İKİ TUZLUK VE HAYAT DERSİ
IKI TUZLUK VE HAYAT DERSI
Bir vakit, eski zamanların birinde hayattan pes etmiş bir adam varmış. Sıkıntılarına çare bulamaz olmuş. Hiç kimse onun derdine deva bulamamış. Köyün birindeki bir pir-i fani bu adama bir bilgeyi önermiş. “Biraz ters gibi görünür amma sana hayatının dersini verir. Âlimlerin yıllarca öğretemediğini kısa sürede öğretiverir.” demiş. Bizim adam koyulmuş yola. Az gitmiş uz gitmiş, nihayette bilgenin bulunduğu kasabaya ulaşmış. Sormuş soruşturmuş bilgenin evini bulmuş. Bilgenin yanına varmış. Önünde diz çökmüş. “Efendim! İçimde ve hayatımda öyle sıkıntılar var ki anlatamam.” demiş. Anlatamam demiş amma uzun uzadıya da anlatıvermiş. Bilge hiçbir şey demeden dinlemiş. Sonunda:
“Git bakkaldan iki tane yarım kiloluk tuz al da gel.” demiş. Derviş bilgenin niyetinin anlamamış. İçinden, “Ne alaka! Ben derdimi anlatıyorum bilgenin dediğine bak. Adamın kafası tuzda. Herhalde kendi işini gördürecek bana.” diye söylenmiş.
Söylenmiş söylenmesine de bakkala doğru yola koyulmayı da ihmal etmemiş. Tuzu alıp gelmiş sonunda. Birazcık hışımla bırakmış bilgenin önüne. Bilge önünde duran bir tas suyu göstererek “Şimdi bu tuzlardan birini bu tasın içine boşalt ve karıştır.” demiş. Adam denileni yapmış. İşin nereye varacağını merak ediyormuş doğrusu. Bilge “Şimdi bu suyu iç.” deyince iyice öfkelenmiş. Bilge ısrar etmiş, “Derdine çözüm bulmak istiyorsan iç, yoksa bırak git.” Diye sert çıkmış. Adam mecburen içmiş çorak suyu ama içmesiyle ağzından püskürtmesi bir olmuş. “Nasıldı?” diye sorunca Bilge, “Nasıl olabilir ki, çorak tabi ki.” diye de cevap vermiş.
Bilge yüzünde hafif bir gülümseme ile “Beni takip et.” demiş. Koyulmuşlar yola. Varmışlar berrak bir göl kenarına. Bilge “Şimdi diğer tuzu göle boşalt” demiş. Adam şaşkınlık içinde denileni yapmış. “Eğil ve gölden de su iç” diye devam etmiş bilge.
Biçare adam denileni yapmış. Eğilip gölden su içmiş. Bilge gülümseme ile “Bu suyun tadı nasıl peki?” diye sormuş. Adam “Gayet güzel, sade ve leziz” diye cevap vermiş. Bunun üzerine bilge:
“Hayat da böyle evlat. Senin sıkıntıların da tuz misali. Zaman olur bu sıkıntıları azaltamazsın. Miktarını düşüremezsin. Sıkıntıyı çekmek zorunda kalırsın. Lakin yapabileceğin bir şey var: Duygularını, düşüncelerini geniş tutmak. Bakış pencereni genişletmek. Aynı tuz bir tas içinde sana sıkıntı verirken bir göl içinde etkisini bile gösteremez.”
Bazen biz sıkıntıları o kadar merkeze alırız ki, hayatımızın diğer alanlarını es geçeriz. Bir sineği gözüne yaklaştıran insan bir süre sonra sinekten başka bir şey göremez olur. Sanırım hayatta neye baktığımızdan ziyade nereden baktığımız önemli.
DÜNYA DÖNÜYOR SEN NE DERSEN DE !!!!!!
HAYAT BİLGİSİ
TEMA: Dün,Bugün,Yarın
SÜRE:40+40
KAZANIM: Dünya'nın hareketleri sonucunda oluşan değişiklik ve sürekliliği algılar.
Diğer derslerle ilişkilendirme:
TÜRKÇE :Görsel okuma(Bilgi toplamak amacıyla bilişim teknolojilerinden yaralanır.)
MÜZİK :Müziksel algı ve bilgilenme(Duyduğu basit ritm ve ezgiyi tekrarlar.)
MATEMATİK :Zaman birimlerini kullanarak,farklı zamanları ifade eder.
GÖRSEL SANATLAR :Çalışmalarını sergilemekten ve çevresindekilerle paylaşmaktan zevk alır.
MERAK UYANDIRMA:Öğrenciler sınıfa girerken "Dünya dönüyor" şarkısıyla karşılandılar.Hep birlikte şarkıya eşlik edilerek,konuyla ilgili sözlere dikkat çekildi.
İLGİYİ ODAKLAMA :Şarkı sözlerinden hareket ederek,Dünya nasıl döner? sorusu öğrencilere soruldu.Beyin fırtınası yöntemiyle her öğrenciden bir cevap alndı.Öğrenciler önceki bilgilerine de dayanarak Dünya nın kendi etrafındaki,Güneş in etrafındaki hareketlerinden ve bu hareketleri sonucu günlerin,gece-gündüzün,yılın ve mevsimlerin oluştuğundan bahsettiler.Öğrenciler gruplara ayrılarak her grubun üzerinde araştırma yapmak üzere bir konu seçmesi istendi.Konular;Dünya'nın kendi etrafındaki hareketi,Güneş etrafındaki hareketi,Mevsimler,gece ve gündüz olarak belirlendi.
