Yan Alan Meselesi ve Alan Değişikliğine Farklı Bir Bakış Açısı
Bilindiği gibi Eylül ayında birçok öğretmen ya kendi alanına ya da yan alanına geçiş yaptı. Genelde bu duruma geçen öğretmenler haricinde tepki verildi. Ben olaya biraz farklı bir açıdan bakmak istiyorum.
1-Yan alan uygulaması 1993-2000 yılları arasında sını öğretmenliği bölümünü okuyanlara yönelik uygulandı. Ben okulda 22 kredilik yan alan eğitimi gördüm. (Benim yan alanım olduğu için yan alana geçenleri savunduğum düşünülmesin. Yan alanım olmasaydı da bu durumu savunurdum.)
2-Yan alan dünyada uygulanan bir sistem. örneğin comenius projesi kapsamında Almanya'da ortak okulumuzu ziyaret ettiğimizde (lise idi) matematik öğretmeni aynı zamanda bilgisayar öğretmeni idi. Almanyada her öğretmenin yan alanının olmasının zorunlu olduğunu ve her öğretmenin yan alanında da derse girmek zorunda olduğunu söyledi.
Gerekçesi de son derece mantıklı örneğin bir okulda 10 saat görsel sanatlar var. Eğer her öğretmenin yan alanı olsaydı bu okula ayrıca müzik öğretmeni atamaya gerek yok, yan alanı müzik olan görsel sanatlar öğretmeni atarsanız iki öğretmen yerine bit öğretmen atamış olursunuz. Öğretmen 2 gün okula gelip maaş almayacak 4 veya 5 gün gelecek. Devlette tasarruf etmiş olacak.
Farklı alandan gelenler örneğin ziraat, hemşirelik vb. mezunu olup 1999 öncesi sınıf öğretmeni olarak atananlar branşı sınıf öğretmenliği olanlardan daha mı başarısız? Açık söylüyorum. Alan dışından gelenlerle alandan gelenler arasında fark yok. Stajer öğretmen iken danıştığım kişi ziraat mühendisliği mezunuydu ancak ilçenin en iyi sınıf öğretmeniydi. Bunun gibi çok örnek var. Zaten alan dışından gelipte öğretmenliği yapamayanlar farklı kurumlara geçiş yaptılar. Öğretmenlik %50 teorik bilgi ise %50'de sanattır. Size üniversite teorik bilgiyi öğretebilirler ancak sizde yetenek yoksa size yetenek kazandıramazlar. Bana üniversitede öğretilenlerin %1 ancak işime yaradı, geresi hikayeden ibaret. Bana üniversitede eğitim veren hocaların yüzde %90'ı sınıf öğretmenliği, %50 hiçbir alanda öğretmenlik yapamaz. Ben öğretmenliği sınıf uygulamaları ve ÖRAV eğitimi sayesinde öğrendim.
Bana göre sorun yan alanın olması değil, yan alandaki ders saatlerinin yeterli olmamasıdır. Bence tüm eğitim fakültesine ve tüm bölümlere yan alan zorunluluğu getirilmelidir. Öğretmenlikde gereksiz derslerle zaman kaybedileceğine her öğretmen iki alanda yetiştirilmelidir.
Dünyada disiplinler arası çalışanlar üstün tutulurlar. Çünkü farklı alanlarda çalışanların bakış açıları tek alanda çalışanlara nazaran daha üstündür. Malesef Türkiye'de disiplinler arası çalışan küçük görülmekte.
Eylül döneminde yan alana geçen öğretmen olduğu gibi cesaret edemeyip geçemeyen öğretmenlerde oldu. Geçmeye cesareti varsa ki ben geçenlerin (idareciler hariç) bu işi yapabileceğine inanıyorum. Kimse belli bir yaştan sonra çocuklara maskara olmak istemez. İdarecilerde kendi okullarda norm dışı kalmamak için geçti. İdarecilerin geçmesi çok da önemli değil.
Son olarak şunu sormak istiyorum. Eğer benim üniversitede aldığım 22 kredilik yan alan dersi işime yaramayacaksa neden bana yan alan eğitimi verildi?
Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...
Farklı bakış açısından yaptığınız yorum bana iyi geldi.
Volkan Bal
3.10.2012
Bilgilendirdiğiniz için teşekkürler.
F.Bilge KAPLAN
3.10.2012
Başarılı öğretmen alandanda gelse alan dışındanda gelse başarılı oluyor.
Başarısız öğretmen alandanda gelse alan dışındanda gelse başarısız oluyor.
Ömer Çelikkol
3.10.2012
Hocam bilgisizlikten soruyorum.
Yan alana geçiş isteğe bağlımı oluyor ?
Mustafa Dingil
3.10.2012
Mustafa Hocam İl Alan Değişikliği isteğe bağlıydı. İsteyen mezun olduğu alana örneğin Hemşirelik mezunu olup daha önce sınıf öğretmeni olarak çalışan hemşirelik öğretmenliğine başvurdu. Sınıf öğretmenliği mezunu olup yan alanı beden eğitimi alanı olan Beden Eğitimi alanına başvurdu. Üstelik yan alana geçiş ilk kez uygulandı. 37.000 Sınıf öğretmeni fazlası olduğundan dolayı. Bu öğretmenlere yan alanına geçiş hakkı vermeseydi ne yapacaklardı. Ya bunları memuriyetten atacaklardı ya da 37.000 kişi oturacak maaş alacaktı. 37.000 norm fazlası öğretmenin yıllık maliyeti 1 milyar TL civarında. Bence alan değişikliği gayet yerinde oldu. Hem sınıf öğretmenleri mağdur olmadı hemde ülke yıllık 1 milyar TL lik maliyetten kurtuldu. Hatta şunu iddia edebilirim. Özellikle liselerdeki öğretmenliğe geçenler liselerdeki eğitim kalitesini arttıracaklar. Çünkü liselerde görev yapanların çoğunun formasyonu eksik. Sınıf öğretmeni deneyimi kazandıktan sonra branşa geçenler diğer öğretmenlere göre pedagojik yönden daha avantajlı durumdalar. Önceki yıllarda alan değişikliği yapan birçok öğretmen arkadaşta en şeyleri söylüyor. Liselerin eğitim yönünden çok ciddi sıkıntıları olduğunu belirtiyorlar.
Ömer Çelikkol
3.10.2012
Açıklamanız için teşekkür ederim Hocam. Çok aydınlatıcı oldu sağolun.
Mustafa Dingil
3.10.2012
Ömer Bey, bakış açınız ve yorumlarınız için teşekkürler.Özellikle de İşletme mezunu olup mesleğime aşık olan ben; "Zaten alan dışından gelip te öğretmenliği yapamayanlar farklı kurumlara geçiş yaptılar. Öğretmenlik %50 teorik bilgi ise %50'de sanattır. Size üniversite teorik bilgiyi öğretebilirler ancak sizde yetenek yoksa size yetenek kazandıramazlar" yorumunuza daha da bir içtenlikle teşekkür edemeden geçemeyeceğim :) Yan alan ve alan değişikliği konusundaki yorumlarınıza gönülden katılıyorum. Böylesi güncel bir konuyu bu denli hakkaniyetli yorumlayıp paylaşmanıza saygılar sunarak selamlarımı gönderiyorum.
Şengül Kesler
3.10.2012
Bu konuda branş öğretmeni arkadaşların branşlarını koruma güdülerini anlayabiliyorum. Yıllarca okudukları alana kendileri kadar eğitim almamış meslektaşlarının atanmalarını bir haksızlık olarak görüyorlar. Mesleğe başladığım yıllarda "Herkes aldığı eğitim neyse, onu yapsın." diye düşünüyordum. Şu anki düşüncelerim ise Ömer Hocamdan daha radikal. İlkokul 1.2. 3. sınıf ve Rehber Öğretmenlik gibi (Belki İngilizce de eklenebilir) daha ileri düzeyde birikim ve donanım gerektiren branşlar hariç, 4-8 arası sınıflara tüm öğretmenler birkaç aylık kısa bir eğitimin ardından girebilirler. Üniversitede bize çok az şeyin öğretildiğini, mesleğin meslekte öğrenildiğini her fırsatta savunuyorsak, mezun olduğumuz programı bu tartışmada görüşlerimize dayanak noktası olarak koyamayız. Birçok branş öğretmeni bir sürpriz olarak karşılarına çıkan 5. sınıflara ders verebeliyorlarsa (Bence gerçekten verebilirler.) sınıf öğretmenleri 6. 7. 8. sınıflara neden ders veremesinler ki? Diğer taraftan öğretmen yetiştirmede dünyadaki eğilim, fakülteleri devre dışı bırakarak öğretmenleri okulda yetiştirmeye doğru ilerliyor. İngiltere'de "School Direct" ve Amerika'da "Teach For America" gibi...
