Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
SORU SORMAK - KISIM I. 11 Beğendim Spam Favorilerime Ekle Değerlendir

SORU SORMAK - KISIM I.

KISIM I.

Soru; “bütün öğeleri tam olarak verilmeyen bir düşüncenin bir görüşün tanımlanmasına, yorumlanmasına ve eksiksiz bir biçimde belirlenmesine yardımcı olan söz” diye tanımlanabilir. Peki

  • Soru sormaya ne zaman başlarız?
  • En çok soruyu kimler sorar?
  • Neden soru sormaya ihtiyaç duyarız?
  • Soru sormak neden önemlidir?

Çocuklarımız, bizlere çok soru sorarlar. Biz se onlara ne kadar az soru sorarız. En basitinden verdikleri cevaplarda derslerde öğrendiklerini pek anlatmazlar, ya arkadaşlarının ya da öğretmenlerinin yaptıklarından söz ederler. Bazen de, “boş ver anne (veya baba), daha sonra konuşuruz” , “anlatacak bir şey yok ki ne anlatmamı istiyorsun?”, “sanki derslerde ne anlatıldığını anlatsam anlayacak mısın?” gibi cevaplar alırız. Oysa büyük bir bilim adamına, yetişmesindeki en büyük etkenlerin neler olduğunu sormuşlar. Bilim adamı, “Annem,” demiş. “Annem, okuldan döndüğüm her gün,Bugün güzel bir soru sordun mu?derdi.” Bizler cevapları aradığımız için soru sormayı durdurma eğilimine giriyoruz.

Özellikle onlar 3-4 yaşların iken başlayan ve bıktırıncaya kadar durmadan devam eden “Neden öyle olmuş?”, “Bu niçin böyle?” sorularına cevap vermezseniz, araştırtmazsanız, susturursanız, durdurursanız bir süre sonra onlarda gerçekten susarlar, susmanın da rahat etmek olduğunu öğrenirler.

Eğer yaşamınız da soru sormayı durdurursanız, soru sormaya izin vermezseniz bulunduğunuz ortamda düşünme ortamı oluşmaz. Böyle ortamlarda bireylerin sağlıklı gelişiminden söz etmemiz mümkün olur mu?

Sorusu olmayan, hep yanıtı olan bir kültür geri kalmış kültürdür. Düşünsenize, otokrasinin her zaman yanıtı vardır, sorusu pek yoktur. Demokrasinin her zaman sorusu vardır, yanıtı ise araştırmadır.

 

Soru sormak basit bir zihinsel süreç değildir. Soru sormak;

1-   Cesaret ister,

2-   Merakla beslenir, yeni meraklar yaratır,

3-   Kararlılık gerektirir,

4-   Sonucu göğüsleyen bir direnç gerektirir.

Eğer bütün bunlara sahip değilseniz, soru soramazsınız, yapacağınız iş de sadece verdikleri yanıtları dinlemek olur.

Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...

  • Bu ne? diye sormaya başladığınız andan itibaren hayat yeni bir anlam kazanır. Aldığınız yanıtlar çerçevesinde, şimdi o çerçeve hangi resmi yansıtıyor? sorgulama zamanı....

    | cevapla |0 defa beğenildi.

    Sedat Subaşı

    2.12.2012

  • ...ve o sorular bir daha asla bitmez, bitmeyecektir de. Öğrenme sürekli devam edecektir. Hele de "neden" düştü müydü zihne her an bilginin peşinde bilge olmak yolunda geçecektir... Peki, neden?

    | cevapla |0 defa beğenildi.
  • Bu ne? dediğiniz de size hadi canım sen de bunu da mı bilmiyorsun şeklinde veya ima eden bir yanıt geldiğinde ne yaparsınız?

    | cevapla |0 defa beğenildi.
  • Öğreniyorum, öğrenebilirim. Her şeyi bilemem, öğrenebilirim. Senden bunu öğrendiğim gibi, öğrenerek ve öğrendiklerimi bir araya getirerek ilerliyorum. Ne öğrenmem bitecek, ne de bilmediklerim...

    | cevapla |0 defa beğenildi.
  • Ben herşeyi bilemem ki?Her konuda bilgi sahibi olamam ki?Evet bunu bilmiyorum.Biliyorsanız bana anlatır mısınız?Derim.Sevgiler.

    | cevapla |0 defa beğenildi.