ÖĞRENME DENEYİMİ:Araştırma yaptıkları bilgisayar odasından döndüklerinde grupların,araştırdıkları bilgiler ışığında konuyla ilgili bir afiş çalışması yapmaları istendi.
ERZURUM/HINIS ATATÜRK İLKÖĞRETİM OKULU
13- 15 Mayıs tarihleri arasında Sevgili Özcan Aslan ve Gülden Sümen öğretmenlerimin katkıları ve destekleriyle Erzurum'un uzak bir okadar da güzel ilçesi Hınıstaydık.Atatürk İlköğretim Okulu'nun genç,güleryüzlü öğretmenleri misafir etti bizleri bu defa.Bu arada sevgili Faruk,Cengiz,Ceyhan,Esra,Ceyla,Özgür,Arif,Mesut öğretmenlerime de yol arkadaşlıkları ve hoş sohbetleri için teşekkür etmek istiyorum.Sanal dersimizdeki sınıf arkadaşımız sevgili Arslan Gürbüz'ün Varto'dan kalkıp ziyarete gelmesi,onunla tanışabilmek de ayrı bir güzellik kattı Hınıs günlerimize....
Erzurum ve Hınıs'tan kareler:))
AY DEDE AY DEDE EVİN BARKIN NEREDE?
HAYAT BİLGİSİ
KONU: Ayın evreleri
SÜRE:40+40
KAZANIM: Ayın görünüşündeki farklılıkları gözlemler
MERAK UYANDIRMA :Öğrenciler sınıfa girmeden önce Yonca Lodi'den Ay ışığı adlı şarkı biraz yüksek sesle açılır.Sınıfa giren öğrenciler şarkının sözlerine katılarak yerlerine oturdular.(Çoğunun bu şarkıyı biliyor olmasına şaşırdım doğrusu,ben ilk defa dinledim çünkü:))
Ay ışığı, ay ışığı vur yüzüme
Yol göster ıssız geceme
Varabilsem sana, karışmadan denize
Bir sözüm geçmez ölüme
Güz güneşi güz güneşi ısıt beni
Sarıver küskün tenimi
Ah bir geri gelse, geçmişimin düşleri
Al götür dertlerimi
Hey hey hayat denen sevda
Yan yan dur varsın bir daha
Etkinliğimize başlamadan önce renkli kartonlarla ayın evrelerini daha görselleştirebilmek için bir çalışma yaptım.
Kartonun üst bölümü ayın evrelerini,bir alttaki pencere her evrenin adını,daha alttaki evrelerin nasıl oluştuğunu anlatıyor. En allttaki küçük pencerede ise ay ile ilgili bilmeceler ve tekerlemeler var.
Bu çalışma ile her öğrenci kalkıp bir evreyi okuyarak arkadaşlarına tanıttı.En üsstte görüntüsü verilen evreye ait isim,açıklamalar öğrencilere bulduruldu.Çalışmayı pekiştirmek için okulun tamamen karanlık olan arşiv odasında,plastik top ve bir fener yardımıyla evreler bir kez daha görüldü.
HAYAT BİLGİSİ;YAĞMUR YAĞIYOR.....
DERS:HAYAT BİLGİSİ
SINIF:3
TEMA :DÜN- BUGÜN-YARIN
KAZANIM:DOĞADAKİ SU DÖNGÜSÜNÜN NASIL GERÇEKLEŞTİĞİ HAKKINDA SORULAR SORARAK ÇIKARIMLARDA BULUNUR
Açıkçası su döngüsü konusunu işlemek için oldukça uygun bir gündü,dışarıda bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyordu.
Merak uyandırma aşamasında üzerinden sular damlayan şemsiyem açık durumda sınıfa girdim.Öğrenciler önce şaşırdılar,daha sonra öğretmenim sınıfta yağmur yağmıyor ki neden şemsiyeniz açık? sorusunu yönelttiler.
Ne kadar çok yağmur yağıyor değil mi?,Nasıl yağdığını biliyor musunuz?sorularıyla öğrencilerin bu konudaki düşünceleri ve neler bildikleri alındı.
Öğrencilerden birinden ,bir gün önceden içine bir miktar su konup kaloriferin üzerine bırakılan kabın içindeki suyu yere dökmesi istendi.Şaşkın şaşkın suyu dökmek için kalktığında,kabın boş olduğunu gördü.
Kabın içindeki su nerede?Tüm öğrencilerden kısaca bu sorunun cevabı alındı.Hemen hemen ortak cevaplarında buharlaşma olayından bahsetiler.Buharlaşma olayını daha somut hale getirebilmek için hemen sınıfımızın yanındaki çay ocağından yararlandık.
Buharın önüne çıkan yüzeye çarptıktan sonra damlacıklar haline gelmesi gözlendi.
Daha önceden a3 kağıtları birbirine yapıştırarak hazırladığım büyük kağıdı tahtaya yapıştırdım.Su döngüsü olayını en başından itibaren basamak basamak açıklayacağımızı ve her öğrencinin açıkladığı basamağı bu kağıda resimleyeceğini söylendi.
Zeynep ve Gaye denizlerden ve bunlardan buharlaşan sulardan bahsetti.
Eda deniz sularını besleyen akarsuları anlattı.