SORU SORMAK...KISIM III
KAPIYI ÇALMAK
Evinizden amaçladığınız yere ulaşmak isterken, evinizin kapısını açar ve dışarıya çıkarsınız. Nereye gideceğinizi ve ne yapacağınız planladıysanız sorun yoktur. Vardığınız yerde karşılaşacağınız ilk şey yine bir kapının olmasıdır. Bu kapının açılması için ya çalarsınız ya da kolu çevirip içeri gerersiniz veya giremezsiniz.
Sahi kapıları incelediniz mi?
Hiç dikkatlice baktınız mı?
O kapılarda neler dikkatiniz çekti?
Bazı kapıların üzerinde kapıyı çalmak için üç tane tokmak bulunurmuş biri bayanlar için olanından ince bir ses çıkarır, erkekler için olanından ise daha tok bir ses çıkarır, çocuklar için olandan ise gürültülü bir ses çıkarmış. Evin içindekiler de bu seslere göre kapıyı açarlarmış. Bazı evlerde ise birden fazla kapı olur. Bu kapılar ev halkının, misafirlerin, çalışanların, seyislerin kullandığı kapılardır. Kapıların yapılış şekillerine bakıldığında da anlaşılabiliyor bu kapıların işlevleri. Bu evlerde birde ayak işlerine bakanların kullandığı kapılar vardır. En ilgi çekeni de bu kapılardır. Evin arka tarafında sokak ile aynı hizadadır. Kapının ne tokmağı vardır, nede anahtar ile açacak anahtar deliği bulunmaktadır. Ayak işlerine bakanların ne zaman ve nasıl oradan içeriye girdiklerini kimse farkına varmazlar. Bu kapıların yalnızca arkadan açılmakta olduğunu belirtmeliyim.
İnsanı da bu evlere benzetecek olursak, her insanın kapısı farklılık gösterir çalarsınız sizin kim olduğunuzu bilerek açarlar. İçeriye girdikten sonra da sohbet ve muhabbet başlar ve devam eder gider. Sorular demiştik ya!
Çözüm odaklı yaklaşımda Sorular
Çözüm odaklı yaklaşımlarda kullanılan en önemli araçlardan biri sorulardır. Sorulara ve türlerine baktığınızda birkaç farklı özellikten kaynaklanan sınıflandırmalar yapabiliriz. Eğitim özelinde düşündüğümüzde birkaç farklı sınıflandırma eğitim süreçlerini yönetmede ve grup dinamiğini görmede bize yardımcı olabilir.
Birincisi karşımızdaki kişiyi konuşmaya davet etmeye yönelik olabilir. Kapıyı çalarız içerdeki isterse açar, isterse açarmış gibi yapar. Bu tür sorulara açık ve kapalı uçlu sorular olarak ayırabiliriz.
- Kapalı uçlu sorular: Karşıdaki kişinin kısa yanıt vermesi beklenen sorulardır.
- Yanıtlar sınırlıdır.
- Belirli bir noktaya odaklanır.
- Evet- Hayır gibi tek kelimelik yanıtlar veya kısıtlı bir bilgi ile yanıt verilebilir.
- “Kim”, “ne zaman”, “nereye” sözcükleri veya “-mı”, “-misin”, “musun” ekleri ile sorulabilir.
Örnekler:
- Yapacağınız işleri paylaştınız mı?
- İlk sunumu kim yapacak?
- Aramızdaki konuşmayı nerede yapalım?
- Çalışma bitiminde aramızdaki konuşmayı ne zaman yapalım?
- Açık uçlu sorular: Karşımızdaki kişinin kendi düşüncesini detaylı anlatmasına davet eden sorular.
- Serbestçe konuşacaklarını bilirler.
- Cümleden paragrafa kadar herhangi bir uzunlukta yanıt verebilirler.
- Önemli olduğunu düşündükleri herşeyi paylaşabilirler.
- “Nasıl”, “Neden”, “Niçin”, “Niye” veya “Ne düşünüyorsunuz” sözcüklerini içerebilir?
Örnekler:
- Bugünkü süreç senin için nasıl geçti?
- Bunu paylaşıyor olmak senin için neden önemli?
- Niye bu biçimde bir değişiklik yapmayı düşündün?
- Bu konuyu biraz daha açar mısın?
- Bu konuda ne/neler düşünüyorsun?
Soruları sorarken, amacımız içeriye girmek ise sorma şeklimize de dikkat etmemiz gerekir.
Bazen karşımızdaki kişilerden sorular gelmekte, burada da bu soruyu sorma niyetinin ne olduğunu biraz düşünmek gerekir.
