanlarla paylaşmak istedim. Bu haftaki sanal sınıfta eğitsel oyun çalışmamızda teoriyi ve uygulamayı bir araya getirecek bir yöntem üzerinde durduk.
Daha ilk haftalarda olduğumuz için birçok noktada deneyimimiz azdı biz de daha deneyimli olduğumuz kâğıt kalemle oynanan bir eğitsel oyunla temel eğitsel oyun prensipleri üzerinde geçtik.
Birinci prensip “Oyun dünyasının sınırlarını anlamak/bilmek”
- Bu prensip doğrultusunda ilk olarak konuyu seçtik: “Hücre”
- Oyunumuzun seviyesini belirledik (Bilgi, Kavrama, Uygulama,...): Analiz ve daha üstü
- Oyuncuların bireysel mi yoksa takım halinde mi onayacaklarını belirledik: ikili gruplar halinde
Seçtiğimiz bilişsel düzey analiz ve yukarısı olduğu için biz bilgi soramazdık bilgiyi verip onu işlemesini sağlamamız gerekirdi. Konu uzmanı öğretmenim (ben bu konudan pek anlamıyorum) hücre organellerinin çeşitli hücrelerde farklı olduğunun nedenini sorabileceğimizi söyledi.
Bir oyuncudan hemen bunu istemek “Görevi aşamalı olarak başarmak” ilkesiyle çelişir.
Oyuncular prensip olarak “Çalışma için mantıklı çözümler” üretmek isterler, biz de zaten onların bir şey üretmesini istiyoruz.
Oyunculardan bir hücre oluşturabilmelerini isteyebiliriz diye düşündük.
Bunu nasıl yapacakları konusunda “Adil fırsatlar” prensibini de korumamız lazımdı, ya herkese eşit şans verecektik ya da işi bir şans aracına bırakacaktık (zar gibi). Biz herkese eşit imkânlar vermeye karar verdik.
Sonuç olarak elimizde boş bir hücre ve diğer tarafta bunun içine girebilecek organeller vardı.
Ben bu hücre parçalarının ismini tam bilmediğimden organel dedim belki başka bir ismi vardır. Kastım çekirdek, stoplazma, mitokondri, endoplazmik redikulum. Yaptığım çizimde de sadece a, b, c, vb. diye isimlendirdim. (Çizimlerin üzerine tıklarsanız büyük hallerini de görebilirsiniz.)
Çocuklar istedikleri organelden istedikleri miktarda hücrelerine koymak için seçebileceklerdi.
Tasarım fena değildi, tek sorun bir “meydan okuma” olmamasıydı. Meydan okumayı oluşturmak için sınırlar koyduk. Her organelin bir boyutu olacaktı ve hücrenin de bir kapasitesi, istedikleri organelden hücre elverdiğince koyabileceklerdi artık.
Örnek hücrenin kapasitesi 1000, organel a (50), organel b (100). Ben konu uzmanı olmadığımdan bu oranları tamamen şans eseri yazıyorum).
Tüm bunları uygulama alanımıza da ekledik
“Kurallar net olmalı- İyi yönerge/talimat” prensibini dikkate alarak tüm olasılıkları düşünmeye çalıştık.
“Bazı aksilikler yaşamak/ İzlemek değil, yapmak” prensibini hatırlayarak “Belli bir hedef” koyduk. Biz bunu bir hedef kartı ile oluşturduk. Hedef kartında hücrenin yapması gereken işlevler yer alıyor ve öğrenciden bu hücreye uygun organelleri seçerek hücreye koyması söylüyordu.
Bu görev kartıyla öğrenci var olan bilgileri analiz etmesi, verileri incelemesi ve bunları birleştirerek bir hücre modeli oluşturması gerekiyordu. (hedefe çok yaklaştık).
Bir oyunun olmazsa olmazı “geri bildirimlerdir”, eğer geri bildirimler olmazsa kişi çaresiz kalabilir bu da “Çaresiz kalmama” a ters düşer. Bu oyunumuzda geri dönütler hücrede olması gereken organellerin miktarını söyleyerek oluyor.
Örnek:
Organel A: en az 50 koyduysanız 1 puan, en az 100 koyduysanız 2 puan,
Organel B: en az 100 koyduysanız 1 puan, en az 200 koyduysanız 2 puan,
Oyunu genel olarak tamamlanmış gibi duruyordu, sonlandırmadan önce kontrol etmemiz gereken birkaç prensip kaldı. İlki “Kendini tekrarlamak zorunda olmamak” yani çok iyi bilenler ne yapacaklar çabuk sıkılabilirler. Onlar için de bir ek yaptık ve buna çifte şans dedik. Gruplar kendilerinden çok eminlerse bu hakkı kullanabileceklerdir, bu hak onlara eğer organellerin miktarını tam bilirlerse iki katı puan kazandırtacaktı, tam bilemezlerse puan alamayacaklardı.
İkinci olarak “Dikkat Toplama/Kendilerini oyuna vermek” prensibinde sorunumuz olup olmadığını düşündük, oyunumuzun kuralları net olduğu için sorun olmayacağını düşünürken, aklımıza puanlar yüzünden bir sıkıntı olur mu diye bir soru geldi. Sanırım bu oyunu bireysel olarak oynarlarsa bu sorun olmaz diye düşündük. Grup halinde oynayanlarda ise belli bir barajı geçenlere başarılı sayabileceğimizi düşündük.
Umarım 30 dakikada ürettiğimiz oyunu beğenmişsinizdir.
- Haftaya yeni bir oyun üretecek ve üstünde durduğumuz bu özelliklere yenisi ekleyeceğiz.
- Bir sonraki hafta yaptığımız oyunları tasarım ilkeleriyle eleştirip yapılandıracağız.
- Bir sonraki hafta yaptığımız oyunları bilgisayar-ilişkisi gözüyle bakıp güçlendireceğiz.
Not: Bu konu uzmanı olmadığım için içerikte hata olabilir, lütfen maruz görün.
Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...