Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
ALGILAR

ALGILAR

ALGILAR

Birleştirilmiş sınıflı bir köy okulunda, öğretmen matematik dersinde ağırlık ölçülerini anlatmaya hazırlandığı sırada bu çalışmayı öğlenden sonraki derse bırakmayı düşünür. Bu çalışmada öğretmen öğrencilerin ağırlık ölçülerindeki algılarını belirlemek ister. Öğlen yemeğine çıkarken çocuklara yemek dönüşünde herkesin sınıfa bir kilogramlık bir taş getirmelerini  söyler.

Öğlen yemeği dönüşünde sınıfın ortasında irili ufaklı bir den fazla taşın durduğunu görür. Bu taşların enküçüğü fındık tanesi, en büyüğü ise iri bir elma büyüklüğündedir. O sırada da sınıfta gelmeyen bir kaç öğrenci olduğunun farkına varır. Sınıftaki arkadaşlarına, sınıfa gelmeyen akrakadaşlarının nerede olduklarını sorarken kapı birden açılır. Sınıfa eksik olan öğrencilerden biri kan ter içinde ve soluk soluğa girer. Öğretmen sınıfa giren öğrenciye diğer arkadaşlarını sorar. Merak etme öğretmenim az birazdan gelirler derdemez. Sınıfın kapısından ofluya pofluya irice bir taşı kucaklamış olan üç kafadar içeriye girerler. Öğretmenin şaşkın bakışları arasında iri taşı öğretmenin masasının yanına itina ile bırakırlar. Üç kafadar üstlerini başlarını elleriyle şöyle bir çırparlar öğretmene ve diğer arakadaşlarına şöyle bir tebessüm ederek yerlerine geçerler.

Öğretmen şaşkınlık içindedir, en son gelen öğrencilerine bu taşın neden bu kadar büyük olduğunu sorar. Öğrencilerde cevap hazırdır, öğretmenim, siz bizden bir kilogramlık taş istemediniz mi?

PAYLAŞMAK

PAYLAŞMAK

kucuk_Bayram Bursa.jpgPaylaşmak
 
   Ben, İsmail ve Aydın ile arife günü sözleşmiştik. Bayramın ilk günü erkenden Pınarbaşı’nda kurulan bayram yerine gidecek, akşama kadar eğlenecektik. Bayram sabahı babaannem ve annem tarafından erkenden kaldırılmıştık. Dedem, babam, evimizde kalan diğer erkek misafirlerle beraber kalabalık bir grup bayram namazını kılmak için için alaca karanlıkta caminin yolunu tutumuştuk. Aklımda namaz biter bitmez,  büyüklerimin ellerini öpmek, bayram harçlığımı almak; erkenden bayram yerine gidip, akşama kadar eğlenmek vardı.
   Camiden çıkıp, eve gelinceye kadar epeyce bayram harçlığı toplamıştım. Yemeği yer yemez sofradan kalktım. Abim arkamda dikiliyordu. Sen kaç para toplamışsın gel birlikte sayalım dedi. Daha okula gitmediğim için paralarımı abim sayardı. Ben, İsmail ve Aydın ertesi sene okula gidecektik. Abim paraları sayarken evdeki diğer çocuklarda geldiler. Evde en fazla parayı toplayan bendim. Tabi bu haber anneme hızlıca ulaşmıştı. Annem bana "paranı israf etme" diye sıkıca tembihledi.
   Aydın ve İsmail kapının önüne gelmişler dışardan bana sesleniyorlardı. Ayakkabılarımı giyer giymez arkama bile bakmadan kapıdan çıktım. İsmail, Aydın ve ben koşarak bayram yerine vardık. İlk yaptığımız iş bayram harçlıklarımızı biraraya getirmek oldu. Başladık bayram yerindeki  tüm oyuncaklara defalarca binmeye arasıra da şam tatlısından alıp yemeyi ihmal etmedik. Bir ara abimleri görür gibi olduk. Onların bindiklerine küçük olduğumuz için biz benemiyorduk. Hava yavaş yavaş karamaya başlamadan Aydın ve İsmail eve gitmek istediler. Birleştirdiğimiz harçlıklarımızı üçümüz arasında eşit olarak paylaştık. Ne zaman akşam olduğunu  bilmiyorum.
   Eve geldiğimde annem, beni sokak kapısında elleri belinde karşıladı. “Nerede kaldın? Akşam olduğundan haberin yok herhalde biz meraktan öldük. Evdeki herkes seni aramadık yer bırakmadık.” diye bağırıp duruyordu. Abim ve evdeki diğer çocuk misafirler de bizi seyrediyorlardı.
   Annem tam elini kaldırmıştı ki kısa boylu babaannem omuzlarında kahverengi mantosu ile sokak kapısından içeri süzülüp arkamda yerini aldı. Babaannem sayesinde tokattan kurtulmuştum.
   Annemden hemen ikinci hamle geldi. “Bayram harçlıklarını ne yaptın?”
   “İsmail,Aydın ve ben paralarımızı birleştirdik. Pınarbaşındaki bayram yerine gittik, oyuncaklara bindik, şam tatlısı yedik, eğlendik. Eve gelirkende kalan paramızı üçümüz eşit olarak paylaştık.” dedim.
   Annem,”Ne yaptınız? Ne yaptınız?” diye tekrarladı. Sesinden ve hareketlerinden bir terslik olduğunu anladım.
   “Bayram harçlıkları benim değil mi? Eğlenmem için bana vermediniz mi?” diye bu sefer de ben sordum.
   Bizim evde ilk defa ilkler yaşanmaya başladı. Babaannem ellerini omuzlarıma koyup beni eve doğru götürdü. Evdeki tüm çocuklar susmuş şaşkın bakışlarla bizi izliyorlardı. Birlikt
DİYARBAKIR BAĞLAR 20 - 22 KASIM 2009 HÜSEYİN ULUĞ İO