İkinci olarak soruyu soran kişinin niyetine göre de bir sınıflama yapılabilir.
1. Cevap almak için sorulan sorular: Kişinin gerçekten merak ettiği ve cevabını bulmak istediği sorular. Bu soru türüne yukarıdaki açık ve kapalı uçlu soruların tamamı örnek gösterilebilir. Burada diğer sorulardan ayrıştırıcı özellik ses tonu ve beden dili olacaktır. Niyet içsel bir süreç olduğu için sorunun gerçekten cevap almak için olup olmadığı sözsüz mesajlarla ve anlık analizle anlaşılabilir.
2. Bildiğinizi onaylatmak için sorulan sorular: Çoğunlukla kapalı uçlu olan bu sorularda kişinin amacı bildiği bir bilginin veya kendisine göre doğru veya gerçek olan bir şeyin onaylanmasıdır.
Örnekler:
- Bu Benjamin Bloom taksonomisinde farkındalık aşamasına denk geliyor değil mi?
- Alınan cevabın kısa olması bizim sorumuzu kapalı uçlu yapmaz değil mi?
3. Bildiğini göstermek için sorulan sorular: Bu tür sorularda her ne kadar dilbilgisi kuralları çerçevesinde soru cümlesi olsa da kişi burada soru sormuyor, yani cevap beklemiyordur. Sadece bildiğini göstermek istiyordur.
Örnekler:
- Performans ödevlerine not veriliyor mu?
- Hizmet içinde eğitimler kaçta bitiyor?
- Bu sınıfta kaç kişiyiz?
Bizler daha çok ne tür sorular soruyoruz?
Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...
Kapı açmak, kapılar... Yine düşünceli bir bulmaca çözüyoruz. Sanki sorduğumuz her soruda insan kendinden bir parça bırakıyor. Yine her soruda bir şeyler öğreniyoruz. Aslında sorduğumuz soru ile fikrimizin ince yolunu da karşımızdakine tarif ediyor gibi miyiz ?
Uğur Özeren
23.12.2012
Soruları öğrenmek için sormaz mıyız? Yoksa başkalarını düşündürmek için mi sorarız?
Yusuf Ziya Güldere
24.12.2012
Soruların hayatımızdaki önemini ne kadar güzel anlatmışsınız. Yeni öğretmen olduğumda bir büyüğümde yıllar önce bana sorular ile ilgili küçük bir paylaşımda bulunmuştu. ''Soru üç şekilde sorulur. 1. Bilgi edinmek, bilmediğin bir şeyi öğrenmek için. 2.Karşımızdakini anlamak, ona yardımcı olmak için 3. Cevabını bilmediği bir soru sorarak köşeye sıkıştırıp üstünlük sağlamak için.'' Öğrencilerime soru sorarken bu üç kuralı hatırlamamı ve sorularımı sorarken amacıma dikkat etmemi. iyi bir öğretmen olmak istiyorsam 3.cüden uzak durmamı tavsiye etmişti... Bende hep uzak durmaya çalıştım. Bundan sonra sorularımı'' İnsanların hayatlarına açılan kapılar olacağından'' daha da dikkatli soracağım... Teşekkürler.
Hatice Hardura
23.12.2012
Karşımızdaki insanla gerçekten iletişim kurmak istiyorsak o kapıyı açacak güçlü soruyu rahatlıkla sorabiliyoruz.
Yusuf Ziya Güldere
24.12.2012
Merhaba Yusuf Ziya Hocam, Soru Sormak Kısım I, II ve III yazılarınızı büyük bir hayranlıkla ve tek solukta okudum. Çok teşekkürler paylaşımlarınız için. Sanırım gün geçtikçe ve yaş ilerledikçe sorduğumuz soruların amacı bildiğimizi gösterme amaçlı oluyor. Birey öğrenme açlığını doyuracak soruları sormayı, sizin de 1. Kısım yazınızda belirttiğiniz gibi etrafındakilerin yasaklayıcı ve susturucu etkileri sonucu bir kenara bırakıyor. Kapalı uçlu soruları sormak daha kolay geliyor. Kendi içinden keşke bana kendimi ifade etme fırsatı verilseydi diyerek kendisine açık uçlu sorular sorulmasını bekliyor.
Seda Derkuş
23.12.2012
Kendimizi geliştirmek için ne kadar ve nasıl sorular sorabiliyoruz? Bol soru sormak dileğiyle
Yusuf Ziya Güldere
24.12.2012
Kapı benzetmesi hoş olmuş, usta kalemine sağlık. Umarım 4 ve 5 te kısa zamanda gelir.
