VOLKAN BAL

Edtecist'de dinlediğimiz Alan November, bir okulda ilk beş günde öğretilmesi gerekenlerle ilgili fikirlerini paylaştı. Çok beğendiğim kısımları elimden geldiği kadar size aktarmaya çalışacağım. Gün 3'le başlayalım :-)

Bizler çocuklara okullarda bir konuyu öğretirken hep tek doğru üzerinden gidiyoruz. Gerçek yaşam örneklerimiz o kadar kısıtlı ki, her şey teorik. Gerçekler sanki matematikteki 2+2 gibi gösteriliyor çocuklara, hep cevap 4.

Doğada hiçbir şeyin cevabı 4 değil, diyeceksiniz ki 4 tane elma var, doğada birbirinin eşi 4 elma diye birşey olmadı ki. Doktorların çok güzel bir sözü var "hastalık yoktur, hasta vardır."

Hata payı olmadan öğretiklerimiz sonra bize kaybolmuşluk ve hiç hatasız çalışmaya çalışmakla geri dönüyor. Sayın Metin Arık'ın bize öğretmeye çalıştığı Walter Lewin'in ders sonu deneylerinde yaptığı hata yakınsamalarını üniversitede öğrenmiş olmak üzücü.

Hayat hiç de net değil ama bilimsel olarak denemelerle kesinliğe yaklaşabiliriz. İşte bu düşünceyi öğrencilerle paylaşırsak, ilk denemede yapamadıklarında bize "bu olmuyor" diye dönmezler.

Bu yaklaşımı Alan November, 7 yaşıdaki bir çocuğun videosu ile paylaştı. Audri kendine bir "zihnisinir" cihazı (Rube Goldberg Makinesi) yapmış. Bu makine basit bir iş için birbirine bağlı zincir reaksiyonlarını kullanıyor.

Annesinin çektiği videoda ilk olarak Audri, Rube Goldberg Makinesi nedir onu anlatıyor.

Sonra kendi makinesinin ne yapmasını beklediğini anlatıyor. "Yapmasını beklediğini" diyorum çünkü makineyi tamamladıktan sonra çalışma tahtasını çıkartıyor. Başarı/ başarısızlık tablosunu anlatıyor. İlk satıra gerçek durumu ikinci satıra ise hipotezini yazacağını söylüyor. Evet hipotez diyor, işte gerçek hayat bu: siz bir tahminde bulunursunuz ve amacınız tahmininizin mümkün olduğu kadar doğru çıkmasıdır.

Sonrasında tahminini çentikliyor. 2 başarı 30 başarısızlık olarak işaretlemiş olması işte en güzel kısmı. Çünkü gerçekte de bilinmeyeni araştırdığınız durumlarda olan bu, bol bol başarısızlık ve büyük bir başarı. 

Tahmininden sonra denemelere başlıyor ve huhuuu 4. denemesinde başarıya ulaşıyor. Başardığı andaki sevincini tarif etmek imkansız.

En sonunda da şu yorumu yapıyor: "eğer başaramıyorsanız tekrar tekrar deneyin".

Audri'nin üstün zekalı olduğunu düşünmüyorum, parlak bir çocuk olduğu düşünülebilir. Kuvvetle muhtemel annesi bilimsel yaklaşımı bilen birisi.

Teorik fizikçi olmak istiyormuş büyüyünce (Bu eğitimine devam edip okul onu köreltmezse neden olmasın?). Bu noktaya bir anda gelmemiş küçük yaşta eğitime başlayarak bilimsel düşünme becerisini edinmiş.

Biz bilimsel düşünme becerisini öğrencilerimize öğretmediğimiz için herşeyin tek cevabı olduğunu ve bunun kesin olduğunu dşünüyorlar. Alan November bu yargının en başta yani ilk 5 gün içerisinde öğretilmesinin doğru olduğu söylüyor ki ben de sonuna kadar inanıyorum. O bu yetkinlikten bahsetmeyi 3. güne koymuş, ne kadar erken o kadar iyi siz ne dersiniz?

Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...