DİYARBAKIR BAĞLAR 20 - 22 KASIM 2009 HÜSEYİN ULUĞ İO

 

20 - 22 KASIM 2009 DİYARBAKIR  İLİ
BAĞLAR - HÜSEYİN ULUĞ İLKÖĞRETİM OKULU   
kucuk_dyr02.JPG kucuk_dyr03.JPG kucuk_dyr04.JPG
kucuk_dyr05.JPG kucuk_dyr05.1.JPG kucuk_dyr06.JPG

Okula vardığımızda okul müdür yardımcıları ve mavi gözlü, güleç yüzlü Mahmut efendi etrafımızda dolanıp durdular ilk günden son ana kadar.  hazırlıkları tamamladık Meryem EBREM'le birlikte öğretmenlerle sohbete başladık. Katılımcılara bu çalışmadan beklentiniz neler diye sorduk ve söylediklerini tek tek yazdık.

Beklentilerimiz,
Etkili sınıf yönetimi, Öğretme yöntemleri,Öğrencilerle iletişim, Sorun davranışlar,Öğrenciyi tanıma, Yaratıcı drama, Öğrenci motivasyonu, Yeni Ölçme değerlendirme yöntemleri. dediler. Başladık hep birlikte deneyimlerin paylaşımına
kucuk_dyr07.JPG kucuk_dyr08.JPG kucuk_dyr09.JPG
kucuk_dyr010.JPG kucuk_dyr011.JPG
20-22 KASIM 2009 - DİYARBAKIR İLKÖĞRETİM OKULLARI

20-22 KASIM 2009 - DİYARBAKIR İLKÖĞRETİM OKULLARI

 

20 - 22 KASIM 2009 TARİHLERİ ARASINDA   
"ÖĞRENEN LİDER ÖĞRETMEN SEMİNERİ" 
DİYARBAKIR İLİ İLKÖĞRETİM OKULLARINDA
GERÇEKLEŞTİRMİŞTİR.
  
  
 ------------------------------------------------------------------------------------------------------------
  
DBKR hu.jpgDBKR HU1.jpg 

 

  

 

 

BAĞLAR   HÜSEYİN ULUĞ İ.Ö.O        http://huseyinulug.meb.k12.tr/

------------------------------------------------------------------------------------------------------------- 

KAYAPINAR     KAYAPINAR İ.Ö.O - AKDİBEK MEZRASI İ.Ö.O

KAYAPINAR     HANTEPE EĞİTİM ŞEHİTLERİ İ.Ö.O

KAYAPINAR     VEHBİ KOÇ İ.Ö.O

YENİŞEHİR        MEHMETÇİK İ.Ö.O

kucuk_dyr01.JPG

Öğretmen Akademisi Vakfı Eğitimcileri ve Kısmi Zamanlı Eğitimciler ve Diyarbakırlı misafir perver dostlarımızla, Eğitime başlamadan önce  Diyarbakır surlarındaki ilk hatıra resmimiz

Güzel başladı.

Güzel devam etti.

Daha da güzel devam ediyor.

Sevgiler Diyarbakırlı Dostlarımız ve Değerli öğretmen arkadaşlarımız ilginize ve sevginize teşekkür ederiz.

 

ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN.

ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN.

Öğretmenler Gününüz kutlu olsun.  Sevgili öğretmenim, Yılmaz TÜRKANIK'a söz vermiştim! 24 Kasım Öğretmenler Günü yaklaşınca bu güzel şiirini herkesle paylaşmak için, ondan izin istemiş ve sevgili öğretmenime yayı...