Çocuk ve Oyun
Tuncay Hoca’nın yazısına ek olarak yazmak istedim J)
Büyük şehirlerde okuyan , yaşayan çocuklar için oyun oynama tarihte kaldı sanırım. Oyun kurmayı, oynamayı neredeyse hiç bilmiyorlar. Gözlemlediğim kadarıyla çocuklar yalnızca, futbol ve bilgisayar oyunlarını oynayabiliyorlar. |
Bazı okullarda eski oyunların canlandırılması, öğretilmesi için çalışmalar yapılıyor.Bir arkadaşım ilk çalışmalarda “mendil kapmaca” oyununu bir türlü anlayamadıklarını, mendili alırken çarpıştıklarını, vaktiyle kız oyunu olarak gördüğümüz ip atlama sırasında erkek öğrencilerin de sıraya girdiğini anlatmıştı. J)
Gördüğüm en iyi örneklerden; İstanbul, Halil Vedat Fıratlı İÖO idaresi ve rehberlik servisi oyunları canlandırmak için okul bahçesine “seksek”, “yılan” vb. oyunlarını renkli renkli çizdirmiş hatta bu konuyu bir AB projesi olarak da ele almıştı.
|
Eskiden bizler sokakta, bahçede, açık havada oyun oynayarak büyürdük. Oyunla öğrenirdik. Hele benim çocukluğumda bebeklerimizi ya da tel arabalarımızı kendimiz yapardık ! Okul öncesinde eğitim alma şansımız olmadığına göre motor becerilerimizi böyle geliştirimişiz demek ki …
Klasörümüzde bulunan kurallar bölümünü her konuştuğumuzda kuralların oyun oynarken yerleşmeye başladığından söz ediyoruz katılımcı öğretmenlerimizle.
|
Kuralları çocuklar beraberce oluşturuyorlar, uymayanları eliyorlar, kural gereği sıra bekliyorlar, izliyorlar, birbirlerine örnek oluyorlar. Bir reklamda da izlediğimiz gibi , “penaltı” diyen çocuklara şaşırarak bakan ünlü kaleciye çocuklar; “eee, 3 korner bir penaltı ?” diye kendi kurallarını hatırlatıyorlarJ)
Ayrıca oyun için sıra beklerken sabırlı olmayı, isteklerini ertelemeyi öğreniyorlar. Günümüz çocuklarında her istediklerinin hemen olması saplantısı oyun oynayan çocuklarda çok daha az görülüyor. |
Bizler bile eğitimler sırasında oynadığımız oyunlarda çok eğlenmiyor muyuz? .
Sevgilerimle….