sözcük deyince aklıma hep Nurullah Ataç gelir..
Nurallah Ataç için ek bilgi...
http://tr.wikipedia.org/wiki/Nurullah_Ata%C3%A7
Neden diyeceksiniz.... 1960'lı yıllarda Günce yazdığı için diyebilirim :)
ya da
Öğretmen okullarındaki eğitimi yetersiz bulur.11 Öğretmen okullarında “bir parça bir
şey öğretilerek salıverilmiş” öğretmenlerle köyleri kalkındırmak mümkün olmadığı gibi çocukları
bilime yönlendirmek de mümkün değildir. (Ataç, 1961, 35) Öğretmenler, okulda öğrendikleri ile
yetinmemeli, hayatlarının sonuna kadar öğrenme arzusu duymalı, kendilerini aşmak
istemelidirler. Öğretmenin asıl görevi öğretmek değil, örnek olmaktır. Özellikle kitap okuyarak,
dünyadaki gelişmeleri takip ederek öğrenci için model olmalı, okuduklarını çocuklara
aktarabilmelidirler. Batı’nın düşünce dünyasını tanıtabilmelidirler. (“Okumak”) (Ataç, 1968, 220- 221; Ataç, 1961, 29)
dediği için
hatta
ç) Aldığı maaşla zar zor geçinen, hayat mücadelesine dalarak mesleğe başladığı
yıllardaki idealistliğini kaybeden öğretmene, kitaba ulaşma ve bilgilerini tazeleme konusunda
Millî Eğitim Bakanlığı destek olmalıdır. “Mesleğindeki yenilikleri bildiren”, “dünyayı anlatan”
kitaplar, tarih, coğrafya kitapları, yerli-yabancı romanlar, hikâyeler ve şiirleri her yıl düzenli
olarak öğretmene ulaştırmalıdır. Bu kitaplar okul kütüphanesine koyulmalıdır. Böylece ülkenin
her bölgesindeki okullarda kütüphane kurulmuş olacaktır. Köyde çalışan öğretmen, köylüleri
belli günlerde toplayıp, bu kitapları tanıtarak örgün eğitimden yaygın eğitime de geçebilir.
Bunun yanında gazete ve dergilerde yayınlanan öğretmenin faydalanabileceği bütün yazılar
bakanlık tarafından her yıl bir kitapta toplanıp bütün öğretmenlere yine ücretsiz olarak
gönderilmelidir (“Okumak”) (Ataç, 1968, 221- 222).
1960'lardan beri ne değişti acaba ya da biz değiştirmek için ne yapıyoruz...
Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...