Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
EĞİTİM-SEYAHAT

EĞİTİM-SEYAHAT

20-22 Kasım 2009 Diyarbakır Vehbi Koç  İ.O nda  eğitimdeyim.

Daphne'nin Defne Ağacına dönüşümü...

Daphne'nin Defne Ağacına dönüşümü...

defne2xt3[1].jpgApollon Ve Daphne (Güneş Tanrısı Ve Su Perisinin Aşkı )

Baş Tanrı Zeus'un oğlu olan Apollon başlangıçta Güneş Tanrısıymış. Her sabah dört tanrısal atın çektiği altın arabası ile peşinde güneş, gökyüzünü bir uçtan bir uca dolaşırmış.Günlerden birgün, elinde oku ve yayıyla bebek yüzlü aşk Tanrısı Eros'a rastlamış. Eros'un bebeksi yüzüne ve elindeki ok ve yaya bakan Apollon kendisini tutamamış ve Aşk Tanrı'sına şöyle demiş *(henüz adına "aşk" denen oku yüreğinde hissetmediği içinMasum) " Ey Aşkın Tanrısı! Bu savaş araçları senin eline hiç yakışmıyor. Onları bana verirsen uygun olan yerde, yani savaş meydanlarında kullanırım. Bilirsin benim attığım ok yerini bulur, bu konuda benim üzerime yoktur.” Apollon'un bu sözleri çocuk gözlü, bebek yüzlü Aşk Tanrısı Eros'u çok kızdırmış, güzel gözleri sinirden alev alev parlamış. Apollon'a demiş ki; “Ey Güneşin, müziğin, okun Tanrısı güçlü ve akıllı Apollon. Söylediklerinde elbette ki doğruluk payı var. Senin oklarının her şeyi vurabilir mutlaka. Ama unuttuğun bir şey var ki, o da benim oklarım seni bile vurabilir. Benim işimi neden böyle küçümsüyorsun” Eros sözlerini bitirdikten sonra Apollon'un yanından hızla uzaklaşmış. Ama bir yandan da Apollon'a oklarının tadını tattıracağına yemin etmiş. Apollon günlerden birgün yine yeşillikler içindeki ülkesinde oturmuş lirini çalarken ormanda yalnız başında dolaşmakta olan güzeller güzeli su perisi Daphne'yi görmüş. Onu görür görmez bütün vücudunu bir titreme almış. Kendinden geçmiş bir halde tanrıçaları bile kıskandıran bir güzelliğe sahip olan bu su perisini izlemeye başlamış. Ancak onları izleyen birisi daha varmış. Aşk tanrısı Eros. Eros Apollon'un kendisini küçümsemesinin intikamını almanın vaktinin geldiğini görünce sevinmiş ve hemen sadağından sadece tanrıların görüp hissedebildikleri oklarından nefret okunu çekip Daphne'nin yüreğine saplayıvermiş *(İşte "aşk"ın olmazsa olmazı!! ). Eros'un Tanrısal okları kalbine saplanan Daphne'nin kalbi artık yeryüzünde aşka kapatılmış böylece (Ah Eros, bu yapılır mıydı?? Ağla). Eros sadağından çıkardığı aşk okunu da Apollon'un kalbine saplayıvermiş..............

Rivayete göre  hazin bir sonla biten (bu arada "mutlu sonla biten aşk" var mı? veya mutlu sonla biten " aşk " olur mu? Şaşırmış) Güneş Tanrısı Ve Su Perisinin Aşkını, şair   Melih Cevdet Anday, Defne ile Tanrı adlı şiirinde bakın nasıl anlatmış,

Eskiden çok eskiden yery&uum

EĞİTİM-SEYAHAT

EĞİTİM-SEYAHAT

23-25 Ekim 2009 Gaziantep Hanifi Başıbüyük İ.O nda  eğitimdeyim.  