Mustafa Göktaş
3.10.2012
Ben de aslında Almanca Öğretmeniyim.Ancak sınıf öğretmenliği yapıyorum.Mesleğimi çok severek yapıyorum.Hergün yenilenmek için çabalıyorum.21 yıllık öğretmenim ancak yeni balamış gibi hala heyecan duyuyorum.Yazınız bu nedenle ilgimi çekti.Öğretmenliğim süresince yabancı dil bilmenin de çok yararını gördüm.Teşekkür ederim tekrar.
F.Bilge KAPLAN
3.10.2012
Ömer Bey size aynen katılıyorum.Başarılı olmak için mezün olduğun alan değil, başarma isteği , konsantrasyon önemlidir.Kişi kendini yetiştirebilir hayatın her aşamasında...
Aysel İnce
3.10.2012
Ömer hocam meselelere farlı açıdan bakmanın önemli olduğunu düşünmekle beraber bize farlı bir pencere açtığınız içinde çok teşekkür ediyorum.
Ancak meseleye isterseniz birde şu açıdan bakalım. Türkiye'de öğretmen yetiştirme ve istihdamı konusu tarihsel süreç içerisinde değerlendirildiğinde, ülkemizde ihtiyaç duyulan öğretmen kadrolarının planlı ve nitelikli bir şekilde karşılandığını söylemek güçtür.
Eğitimde kalite farklı boyutlarıyla ve eğitim sistemini bütüncül kılan farklı unsurlar üzerinden tartışılması gereken çok yönlü bir konudur. Örneğin, eğitime ayrılan bütçe, okulların ve dersliklerin fiziksel koşulları, eğitimle ilgili kanunlar ve yönetmelikler, öğretmenler, idari yapılanma, müfredat, ölçme-değerlendirme yöntemleri vb. gibi unsurlar bazen tek başlarına bazen de kolektif bir biçimde okullarda verilen eğitimin kalitesini belirleyebilmektedir.
Ne var ki, eğitimin kalitesini belirleyen en önemli etkenlerden biri, eğitim sisteminin temel dinamiklerinden olan öğretmenlerdir.
Öğretmenlerin milli eğitim sistemi içerisindeki rolü bu derece önemli olmasına rağmen ülkemizde öğretmen yetiştiren yükseköğretim kurumlarının niteliği ile ilgili ciddi kaygılar taşımaktayım.
Ahmet Gündüz
5.10.2012
Ahmet Gündüz hocam kaygılarınıza aynen katılıyorum. Öğretmenlerin yetiştirilmesi konusunda çok ciddi sıkıntılar var. Belki bizler bu açığı kendi gayretlerimizle telafi edebiliriz. Tabiki sivil topluma da büyük görev düşüyor. ÖRAV'ın bu açığı kapatmakta çok önemli işlevi olduğunu düşünüyorum.
