Anımsamak
Anımsamak
Yıllar öncesi ilk öğretmenliğime başladığım yılları anımsamak o zaman tek başıma gidiyordum şimdi ise takım arkadaşımla. o zaman yatak, giyecek, yiycek vb şeyler şimdi ise eğitim malzemeleri. O zaman uzunca bir süre oralarda kalmak ve değerlerinle başbaşa kalarak birşeyler yapmak için çalışmak ve motivasyonunu hep yüksek tutmaya çalışmak, çocuklara birşeyler verebilmek için çalışmak, oralara birşeyler verebilmek değişim sağlamak için çalışmak...
Şimdi kısa bir süreliğine gidip oradaki öğretmenlere dokunmak onlarında ertesi gün sınıfına birşeyler götürmesini sağlamak.
Manzaralar güzel değil mi? Güzel diye duyar gibi oluyorum.
Buraları hiç bilmeyen biri için, buralarda uzun bir süre yaşamak nasıl bir şeydir bilir misiniz?
Geldik sanırsınız, aldanırsınız daha gidilecek yol var. Ne kadar mı? Yürümenize bağlı, hele birde yokuş yukarı ise size göre, bana göre değişir 25 dakika, 45 dakika arası, bilemedin 60 dakika şimdi araçlar var biniyorsun 10 dakikada varıyorsun gideceğin yere...
Eskidenmiş o öğretmen geldi, bizim çocukların öğretmeni demeleri... düşünce, bakış, değerler değişmiş.
Nasıl mı? Altın madeni açılmış en az maaş ikibin, yabancı olursa dokuzbin diyorlar. Sizin öğretmenin maaşı ne kadar? diye soruyorlar, ne olacaksa.
Yıllar önce Munzur'un güneyine, yıllar sonra da Munzur'un kuzeyine gelmekte varmış. O yıllardaki dostlarım, geçmiş anlar aklıma geldi. Hani derler ya zaman an gibi aktı geçti 3 gün mü? yoksa daha fazla bir zaman mı? bilemedim. Buralarda çok şey kazanmışım "dostlarım aklıma gelince" 4 harfli "dost" sözcüğün ne kadar büyük bir anlamı olduğunu.
Yola çıkma vakti geldi saat 05.45 buralara güneş erken doğuyor. Erzincan'a 9.30 da ulaştık. O şehri tanımak istiyorsan arka sokaklarını dolaşacaksın derler. Biz de başladık dolaşmaya.
Bu durumu görünce aklıma Nasrettin hoca geldi. Dur senin bir resmini çekeyim dedim. Abi gülmeyin halime, atın boyunduruğu kırıldı, arabayı çekmek bana kaldı, hep o mu çekecek dedi. O işini çok sevdiğini söyledi. Belli olmuyor mu?
Herkes işini onu gibi severek yapsa acaba yaşam nasıl olur?
Kışın soba başında, hıdırellezin ilk günlerinde soba ile semaver arasında resim çektirelim dedik. Semaver çayımızı içtikten sonra nasıl geçti zaman sence Aladdin Karacan? Ben geçen anları anımsadım. keyif aldım o anlardan.
Ya sen...? Anımsadın mı?
Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...
Yol mu uzar, yolcu mu gider? Yollar ne zaman, nerede biter? Biten yollarla yükler biter mi acaba? Ne uzakların ne yakın olduğunu söylerken aslında ne denli de uzak kaldığını gördüm burada... Uzaklarda yüreklerin ne için attığını gördüm belki biraz da. Hepimiz işimizi o denli severek yapıyor olsak... bunu başarıyor olsak dilimizdeki soru bu olur mu Yusuf Ziya Hocam? O zaman Munzur"un iki yamacını nasıl bir araya getiririz diye düşünürdük belki de... Şimdi aşılacak dağları delip mi geçmeli, etrafını mı gezmeli yoksa tepesinden aşıp mı devirmeli?
Burcu Esin İLİŞ
8.5.2012
Yol nedir? yolcu nedir?, yolların bitmesi mi gerek, yoksa var olan yüklerin hafifletilmes mi? Uzak ile yakın Zahir ile ilişkili mi? herkesin bir zahiri vardır. o zahiri bulmak için çaba sarfetmek gerek. Zahirinizi bulduysanız o zanman da yanıt aramaya gerek olmaz...
Yusuf Ziya Güldere
8.5.2012
Yol varılacak yerse, hedefse belki de dediğiniz gibi zahirse yolcu da zahirini arayandır belki de... Yolların bitmesi yeni yollara düşülmesi demek. Uzak özleneni biraz da özlenmeyi gerektirir yakınsa olmasa da hep olanı... Yolları sürdürmek, zahire ermek için yükleri de hafifletmek gerek elbet ki yeni yükler yüklenelim... Zahir demişken, zahir mi bizi yola düşüren yoksa yol mu bize zahiri "düş"ündüren...