EĞİTİM -SEYAHAT

EĞİTİM -SEYAHAT

16-18 Ekim 2009 Hatay- Kırıkhan 5 Temmuz İ.O nda  eğitimdeyim..

YOLLAR- YOLCULUK- YOLCU

YOLLAR- YOLCULUK- YOLCU

Merhaba,

Dün gece, 10 saat kadar önce, Urfa- Birecik’deki  iki buçuk günlük “Öğrenen Lider Öğretmen”  (keyifle ve pek çok kazanımla tamamlanmış, ilk kez gittiğim/çalıştığım farklı bir yöreden ve o yöre insanından –coğrafyasından daha bir zenginleşerek) eğitiminden eve döndüm. Evimize ve kızlarıma  kavuşmanın mutluluğu ise tahmin edebileceğiniz gibi ayrı bir güzellik ve huzur tabii Ağzı kulaklarında

Bu ” YOL” a başlangıç yaklaşık bir yıl öne başladı.Bir Pazar günü Hürriyet veya Milliyetin İnsan Kaynakları ekinde (personel seçimi ile ilgili çalıştığım yıllardan  kalma bir alışkanlıkla, her Pazar bu eki okurum, bana aynı zamanda  ekonomik göstergeler açısından bir ip ucu verir, yatırımlarımı değerlendirmek için sanmayınız!! sayfalar çok, ilanlar büyükse daha bir umutlanırımJ) 3470.gif                   

projesi ile karşılaştım. Okuduklarım beni oldukça heyecanlandırdı..Yaklaşık on beş yıldır öğretmen  eğitimleri ile çalışmış ve o süreçte  öğretmenlerin mesleklerini başarıyla gerçekleştirmeleri, geleceğimiz çocuklarımızı/ gençlerimizi yetiştirmek için yeni bilgi/ yöntem ve de becerilere ihtiyaç duyduklarını gözlemlemiş, onların ağzından bu gerçeği çok duymuştum .Pek çoğu bir arayış içinde olmalarına rağmen, nereden bunlara ulaşacaklarını bilememenin ve bulamamanın sıkıntısını yaşarken, bir kısmı da biraz umutsuzduAğla

Bu konuyu önemseyen biri olarak, birlikte çalıştığım arkadaşlarımla (bazen de bu ülkedeki eğitime gönül vermiş veya eğitimin ülke kalkınmasındaki önemini bilen kişilerle)  öğretmenlerin kişisel ve mesleki gelişimleri üzerine çok konuştuk-tartıştık- kafa yorduk, sistemi eleştirdik- alternatifler ürettik!! O kadarla kaldıkL Sorun çok kapsamlıydı ve/ veya hepimiz öncelikle  kendi  sorunlarımızın çözümüne odaklanmak zorundaydık..

İşte “O” gazete haberi  beni  uzun süredir beklediğim bir ile ”HAREKET” tanışmama vesile oldu.. Heyecanla e-posta adresine tamamen  amatör  ruhla  kısa bir kutlama mesajı yazıp yolladım. Sonra Kayhan Bey ile (hepiniz tanıyorsunuz, Genel Müdürümüz Göz kırp) tanışıklık, projenin kapsamı ile ilgili daha detaylı bilgi alışverişi ve sonrasında da (yeni emekli  olmuş biri olarak, yeniden mesaili/ bordrolu bir işte çalışmayı düşünmediğim bir süreçti) birlikte “YOLCULUK” yapmaya karar veriş..

Ve ben şimdi 17 Kasım 2008 (Vakıf’da işe başlama tarihim)  sonrası yaşadıklarımı  özetlemeye çalışacağım.Aslında o kadar çok paylaşılacak anı-olay ve deneyim var ki, sanırım bunları yazmak çok olanaklı değil (erteleme yönüm bir de teknoloji kullanmaktaki direncimle henüz tam istediğim gibi  baş edemedimL, bundan sonrasında daha umutluyumJ) zira aradan yaklaşık on bir ay geçti..

Ben Samsunluyum,