VEYSEL PARLAK
23.12.2012
Kapıyı çalmak biraz cesaret ister. Belki korkularımız engeller o kapıyı çalmaya. Hadi kapıları çalmak için bir şeyler yapın?
Yusuf Ziya Güldere
24.12.2012
Soru sormak>zihin yormak... Başka bir pencereden(işleyen demir ışıldar penceresi) bakınca da zihni çalıştırmak... Dikkat! Soru sormak cevaplar bulmaya ve yeni sorular sormaya yönlendirir, bu nedenle soru sormadan önce iyi düşünün. Zira bir soru sorduğunuda gerisi gelecektir ve bu yoldan artık dönüşünüz yoktur... Soru sormaya başladığınız zamansa bir sonraki sürece doğru yol almaya başlarsınız ki bu da müzminleşmiş halidir, "sorgulamak"... Nedenlerin, nasılların peşinizi bırakmayacağı keyifli bir öğrenme yolculuğu. Bilginin edinimine dair bir yol ki bilgi kırıntılarını derleyip yenilerine vardığınız bir yol. Şimdi kendime dair dersime gelelim... Bu günce serisi beni nereye götürüyor? Öğrenmeye, iletişime, soru sormaya... Aralık bir kapının ardını herkes merak eder ve başını bir uzatıp bakar... Siz neler görüyorsunuz?
Burcu Esin İLİŞ
24.12.2012
Sanırım görmek için kendinize ve karşınızdakine soruları niyetinize göre sormak gerek.
Yusuf Ziya Güldere
24.12.2012
Bunu sorduğumuz zaman istediğimiz cevabı istiyor olmaz mıyız? Amacı doğru belirlenmiş, zamanla kazanılan alışkanlıklar doğrultusunda iyi tasarlamış sorular... Ben sanıyorum daha açık uçlu soruları tercih ediyorum. Daha başka neler olduğunu fark edebilmek ve görebilmek adına... Siz hangilerini tercih edersiniz?
Burcu Esin İLİŞ
24.12.2012
Karşınızdakinin ihtiyacına göre mi kendi ihtiyacınıza göre mi?
Yusuf Ziya Güldere
24.12.2012
Çoklukla kendi ihtiyacıma göre olduğunu fark ettim şimdi, bununla birlikte karşımdaki kişinin ihtiyaçlarına göre bir soru ise sorduğum onu düşündüren soruları tercih ederim. Böylece her soruya(zihne düştü bir defa...) bir cevap aramak için düşünecek ve vereceği cevap sayısı arttıkça önünde açılacak kapı sayısı da artacaktır. Peki sorunun, benim ya da karşımdakinin ihtiyacına göre olması durumunu neler belirler?
Burcu Esin İLİŞ
25.12.2012
Sanırın o anki durum da neye ihtiyacınız olduğu. Zahir mi? Batini mi?
Yusuf Ziya Güldere
26.12.2012
Analitik düşünen bireyler mi güçlü sorular sorar ? yoksa güçlü sorular soran bireyler mi analitik düşünürler ? ikisi arasında fark var mı?
Cüneyt Akyol
25.12.2012
Ya bildiğinizi onaylatmak istiyorsunuz ya da bildiğinizi göstermek istiyorsunuz? Bu sorunun cevabını gerçekten mi merak ediyorsunuz? O zaman kendinize bu soruları sorduğunuz da nasıl yanıtlar alıyorsunuz? Pekala aldığınız yanıtlar hala size yeterli gelmediyse iki,si arasındaki fark sizce nelerdir?
Yusuf Ziya Güldere
26.12.2012
Bu aralar sorduğum bir çok soruya cevap alamadığım için olsa gerek, sorduğun sorulara cevap alabilmenin de en az soru sormak kadar gerekli olduğunu fark ettim. O yüzden bana sorulan sorulara artık daha iyi ve tatmin edici cevaplar vermeye çalışıyorum. Çünkü sorularına cevap alamayınca ya da daha doğrusu, cevap niteliğinde, tatmin edici bir cevap alamadığında bir süre sonra soru sorma, dolayısıyla merak etme ve öğrenme isteğinden vazgeçme gibi bir durum sözkonusu olabiliyor malesef ... Cevap alabildiğiniz sorulara...
Berna Baysa Öz
8.1.2013
Ben sunu fark ettim , ben hep kendi ihtiyaclarım için ve kendimi onaylatmak için soruyordum,son iki aydır insanlara istedikleri soruyu soruyorum ve onlar anlatıyorlar ve insanlar mutlu oluyorlar
Şebnem Şahin
25.1.2013