Ömer Çelikkol
5.10.2012
yan alan değişikliğ yapan bir idareci olarak yorumlarınızın bir çoğuna katılıyorum .İdareciliğim sırasında onlarca öğretmen ile yakından çalışma fırsatım oldu. Bunların arasında üniversitelerin hiç alakasız bölümlerinden mezun olup öğretmenliği dört dörtlük yapanlar olduğu gibi ,eğitim fakültesinde bölümünü 1.likle bitiririp 30 öğrenciyle baş edemeyip hemen hemen her dersinde müdahele etmemiz için gelen öğretmen arakadaşlarla da çalıştım.Çok fazla diplomada yazanın artısının olmadığını düşünüyorum kendimizi geliştirmedikçe.İnsan öğretmen-lik yapmamalı bence önce öğretmen olmalı yeteneğiyle . Dipnot: Faydalandım bu değişiklikten ama meb 'in içime sinmeyen günü kurtarmaya yönelik saçma uygulamalarından biri olduğunu da düşünmüyor değilim açıkcası
Gürol Ergüven
20.10.2012
Hocam yorumunuzdan şunu anladım yanılmıyorsam çeşitli fakültelerden öğretmenliğe geçenleri başarılı buluyorsunuz.Öğretmenlik bir ziraat mühendisinin gördüğü eğitimle yapacak kadar basit mi? acaba!!!! Hatta dahada mahalle imamının bir sabah kendini sınıfta öğretmen olarak gördüğünü de unutmamak gerek
Üçler Akbaş
23.10.2012
Üçler hocam sanırım yazdığım şeyler farklı anlaşıldı. Ben şunu demek istiyorum.
1-Farklı alan mezunu olup sınıf öğretmenliği yapmakta olanların branş değiştirmesi; Bu durumda olanlar (örneğin hemşirelik mezunu olup sınıf öğretmenliği yaparken alan değişikliği ile hemşirelik alanına atananlar) doğrudan hemşirelik alanına atananlardan daha başarılı olur. çünkü sınıf öğretmenliği deneyimi onlara çok şey kazandırmıştır.
2-Sınıf öğretmenliği mezunu olup yan alanına branş değiştirenler; Bunların büyük çoğunluğu (her ne kadar branş öğretmenleri kadar alana hakim olmasalar bile) öğretim yöntem ve teknikleri konusunda iyi bir deneyime sahip oldukları için bir çok branş öğretmeninden daha başarılı olacaktır. Çünkü bilgi çok kısa sürede demode oluyor. Eğer siz alan mezunu olup kendinizi yetiştirmediyseniz, ki branş öğretmenlerin büyük çoğunluğu bu durumda, siz zaten dinazorlar sınıfındansınız demektir. Alan dışından gelenlerin en büyük avantajı sürekli araştırmaları ve alan öğretmenleri karşısında kendilerini ezdirmemek için sürekli yeni alanlarında kendilerini yetiştirmeleridir. Bu konuda Ziya Selçuk Hocanın videosunu izlemenizi tavsiye ederim. (http://www.vitaminogretmen.com/videolar/video-detay/339/Hesap-Verebilirlik-ve-Olcumlemeler---Prof.-Dr.-Ziya-SELCUK)
3-Sınıf öğretmenliği mezunu olup zihinsel engelliler ve teskonoloji tasarım alanına geçenler; Bu durumda olanlar eğer kendilerini geliştirilerse başarılı olmamaları için hiçbir neden yok. Üniversitede alan eğitimini yüz yüze değilde uzaktan alsaydım aldığım eğitimin kalitesinde hiçbir fark olmazdı. Üniversitede ne eğitim veriyorlar ki bu eğitim olmadan başarılı olamıyalım. Önemli olan kişinin kendini ne kadar geliştirdiğidir. Benim çevremde alan değiştiren sınıf öğretmenlerinin tamamının branş öğretmenlerinden daha başarılı olacağına dair iddiaya girebilirim. Çünkü onların öğretmenlik başarısını çok iyi biliyorum. Ben kendi çocuğumu alan değiştiren arkadaşlarıma vermeyi tercih ederim. Zaman haklı olduğumu gösterecek, alan değiştiren 22.000 kişinin büyük çoğunluğunun ististani örnekler hariç başarılı olduklarını göreceğiz. En iyi öğretmen ister alandan ister farklı alandan gelse bile kendini yetiştiren ve güncelleyen öğretmendir. Mezun olduğu yılda kalıp hayatında eğitimle ilgili bir kitap bile okumayan branş öğretmenlerinin öğrencilerine vereceği hiçbir şey yoktur. Nice hocalar vardır üniversitelerde alanında çok süper olan ancak ders anlatım yönünden en küçük bir başarısı olmayan. Önemli olan çok şey bilmek değil karşınızdakinin anlayacağı şekilde anlatabilme yeteneğidir.
