Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
15-17 Ocak 2010 İstanbul İlköğretim Okulları

15-17 Ocak 2010 İstanbul İlköğretim Okulları

"ÖĞRETMEN AKADEMİSİ VAKFI"
“ÖĞRETMENİN SINIRI  YOK” PROJESİ KAPSAMINDA
“15 - 16 - 17  Ocak 2010” TARİHLERİ ARASINDA İSTANBUL İLİNDE
“ÖĞRENEN LİDER ÖĞRETMEN” Semineri gerçekleştirilmiş Okullar

  kucuk_kmk.jpg

KADRİYE MEHMET KOPARAN İ.Ö.O.

http://www.kadriyemehmetkoparan.k12.tr/

                   

KÜÇÜKÇEKMECE İ.Ö.

KUMSAL İ.Ö.O.

NASREDDİN HOCA İ.Ö.O.

ÜSKÜP İ.Ö.O.

ÖĞRETMEN MELAHAT HÜDAİ GÜRBÜZ İ.Ö.O.

İSMİHAN İSMET SÜZER İ.Ö.O.

ŞEHİT ÖĞRETMEN AHMET ONAY İ.Ö.O.

YAVUZTÜRK İ.Ö.O.

 

15 -17 Ocak 2010 İstanbul - Üsküdar Kadriye Mehmet Koparan İO.

15 -17 Ocak 2010 İstanbul - Üsküdar Kadriye Mehmet Koparan İO.

15 -17 Ocak 2010 İstanbul - Üsküdar

Kadriye Mehmet Koparan İlköğretim Okulu

  kucuk_100_2894.JPGkucuk_100_2895.JPGkucuk_100_2899.JPGkucuk_100_2904.JPGkucuk_100_2908.JPGkucuk_100_2911.JPG

MEKTUP

Değerli Okuyucu veya İlgili yetkiliye,

15.01.20101 Cuma günü ile 17.01.2010 Pazar günü saat 18.00 ‘e kadar “Öğretmen Akademisi Vakfı” tarafından okulumuzda “Öğrenen Lider Öğretmen – Öğretmenin Sınırı Yok” konulu seminer çalışması yaptık.

Bu çalışmada bize öğretmenlik yapan Yusuf Ziya GÜLDERE ve Ayşegül İSKENDER beklediğimiz bir performansın üstünde bir çalışma yaptılar. Bu çalışmalarda öğretmenlik mesleğimizle ilgili bazı eksiklerimizin olduğunun farkına vardık. Üçgün hiç sıkılmadan zevkle bu eğitim çalışmasını takip ettik. Kendimizi ifade etme fırsatı bulduk. Herkesin bu çalışmaya katılmasını özellikle tavsiye ederiz. İnanın yaşadığınız bu üç günü unutmayacaksınız. Önyargılarımız daha ilk dakikalarda yok oldu. Ayrıca öğretmenler  arasında  da bir yakınlaşma ve birbirimizi daha iyi tanıma fırsatı oldu. Bu tip çalışmaların devamı hepimizin temennisidir. Çalışma kapsamının saatlerinin genişletilerek özelikle seminer dönemlerinde devam ettirilmesini arzu ediyoruz. Sayın yetkili; bu seminerlerin öğretmenlerimiz dolayısıyla öğrencilerimiz için çok yararlı olacağı kanaatindeyiz. Bilindiği üzere öğretmenlik mesleği ciddi ve sabır içeren aynı zamanda stresli bir ortamda yürütülür. Bu ciddiyetin içinde biraz da olsun tebessüm edebilmemizi sağlayan seminer sayesinde çocukluğumuza dönmüş olduk. Böylece çocukların derslerde neler hissettiklerini, nelerden rahatsız olduklarını yaşayarak öğrenmiş olduk.

İlgili Makama;

Yukarıda belirttiğimiz gibi önyargı ve kaygılardan kurtulmamız gerektiğini anladık…

TEŞEKKÜRLER  K.M.K ÖĞRETMENLERİ

kucuk_100_2916.JPGkucuk_100_2924.JPGkucuk_100_2928.JPGkucuk_100_2929.JPG 18 Ocak 2010 Pazartesi 23:01 6 Yorum

09 - 10 Ocak 2010 Bursa - Yıldırım Fevzi Çakmak İlköğretim Okulu

09 - 10 Ocak 2010 Bursa - Yıldırım Fevzi Çakmak İlköğretim Okulu

9 - 10 Ocak 2010  Bursa - Yıldırım - Fevzi Çakmak İlköğretim Okulu

kucuk_100_2745.JPGkucuk_100_2749.JPGkucuk_100_2750.JPGkucuk_100_2753.JPGkucuk_100_2754.JPGkucuk_100_2761.JPG

Gazete Haberi,

Ali BABACAN, Doğum günün tekrar kutlu olsun.

ÖN YARGILAR YIKILDI

Beklenin aksine, haftasonu gerçekleşen seminer hayal kırıklığı yaratmadı. Okulumuzun kurucusu Oğuzhan Bey’in katılımıyla gerçekleşen seminerde 19 öğretmen verimli bir eğitim geçirdiler.

Oynayarak, eğlenerek, öğrenme metodunun kullanıldığı bir seminer gerçekleştirildi.

