Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
Uyum Haftası Başlıyor. 1.Gün ne yapmalıyım? 6 Beğendim Spam Favorilerime Ekle Değerlendir

Uyum Haftası Başlıyor. 1.Gün ne yapmalıyım?

Bazı sınıfların listeleri belli, bazı sınıfların listeleri belli değil. Yeni gelen ve olan öğrenciler, diğer eklemeler, veli tarafından bağış karşılığı tercih edilen öğretmenlerin sınıf mevcutları 30 öğrenci iken 40 öğrenci belki de 50 öğrenci olacak. Kolay gelsin öğretmenim…

Her iki taraf için yeni bir sayfa, yeni bir başlangıç.

“Ne yapmalıyım?”  diye düşünmeye başlamışsınızdır…

Belki de her zaman yaptığımız iş diyebilirsiniz.

Okulun bahçesinde hayatlarında hep ilkleri yaşayanlar ile karşılaşacaksınız. Öğrencilerinizin ve anne - babaların heyecanlarını, hüzünlerini, kaygılarını veya mutluluklarını yüzlerinden okuyabilirsiniz. Kendinizi bir de onların yerine koyarak bakının etrafınıza. İşiniz kolay değil.

Onların; heyecanlarını, kaygılarını, hüzünlerini ne yaparsam huzura mutluluğa dönüştürebilirim? 

İlk karşılaşmanın, ilk temasın etkisini göz ardı etmeyelim...

Sakin misiniz? Dış görünüşünüz nasıl? Yüzünüzdeki tebessüm devamlı mı?

Ne yapardım?

Sınıfımın kapısına veya duvara, önceden büyük bir kartona veya kağıda “Sınıfımıza Hoş Geldiniz.” yazılmış olan yazıyı asardım.

Konuşmayan öğrencilerle daha rahat konuşmak için sınıfa bir de oyuncakla girerdim. Belki de bir başkasıymış gibi bir kukla, kim bilir... 

Öğrenci masalarını sınıfın dışına çıkarır, sınıftaki oturma düzenini herkesin birbirini göreceği şekilde, sıraları  iç içe U veya O şeklinde düzenlerdim.

Bir gün önceden sınıf listemdeki isimleri olan her bir öğrenci için iki tane “ad ve soyadları” yazılı ipli isimlikler hazırlardım.

İsimliğin birini ipinden sınıf tahtasına bant ile yapıştırır, diğerini de öğretmen masasına veya tahtanın önünde hazırladığım öğrenci masasın üzerine koyardım.

Okul bahçesinde, sınıfımdaki öğrencilerin, velileri bir araya gelirken "Merhaba" diyerek ilk temasımı gerçekleştirirdim. Herkes bir araya gelince sınıfıma doğru hareket geçerdim.

Sınıfımın kapısında durur öğrencilerim ve velilerimle tek tek tokalaşarak "Hoş geldiniz" diyerek sınıfa davet ederdim (Öğrencimin tokalaşırken hangi elini kullandığına bakardım).

Öğrencilerin yan yana içteki sıralara velilerin ise öğrencinin hemen arkasındaki sıraya oturmalarını söylerdim.

Kendimi tanıtır, değerlerimden ve beklentilerimden kısaca söz ederdim.

Öğrencilerimle, velileri ile önce adımı ve soyadımı söyleyerek, daha sonra onlarında ad ve soyadlarını söylemelerini isteyerek sınıftaki herkes ile tanışırdım. (Ad ve soyadını söylerken konuşmasına dikkat ederdim ve ”kekeleme, seslerin eksik ve yanlış söylenmesi, vb” özellikleri tespit ederdim.  Velilerin, öğrencilerin isimlerini söyleme sürecine müdahale etmelerini engellerdim).

İsmini öğrendiğim öğrencim ile tahtaya isimliklerin olduğu yere gider ismini bulmasını, ismi ters çevirmesini, ardından Masadaki kendi ismini bulup boynuna asmasını sağlardım (öğrencinin isimliği alırken ve takarken hangi elini kullandığına bakardım).

Bu süreç tamamlanınca herkesin önce kendisini sonra da arkadaşlarını alkışlamasını (parmak şıklatarak) isterdim.

Daha sonra öğrencilerin ve velilerin aynı şekilde tanışmaları için müzik çalacağımı söylerdim, müzik durunca karşısında kim varsa onunla merhabalaşıp, ad ve soyadlarını birbirlerine söyleyerek tanışmalarını sağlardım.

Okulun bahçesinde “Kutu kutu pense” oyunu veya başka tanışma oyunları ile tanışma ve sosyalleşmelerini sağlardım.

Günün sonunda; iyi günler, seninle tanışmak benim için bir onurdu, yarın seni burada bekliyorum. diyerek, tokalaşarak ayrılırdım herbirisiyle.

Ertesi gün (2.gün) için;

Evlerinde bulunan eski gazetelerden bir iki tane getirmelerini söylerdim.

2 adet koli veya kağıt bant hazırlardım.

Velilerden, öğrencilerimi daha iyi tanımam için bana çocuklarını tanıtan bir mektup yazmalarını söylerdim. 

Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...