Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
Nasıl olur?

Nasıl olur?

  Okullarda eğitim mi yoksa eritim mi yapıyoruz? Tabii ki çocukların bedenlerini eritmiyoruz ama günden güne potansiyellerini, yaratıcılıklarını eritiyoruz galiba. Çocukların doğal meraklarını, öğrenme heyecanını, bilgiye susamışlıklıklarını öldürüyo...

Öğrenenler Buluşması

Öğrenenler Buluşması

İbrahim Betil: Ne olmak istiyorsun yerine ne yapmak istiyorsun Mehmet Y Özel: Derdin davandır! (Şems-i Tebriziden) Yaşar Morpınar: Engelliler Bakanlığı Kurulsun   Öğrenenler buluşması bir şölen gibiydi. Kayhan Hocanın açış konuşması. Dersler... İbrahim Betil......

Vefat

Vefat

9 Şubat 2011...

Dedem vefat etti.

Hastaneden çıkalı daha iki gün olmamıştı.

Daha önce de defalarca hastaneye yatıp çıkmıştı.

Yine her seferinde olduğu gibi iyileşeceğini umuyorduk.

Ama bu sefer öyle olmadı!

Halbuki ÖRAV'ın pozitif etkisi devam ediyordu. Yeni bir sayfa açmanın mutluluk ve heyecanı içerisindeydim. Arkadaşlarıma heyecanla anlatıyordum öğendiklerimi. Yarıyıl tatili güzel başlamıştı yani benim için.

Aslında hafta sonu kızkardeşimle ziyaretine gitmek için anlaşmıştık. Salı akşamı konuştuk. Cuma akşamı yola çıkacağız diye... Çarşamba sabahı kardeşim arayınca anladım bişeylerin ters gittiğini. Telefonu açtım; yanılmamıştım.

Bu benim için bir ilkti. Daha önce bu kadar yakınımdaki bir insanı hiç kaybetmemiştim. İçimde tarifsiz duygular.

Hemen köye doğru yola çıktım. Kızkardeşim, eşi, erkek kardeşim ve ben... Beraber gidiyoruz. Herkes ne söyleyeceğini ne konuşacağını unutmuş gibi. Yolculuk boyunca sessizlik hakim.

Perşembe sabaha karşı köydeyiz. Hava buz gibi. Annemle ablamın gözleri ağlamaktan şişmiş. Babam sarsılmış ama metanetini korumaya çalışıyor. Sonradan dedem vefat ettiğinde çöküp kaldığını ve hıçkırarak ağladığını öğreniyorum. İki saat uykudan sonra babaannemi, amcalarımı, halalarımı görüyorum. Babaannem "deden bizi bırakıp gitti yavruuum!" diyor. Sarılıyoruz uzunca, o ağlıyor. Rukiye halam "seni çok severdi" diyor. Şimdi dedemin başucundayım. Kefenlenmiş. Soğuk bir odada yatıyor. Ne yapacağımı şaşırıyorum. Dua ediyorum. Öğlene kadar başında durdum.

Cenaze namazı köye göre oldukça kalabalık. Bir yandan lapa lapa kar yağıyor. Hava hala buz gibi. Beyaz bir örtü kaplamıştı her yanı.

Merhumu nasıl bilirdiniz? Dedemdi.

Hakkınızı helal eder misiniz? Etmem mi?!

Orada da şehadet eder misiniz? Etmem mi?!

En sonunda dünyadaki son mekanına terk ettik onu. Ailemizin direğini...

Yolculuk

Yolculuk

Bembeyaz...

Her taraf bembeyaz...

Afyon'a doğru upuzun bir yol; uçsuz bucaksız...

Bu arada zıt yönde giden bir tren katarı,

Beyaz saflık, temizlik ve masumiyet...

KZE eğitiminden sonra böyle bir yolculuk insanı düşünmeye teşvk ediyor.

Yolculuk...

Hayat...

İkisi de biteviye, hep ileri...

Yolda giderken çevremizle ilgili değilizdir. Birliktelikler anlıktır. Bağlanmayız. Biliriz:Devam edeceğiz.

Hayat da öyle değil mi?

Not: Adem 26 NR 227 plakalı otobüsten bildiriyor :))

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KZE Eğitiminde bugün

KZE Eğitiminde bugün

Merhaba,

Bu ilk güncem; beni okuduğunuz için teşekkür ederim. 

Bir gün daha geride kaldı.

Çok yoğun, çok yorucu ama bir o kadar öğretici ve enlenceli 4 günü bıraktık. Nedense dünyanın en güzel şeyi bile olsa insanın yuvasına dönecek olması onu heyecanlandırıyor. Eğitim o kadar dolu dolu ki eşimle günde 5-10 dk. ancak telefonla konuşabiliyoruz.

Bilemiyorum KZE olarak bana da görev düşer mi? Ama hiç görev alamasam bile burada geçirdiğim günler bile benim için çok çok kıymetli. Bunun için ÖRAV ailesine teşekkür etmek istiyorum.

Buradan elimden geldiğince eğitimcilerimiz hakkındaki gözlemlerimi paylaşmaya çalışacağım ama sonra...

Çok kişiden duymuştum ama ben de söylemek istiyorum: ÖRAV hayatımın akışını değiştirdi. Umarım bu değişim, dönüşüm devam eder. Hep birlikte öğrenen lider öğretmen olmaya :)))

 

 

Not: Adem Antalya/Kemer Prestige Otel'den bildirdi.