Bu seminerin, okulumuza seminere gelecek diğer arkadaşlara da örnek olmasını umuyoruz.

 kucuk_100_2752.JPGkucuk_100_2765.JPGkucuk_100_2772.JPGkucuk_100_2773.JPGkucuk_100_2774.JPGkucuk_100_2775.JPG

SEMİNER MASALI

Bir varmış,bir yokmuş.Günün birinde “Öğrenen Öğretmen Seminerine” Fevzi Çakmak İ.Ö.O. öğretmenleri başvuruda bulunmuş. Gün gelmiş çatmış.Nerden çıktı bu seminer? diye söylenirlerken bir bakmışlar ki sabahın köründe uykulu gözlerle seminerdeler.

Oynamışlar, zıplamışlar, üzüm, elma toplamışlar. Birbirlerine takılıp şakalaşmışlar. Herkes yeteneğini sergilemiş. Yaşayamadıkları çocukluklarını yaşamışlar.

Seminer devam ederken çay, kahve içmişler. Bol muhabbet etmişler. Çok keyifli zaman geçirmişler. Bir şekilde saati 17.00 etmişler. Pazar sabahı görüşmek üzere anlaşmışlar.

Vakit gelmiş çatmış. Günlerden Pazar olmuş.A ma bu kez korkulan olmamış. Herkes seminerin iyi geçtiği konusunda hem fikir olmuş. Gönüller bir olmuş. Gökten inmiş 3 elma 1.si semineri sunanlara, 2.si dinleyenlere, 3.sü idarecilere…

kucuk_100_2777.JPG 18 Ocak 2010 Pazartesi 13:45 3 Yorum

09-10 Ocak 2010 Bursa İlköğretim Okulları

09-10 Ocak 2010 Bursa İlköğretim Okulları

“ÖĞRETMENİN SINIRI  YOK” PROJESİ KAPSAMINDA
“09-10 Ocak 2010” TARİHLERİ ARASINDA BURSA İLİNDE
“ÖĞRENEN LİDER ÖĞRETMEN” Semineri gerçekleştirilen  okullar

BRS FVZ CKMK.jpgFEVZİ ÇAKMAK İ.Ö.O.   http://www.bursafevzicakmak.meb.k12.tr/

 

 SAKARYA İ.Ö.O.
 AKPINAR İ.Ö.O.
 İNÖNÜ İ.Ö.O.
 EMEK İ.Ö.O.
 ŞEH.KURMAY BİNB. UFUK BÜLENT YAVUZ İ.Ö.O.
 ZÜBEYDE HANIM İ.Ö.O.
DÖRT DEĞİL

DÖRT DEĞİL

DÖRT  DEĞİL

Yıllar önce köy öğretmenleri hafta sonlarında bir köyde toplanırlar. Birbirleriyle görüşür, sohbet ederler, sınıflarındaki uygulamalarından söz ederlerdi. Yine böyle bir hafta sonu 3-4 köyün öğretmeni bir araya toplanmış yemek ardından okul bahçesinde birlikte sohbete başlamıştık.

Misafir olduğumuz köyün öğretmeni sınıfındaki bir olayı bizimle paylaşmaya başlamıştı. Birinci sınıf öğrencilerine rakamların yazılışı ve okunuşunu kavratma temrinleri yaptırıyordum. İlçeden gelirken aldığım tüm renkli tebeşirleri de öğrencilerin kullanması için tahtanın altındaki tebeşir kutusuna koymuştum. Tahtaya. kalkan öğrenciler istedikleri renk tebeşirle arkadaşlarının ve benim söylediğim rakamları tahtaya yazıyıorlar sonra okuyorlardı.

Yapılan çalışmanın amacına ulaşıp ulaşmadığını kontrol etmek için bir öğrencimi tahtaya kaldırdım. Tahtada yazılı olan rakamları göstererek söylemesini istiyordum. Öğrencim karşık olarak gösterdiğim rakamların kaç olduğunu “bir, üç, beş, iki” çok güzel söylüyordu. Ne zaman farklı iki renkte yazılmış olan dört rakamını gösterdiğimde beyaz tebeşirle yazılmış olanı söylüyor, kırmızı renkli tebeşirle yazılmış olan dört rakamını söylemiyordu. Öğrencime ikisininde şeklinin aynı olduğunu göstermeme ve söylememe rağmen kırmız renkle yazılmış dört rakamını dört olarak bir türlü söyletemedim tam sinirlenmeye başlamıştım ki.

Sen söyle bakalım neden dört değil?

Öğrencim gayet sakin şöyle kafasını kaldırdı gözlerimin içine alaycı bir ifade ile bana baktığını gördüm dedi.

Öğretmenim bu beyaz tebeşirle bize öğrettiğin dört, bu ise kırmızı tebeşirle yazılmış olan kırmızı dört demiş ve hiç bana bakmadan sakince yerine geçip oturduğunu söyledi.

Arkadaşların bir kısmı kahkaha ile gülerken bir kısım arkadaş hafif tebessüm ile geçiştirdiler.Bu konunu üzerinde pek fazla durulmadı.

Pazar günü bir grup öğretmen köylerine gitmek için yola çıktığımızda bir öğretmen arkadaşımla bu konuyu konuşmaya başlamıştık. Öğrenci çok akıllıymış, umarım öğretmen arkadaşım bunun farkında olur dedi. Arkadaşıma Bu düşüncesini neden arkadaşımızla paylaşmadığını sordum? Daha sonra paylaşacağını söyledi.

Evet bir hafta sonra ertelemeli olarak paylaştı.

Düşüncelerimizi ertelemeli olarak mı paylaşmalıyız?

Farklı söylemleri düşünmeli miyiz? yoksa gülüp geçemeli miyiz?