İğne ipliğe dönmek..
Merhaba Arkadaşlar
"Kim Beş Yüz Milyar İster?" yarışma programını sanırım hepimiz biliyoruz. Geçen hafta yarışmaya bir genç katıldı. Gencimiz kendini tanıtırken Türkiye'nin sayılı vakıf üniversitelerinden birini burslu öğrenci olarak bitirdiğini, çift anadal yaptığını, yurt dışında çalışmaları olduğunu söyledi. Bu tanıtımdan bir çok kişinin "parlak" diyebileceği bir üniversite öğrenimi gördüğünü anladık. Buraya kadar her şey güzel. Yarışma sorularından biri "iğne ipliğe dönmek" deyiminin tanımıydı. Yarışmacı genç bu soruda takıldı ve joker hakkını kullandı. Ben de gencin takılmasına takıldım. "İğne ipliğe dönmek" deyimi günlük konuşmalarda hala çok sık kullandığımız bir deyim. Yarışmacı joker hakkını kullandığında seyircinin doğru şıkka verdiği cevap sayısının %80'in üzerinde olması da bunu doğrular nitelikte. İlk, lise ve üniversite öğrenimini bu ülkede tamamlayan bir gencin bu kadar güncel ve hala yoğun kullanılan bir deyimde tereddüt etmesi beni biraz düşündürdü. Benzer bir durum başka bir yarışmacı gencin başına da gelmişti. "Bütün deyimleri herkes bilmelidir" şeklinde bir düşüncem yok, bana ilginç gelen bu kadar yoğun kullanılan deyimlerin bilinememesi. Buradan şu soruları çıkardım.
Bu gençler günlük yaşamda sıkça kullanılan çarşı, pazar, otobüs vb. sosyal ortamlardan izole bir hayat mı sürüyorlar?
Yoksa deyimleri öğretmede yetersiz mi kalıyoruz?
Yeterince kitap, gazete, dergi okumuyorlar mı?
Deyimler sosyal medyada çok yer almadığı için mi unutuluyor ya da bilinmiyor?
Deyimler olmadan dilin çok yavan kalacağını düşünüyorum. Kendi adıma deyim kullanmayı seviyorum. Bazen verilebilecek en güzel cevap ya da açıklama esprili bir deyim olabiliyor. Öğrencilerimle sohbetlerimde deyim kullanıyorum. Anlamını sorduklarında söylüyorum. Hoşlarına gidiyor.
Dilimizin zenginliği ve kültürümüze has bir dil kullanım tarzı olan deyimlerin, gençler tarafından da bilinmesi ve kullanılması sizce de güzel olmaz mı?
Ne dersiniz?