Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
PAYLAŞMAK

PAYLAŞMAK

Yaptığımız yüz yüze eğitimlerde verdiğimiz mesajlarımızdan biri olarak, “yaşadığımız olaylar içinde sözler ve yapılanlardan çok, o anda yaşadığımız duyguları hatırladığımızı” söylüyoruz.  Şöyle bir düşündüğümüzde, bizim de deneyimlerimiz bu düşünceyi destekliyor. Bana anlatıldığında çok etkilendiğim bir olayı yaşayan öğrencim için de durum aynı.
İstanbul’da doğup büyümüş bir öğretmenimizin ilk tayini Kars’a çıkıyor. Uzak bir köyde, kaderine küskün görevine başlıyor. Aklı ne zaman tayin yaptırıp geri dönerim düşüncesinde. Birleştirilmiş sınıf okutuyor. Okulları tam gün, evleri uzak olan öğrenciler yemeklerini evden getirip okulda yiyor. O gün ikinci sınıf öğrencilerinden biri: “Öğretmenim bu gün öğlen yemeğini birlikte yiyelim mi?” diyor utana sıkıla.  Biraz tereddütlü tamam diyor öğretmenimiz. Ama unutuyor bahçede oyalanırken çocuk yanına gelip hatırlatıyor. O kadar zaman çocuk onu beklemiş öğretmen biraz mahcup, sınıfa birlikte gidiyorlar. Öğrenci masanın üzerine yemeği hazırlamış.
“Hocam, ben bu yemeği görünce, bu mesleğe devam etmeye karar verdim; hem de yer yöre ayırmadan” dedi bana.  “Yemek temiz bir örtü üzerinde, bir benim için ayrılmış birde öğrencinin kendi önüne koyduğu birer adet zeytin, yeşil soğan ve elle koparılmış iki ekmek parçasından oluşuyordu.  Gözlerim dolu boğazımda bir düğümle yediğim, hayatımın en unutulmaz öğlen yemeğiydi” diyen bu öğretmenimiz, Kars’ta öğretmenlik yapmaya devam ediyor.
Sevgiyle kalın…

7 YAŞINA KADAR KAYDET 7 YAŞINDAN SONRA SEYRET

7 YAŞINA KADAR KAYDET 7 YAŞINDAN SONRA SEYRET

Öğretmenimiz Kastamonu’nun bir köyünde çocuklara büyüyünce ne olmak istediklerini soruyor. Uzun yol kamyon şoförlüğü bölgede tutulan bir iş, öğrencilerin çoğu “kamyon şoförü” diyor. Birkaç “öğretmen” ve “doktor” olmak isteyen var. Öğrencilerden biri ben büyüyünce “baba” olacağım diyor. Öğretmen, “Oğlum herkes baba olabilir, sen baba olup da ne yapacaksın?” diyor. Öğrenci de “Ben baba olup soğanın cücüğünü yiyeceğim” diye cevap veriyor.

 
Hafifçe gülümseten bu masum ifade, öğrencimizin değerlendirme düzeyinde düşünüp gözlemlediği davranışlarla geleceğe dair akıllıca çıkarımlar yaptığını gösteriyor. Öğrenilen bir şeyler var… Evde otorite babadır. Yiyeceğin kıymetli bölümünü o yer. Bir nevi karar verme yetkisini elinde tutar. “Şimdi çocuğum, kuracağım ailede baba olduğumda bu yetki bana geçer.” Haksız da değil. Eğer ona okullarımızda anlatamazsak aile içi “eşit paylaşımı”, hem karar vermede hem de sorumluluk paylaşımında ve sonuçta ailede üretileni bölüşümde, “eşit paylaşımı” anlatamazsak o da bu çıkarımını geleceğe olduğu gibi aktarır. Acaba ne kadarını anlatabiliyoruz okul sistemi içinde? Bu çocuklarımıza sınıf içi yaşamda gerçekten ne kadar örnek olabiliyoruz? Aile yaşantılarımıza bir bakmak gerek!


Meziyet Mozakoğlu