Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
Kırmızı Kurdele I.

Kırmızı Kurdele I.

2427 KK.jpg

 

 

"Zamanı geldiğin için Kırmızı Kurdele hikayelerinden birincisini paylaşmayı düşündüm."

 

 

Üç Kırmızı Kurdele

Hiç sevmezdi, her teneffüs kara tahtanın önüne geçip kırmızı kurdelesi olan arkadaşının söylediğini yazmayı.

Bütün teneffüslerde ve bazı zamanlarda, sınıfta kırmızı kurdele takılmayan çocuklar, kırmızı kurdele alabilmek için her teneffüs kırmızı kurdelesi olan çocukların yanına giderler. Kara tahtada yazma-okuma çalışması yaptırması için sırasını beklerlerdi. Kırmızı kurdelesi olan öğrenciler, kırmızı kurdelesi olmayan öğrencileri esir alır, öğretmenin emri ve gözetiminde onlara tahtada fişleri veya kendi oluşturduğu cümleleri yazdırırlar. Öğretmen de yazılanları kontrol eder, doğru yazanlar kırmızı kurdele takmayı hak ederlerdi. öğretmen kırmızı kurdele hak edenleri sınıfın önüne çıkarır arkadaşları önünde sınıf dolabında ve gömlek jelatini içinde özenle saklanmış olan kırmızı kurdelelerden bir tanesini alır küçük çengelli iğne ile öğrencilerin siyah önlüğünde okul armasının hemen altındaki yere iliştirir, alkışlatır yerlerine oturmalarını söylerdi. Yazamayanlara ise nasihat, sözlü azar, birazda kulak çekme ile yerlerine yollardı. Bu kurdele takma töreni hemen hemen her gün yapılır. Daha öğrenciler evlerine varmadan da o gün kimin kurdele taktığı ulaşır. Öğrenciler evlerine ulaşınca da anneleri; Sizin sınıftan kimler kırmızı kurdele aldı söyle bakalım. Ben zaten kimlerin kurdele aldığını biliyorum der. Çocuk başı önde utana sıkıla kırmızı kurdele takılanların isimlerini söylerdi. Annesi ya sen ne zaman alacaksın? Ardından da bir sürü nasihat ve acıtan sözcükler duyardı.

Üç kişinin dışında sınıfta hemen herkesin kırmızı kurdelesi olmuştu. O gün öğretmen yan duvardaki kara tahtanın önüne kırmızı kurdeleyi ilk alan üç öğrenciyi kaldırdı. Sınıftaki herkes merakla ne olacak diye bakmaya başlamışlardı ki hemen ardından kırmızı kurdelesi olmayan üç kafadarı onların yanına kaldırdı. Öğretmen, kırmızı kurdeleyi ilk alan üç öğrenciye, bugünden itibaren okuldan çıkıncaya kadar bu üç arkadaşınıza yazma ve okuma çalışması yaptırmanızı istiyorum ne zaman sizin söylediklerinizi yazacaklar ve okuyacaklar o zaman yerlerine oturacaklar, anlaşıldı mı? dedi. 6 öğrenciden, kırmızı kurdelesi olan üç öğrenci başları dik gözleri parıldayarak yüksek ve şımarık bir sesle anlaşıldı, öğretmenim, diğer üç öğrenci başları aşağıda gözler yere bakar durumda duyulur duyulmaz bir sesle anlaşıldı öğretmenim dediler. O gün söyleme görevi yapan çocuklar yoruldukça yerlerini başka kırmızı kurdelesi olan çocuklar aldı. O gün ve diğer günler, kırmızı kurdele aldıkları güne kadar kırmızı kurdelesi olmayan çocuklar için tam bir işkenceye dönüşmüştü. Onlar için okul kara tahta, beyaz tebeşir, el yapımı silgiden ibaret olmaya başlamıştı. Artık ne oyun ne de başka şey okula üstü