Ömer Çelikkol
26.10.2012
Merhaba, size katılıyorum.Sınıf yönetimi konusunda başarılı olan alanda başarılı olur.Yapılandırıcı yaklaşım artık öğrencilere bilgi yığmak yerine bilgiye ulaşmalarına rehberlik etmektir.Demek ki öğretmenler geleneksel öğretmenlik formatından çıkmıştır.Sınıf öğretmenlerimiz küçük yaşlarda öğrencilerin psikolojik, fizyolojik ve sosyal gelişimi takip eden öğretmenler ileriki yıllarda sınıf yönetiminde başarı sağlayacaktır kanaatindeyim.Ayrıca MEB'in alana geçen öğretmenleriimizin çalışmalarını gözlerse başarılı olduklarını ve farkındalık oluştuğunu farkedeceklerdir.Artık öğretmen yetiştirme çalılşmalarına yeni bi rboyut; 4 yıl sınıf öğretmenliği, 2 yıl daha çalışmaların uygulanması ve isteyen öğretmenim sınava girerek bir branşa geçirilmeli ve daha sonra branşında ataması yapılmalıdır.Öğretmen yetiştirme de bu durumun değerlendirilmesi ülkemizin geleceğine ivme kazandıracaktır kanaatindeyim.MEB'in yaptığı bu uygulamayı destekliyor alana geçen arkadaşlarıma başarılar diliyorum.sınıf öğretmeni.selamlar.
fahri gedikli
24.11.2012
Sevgili ömer hocam polemik yapmaktan ziyade bu konuda naçizane tecrübelerimden yola çıkarak ülkenin en hassas ve dokunulmazı olması gereken eğitim sistemiyle ilgili bir fikir beyan etmekti,bu konuda o kadar söylenecek çok şey varki Bizim milli karakterimiz olmuş eleştirmek fakat ben bunu yapmaktan ziyade yapıcı olmaya çalıştım.Kendim 444 ten sonra zihinsel engelliler geçtim bu bana yabancı değildi emekliliğime 2 yılım kalmış ki bu çocuklar her sınıfta vardı.Fakat diğer alan değişikliklerini pek te normal karşılamadığımı söyleyebilirim İyi çalışmalar
Üçler
26.10.2012
20 yıl yan alanı ile ilgili eğitim etkinliklerine katılmamış öğretmenlerimizin yan alan bilgileinin köreldiğini, hatta yok olduğunu zannediyorum. 26 yıl sınıf öğretmenliği yapmış, yan alanı matematik olduğu için branş değiştirmiş ve şu anda lisede matematik dersine giren öğretmenlerimiz var. Yan alana geçiş, norm kadro fazlalığını eritmek, tıkanan atamalara nefes vermek için üretildi, kim bulduysa bu çözümü zeki birisi, kendisini tebrik etmek isterim. Naçizane, bu değişikliğin eğitime zarar vereceğini düşünüyorum. Yan alan eğitimi alan kişilerin bu eğitiminden hemen sonra atanırken çift alan ile atanmasının eğitime daha fazla katkı yapacağını düşünüyorum. Eğitimden hemen sonra bu göreve başlaması kendisini sürekli yenilemesine sebep olacaktır. Işleyen demir pas tutmaz misali... Yan alanına geçen arkadaşlarımızın da canla başla bu işi layıkıyla yapmaya çalşacağına da eminim.
Saygılarımla...
Ahmet Göç
21.12.2012
dediklerinize katılmıyorum. kargaya 2 saat müzik dersi verilse bülbül olmaz. ya da müzik aleti çalamaz. bu söylediklerinizi yetenek dışı sözler olarak kabul edip tartışmayı kapatıyorum. bu arada müzik değil, resim öğretmeniyim.
hülya.b.
13.3.2013
aslolan öğretmenlik yeteneği olsa gerek
GÜROL
13.3.2013