Burcu Esin İLİŞ
19.5.2012
"Zahir" onun cevabını yalnız o cevabı arayanlar bulur? Arayan neyi arıyorsa zahir de onun cevabını bulur.
Yusuf Ziya Güldere
21.5.2012
Arayan demişler mevlasını da bulur... Zahir de bulunur elbet, bulunacaktır. Zahir bulunacaktır ki yeni zahirler çıksın karşımıza. Ne yol ne de yolculuk bitmeyecektir... Yolculuğun bittiği yer adresin değiştiği yer olacaktır...
Burcu Esin İLİŞ
23.5.2012
Gerçekten adresin değiştiği yer yolculuğun bittiği yer midir? Yoksa yeni bir başlangıcın, başladığı bir an mıdır? Yoksa yeni bir yaşam mıdır?
Yusuf Ziya Güldere
23.5.2012
Doğrusun Yusıf Ziya Hocam, aslında her veda bir merhaba...
Burcu Esin İLİŞ
23.5.2012
Sıla mı? Gurbet mi?
Yusuf Ziya Güldere
24.5.2012
Emeklerinize sağlık. Bizleri oralara götürdünüz ve orayı bize taşıdınız. Sağolun
VEYSEL PARLAK
9.5.2012
Acaba örav yolculuğunda gezdiğimiz yerlerde biz de zaman içinde eskileri anacak mıyız?
Havva Demirdağ
9.5.2012
Yıllar öncesine göreve ilk başladığım topraklara götürdünüz beni de Yusuf Hocam. Erzincan'ın Refahiye ilçesini dolaştım ben de fotoğraflarınıza bakarken. ÖRAV sayesinde mesleğe bakış açımda o zamandan bu zamana çok şeyler değişti. Gerçekten öğretmenlere dokunuyor, geleceğin yeniden şekillenmesini sağlıyorsunuz. Gücünüze kuvvet.
Ümriye Çelik
9.5.2012
Evet bir ÖRAV hikayesi daha; bizim hikayemiz. Keyifli bir yolculuk ve yol arkadaşlığı, Erzincan'da bal, süzme yoğurt ve tulum peyniri :)ile güzel bir Pazartesi Sabahı kahvaltısı. İliç'de genç meslektaşlarımızın yaşamına ÖRAV ile dokunabilmek, bir ışık/kandil olabilmek/yakabilmek sanki bir şiir gibi.
Evet gerçekten keyifli, güzel bir eğitimdi Yusuf Hocam, teşekkürler.
Aladdin KARACAN
10.5.2012
Yıllar sonra ÖRAV'la birlikte anılarınızın şehrine gitmek müthiş bir duygu olsa gerek. Bu aralar da beni çocukluğumun Burdur-Ağlasun'u çağırıyor.. Yollar da hadi gidelim diyor. Bakalım.
Bizi Munzur'a götürdüğünüz için teşekkürler Yusuf Ziya Hocam.
Ömüray Akdemir
10.5.2012
Ağlasun"un çağrısı buradan da duyuluyor Ömüray:)))
Burcu Esin İLİŞ
10.5.2012
Hadi beraber o zaman:))
Ömüray Akdemir
10.5.2012
Yusuf Ziya hocam beni de ilk öğretmenlik yıllarıma götürdünüz. Anılarım canlandı. Elinize, yüreğinize sağlık
Songül Boybeyi
10.5.2012
Ne güzel anlatmışsınız Benim de gidesim geldi...Emeğinize yüreğinize sağlık Yusuf Ziya öğretmenim
F.Bilge KAPLAN
11.5.2012
Geldik sanırsınız, aldanırsınız daha gidilecek yol var. Ne kadar mı? YÜREĞİMİZE bağlı...
Volkan Bal
13.6.2012
Manzara güzel,ya orada uzun süre yaşamak onu bilebilir misiniz gençler.Dört yıl yaşadık oralarda .İnsanlarını çok sevdik.Ya yalnızlığımız.Sessizliğimiz.Yapayalnız olmak çok kötü bir duygu.Elektrik,yol,su,arkadaş yok..Yaşamayan bilemez diyorum bilemez.Bazen ilkokula gittiğim günlere bile pişman oldum.Neden öğretmen oldum,nasıl yaşarım mezarlığın içindeki lojmanda diye çok sorguladım kendimi.Alıştık sevdik.Zor yıllardı.Öğrencilerimizin gözlerindeki ışıltı olmasaydı biz de orada olamazdık.
Esin Özbay
28.4.2013