    Esin Özbay

    11.12.2012

  • Üstat, Bu yanıt bana kaç yaşımdayken ve kimden geliyor?  Hangi egomdan yanıtlayacağım buna bağlı...

    | cevapla |1 defa beğenildi.

    Sedat Subaşı

    2.12.2012

  • Soru güzel, Siz nereden yanıtlamak isterseniz?

    | cevapla |0 defa beğenildi.
  • Üstad bütünü bir görelim. :)) Başlangıç çok anlamlı geldi teşekkür ederim. Zannedersem bir makalenin küçük bir bölümü gibi duruyor. Devamını bekliyoruz.

    | cevapla |0 defa beğenildi.

    VEYSEL PARLAK

    3.12.2012

  • Kısım II. yakında, Kısım kısım gideceğiz.

    | cevapla |0 defa beğenildi.
  • Üstad kısım II gelsin öyle :))

    | cevapla |0 defa beğenildi.

    Sedat Subaşı

    3.12.2012

  • Yusuf Ziya Hocam bizi daha fazla bekletmeyin 2.kısımı da paylaşın. Sabır zor işmiş. Bende merak uyandı. Bekliyorum. Makaleniz mesleki gelişim makelelerimiz arasına girdi bile. Paylaşım için teşekkürler.

    | cevapla |0 defa beğenildi.

    Ömer Çelikkol

    3.12.2012

  • Ben de; merak uyanan, II.Kısım gelsin diye bekleyenler arasına girdim bile. II.kısımın bir an önce gelebilmesi için beklenen ne? -Paylaşımınızın gereğini içselleştirmek adına soru sormaksızın yorum yapmamak adına:) -Teşekkürler Ziya Hocam.

    | cevapla |0 defa beğenildi.

    Şengül Kesler

    4.12.2012

  • Kısım II den beklentileriniz neler? Belki Kısım III., Kısım IV., gibi devam edeceğim? E... soru sormak dedik ya, nereye kadar gidecek birlikte göreceğiz?

    | cevapla |0 defa beğenildi.
  • Yusuf Hocam yazınızı okumakla kalmadım birde çıktısını aldım...Projemiz için de çok önemliydi...Yazınızın altlarını çizerek tekrar tekrar okuyacam...II, III. IV....kısımları heyecanla bekliyorum...

    | cevapla |0 defa beğenildi.

    Ayşen Öznacar

    5.12.2012

  • Yusuf Hocam Urfa-Birecik'teki Hidayet Öğretmenimle proje için görüşmelere başladık...Hidayet Öğretmenim veli toplantısını yapmış ve projeye başlamış gelişmeleri sizinle paylacağım...))))

    | cevapla |0 defa beğenildi.

    Ayşen Öznacar

    5.12.2012

  • Teşekkürler Yusuf Hocam, yazınızdan sonra çocukların soru sormayı neden giderek azaltıp sonra da bıraktıklarını düşündüm.  Bunda, biz büyüklerin, öğretmenlerin yaklaşımları çok önemli tabii. Bir de soruyu önemseyerek, geçiştirmeden, doğru yanıtlamak önemli. Çocuklar sordukları sorulara tatmin edici cevap alamazlarsa bir-iki denemeden sonra o kişiye soru sormazlar.

    | cevapla |1 defa beğenildi.

    Serap Benibol

    5.12.2012

  • Hayat devam ediyorsa, soru sormak elbette devam edecektir.

    | cevapla |0 defa beğenildi.

    ERDAL YILMAZ

    14.4.2013

Yorum Yap

İsim*

email*Sizi bilgilendirmek için kullanılacak

Yorumu Ekle