Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
Ben Bu Çocukları Kurtarmak İsterim. 5 Beğendim Spam Favorilerime Ekle Değerlendir

Ben Bu Çocukları Kurtarmak İsterim.

Urfa Birecik- Hidayet Öğretmenin anlatısı:

Dersi ilgiyle dinlemiş ve notlarını almıştı. Dersin sonunda oturduğu yerinden kalktı ve yanıma yaklaştı…

“Akşam eve gidince annesi, babası, kardeşleriyle olanlar ve öyle veya böyle sıcak bir ortam bulabilen çocuklar çok şanslı. Bu çocuklar nasılsa bir şekilde yaşama hazırlanır ya da hazırlandırılır. Benim esas derdim,  ulaşmak ve yaşama hazırlamak istediklerim annesi, babası ayrı olanlar; iki akşam aynı evde olamayan, uykuya dalamayanlar; bazen dedelerinin veya ninelerinin evinde uzun süre kalanlar; çocuklar... Ben onlara ulaşmak istiyorum. Benim asıl derdim bu çocukları kurtarmak ve yaşama hazırlamak. Bunlar için ne yapmalıyım? Neler önerirsiniz? Siz neler yaptınız?”

Sorusuyla sınıfına geçtik. Bu arada kendi çabasıyla hazırlamış olduğu öğrenci dosyalarını sıranın üzerine dizdi ve tek tek her çocuğu anlatmaya başladı. Çocukları anlatırken bir yandan da sınıfını, sınıfında ve dışında biriken yaşam kırıntılarını anlatıyordu…  

-        Geçen sene okuma bayramı yapalım dedik. İyi mi yaptık bilmiyorum.

-        Ne oldu? diye sordum.

-        Bütün sınıf hazırlıklarımızı tamamladık. Bütün annelere ve babalara o gün okulda olmaları için kısa mektuplar yazdık, haber gönderdik. O gün geldi çattı. Bazı veliler geldi. Okula çok yakın oturan birkaç veli gelmedi. Velisi gelmeyen çocuklar “Öğretmenim az biraz izin ver ben annemi alıp geleyim öğretmenim” dediler. Ne dersiniz boynunu büküp annesinin de gelmesi için izin isteyen çocuğa ne diyebilirsin ki; hadi git anneni getir bakalım dedim. Beş dakikaya annemle birlikte gelirim öğretmenim deyip sevinçle fırladı gittiler. Aradan on dakika geçti boynu bükük yanağında beş parmağın izi sayılır bir durumda kapının önünde duruyordu. “Bu ne hal!” demiş bulundum. Ağlamaklı bir şekilde “İşim yok da seni mi seyre geleceğim, babana gitseydin ya!” deyip tokadı yapıştırdı öğretmenim… İşte ben bu çocukları kurtarmak istiyorum…

Siz kimi görüyorsunuz sınıfa girdiğiniz zaman? Size elini ilk uzatanlar kimler?

Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...

  • Büyük resmi görebilmek sınıfa girdiğimizde.Önemli olan hepsinin yüreğine   üzmeden kırmadan ayırmadan dokunmak.Onları kurtarmak,kurtarabilmek.Teşekkürler Öğretmenim.

    | cevapla |0 defa beğenildi.

    F.Bilge KAPLAN

    13.2.2013

  • Sınıfıma ilk girdiğimde evlatlarımı görüyorum.Bana elini ilk uzatanlar kimler mi?
    Dünya tatlısı bir kızım var.Anne baba ayrı.Kanserli bir anneanne ,işsiz dayılar ve çalışmayan bir annenin kızı.Yanımdan ayrılmıyor.
       Doğduğu gün terkedilmiş bir öğrencim.Anneanne büyütmüş .Şimdi anneanne beyin tümörü ile mücadele ediyor.Öğrencim için yaşıyor.
     Babası yurtdışında olan bir öğrencim, elini ilk uzatanlardan.

    Elimi ve beni kimseyle paylaşamayan otistik öğrencim.
    Daha önceki öğretmenlerinden psikolojik şiddet ve cennetten çıkma denilen dayak yiyenler, elimi tutanlardan.
    Daha neleri var Yusuf öğretmenim.Öğrencilerimiz sıcacık yuvalarında anne- baba ile büyümek istiyorlar.

    | cevapla |1 defa beğenildi.

    Esin Özbay

    13.2.2013

  • çocukların yaşamanına dokunabilmek, küçücük te olsa bir fark katabilmek zor fakat en güzel şey belki de.Bunun için anlattığınız olaydaki gibi çocukları okuyabilmek gerekli Channing'in dediği gibi.Channing diyor ki " Okuyabilirseniz her insan bir kitaptır." Bunun için bazen harfleri bizim eklememiz bazen de terstten okumamız gerekebilir.Ozaman ancak görürüz el uzatanları uzatmak isteyip te cesaret edemeyenleri.Paylaşım için çok teşekkürler yusuf hocam.Yüreğinize sağlık...

    | cevapla |0 defa beğenildi.

    sabriye çağlar bakırtaş

    13.2.2013

  • Her biri ayrı ayrı dünyaları olan çocuklar görürüm sınıfa girdiğimde.  Kimi diğerlerine göre şanslı, kimi ise daha ilk baştan en çok ihtiyacı olan konularda diğerlerinden bilmem kaç sıfır geride başlamak zorunda kalanlar... Onlar benim hassas noktam olurlar, belki de bana benzedikleri için, en çok ben anlarım onların içinde kopan fırtınaları...Ben de onlarla  dönerim çocukluğuma ve sızarım aralarına. En ihtiyaçları olduğu zamanda ise büyüyüveririm açılan boşluğu doldurabilmek için... Bazen de onlar büyür, ben küçülürüm...Ama şanslı olanlar da olmayanlar da hep aynıdır aslında. Hepsi çocuk özünde ve hepsi öğretmeni için özel olmak ister. Hepsinin dokunulacak bir yeri vardır küçücük ama kocaman dünyalarında. Her  dünyayı tanıyıp ona göre dokunmak lazım gelir.

    | cevapla |1 defa beğenildi.

    Berna Baysa Öz

    14.2.2013

Yorum Yap

İsim*

email*Sizi bilgilendirmek için kullanılacak

Yorumu Ekle