Uyum Haftası Başlıyor. 1.Gün ne yapmalıyım?
Bazı sınıfların listeleri belli, bazı sınıfların listeleri belli değil. Yeni gelen ve olan öğrenciler, diğer eklemeler, veli tarafından bağış karşılığı tercih edilen öğretmenlerin sınıf mevcutları 30 öğrenci iken 40 öğrenci belki de 50 öğrenci olacak. Kolay gelsin öğretmenim…
Her iki taraf için yeni bir sayfa, yeni bir başlangıç.
“Ne yapmalıyım?” diye düşünmeye başlamışsınızdır…
Belki de her zaman yaptığımız iş diyebilirsiniz.
Okulun bahçesinde hayatlarında hep ilkleri yaşayanlar ile karşılaşacaksınız. Öğrencilerinizin ve anne - babaların heyecanlarını, hüzünlerini, kaygılarını veya mutluluklarını yüzlerinden okuyabilirsiniz. Kendinizi bir de onların yerine koyarak bakının etrafınıza. İşiniz kolay değil.
Onların; heyecanlarını, kaygılarını, hüzünlerini ne yaparsam huzura mutluluğa dönüştürebilirim?
İlk karşılaşmanın, ilk temasın etkisini göz ardı etmeyelim...
Sakin misiniz? Dış görünüşünüz nasıl? Yüzünüzdeki tebessüm devamlı mı?
Ne yapardım?
Sınıfımın kapısına veya duvara, önceden büyük bir kartona veya kağıda “Sınıfımıza Hoş Geldiniz.” yazılmış olan yazıyı asardım.
Konuşmayan öğrencilerle daha rahat konuşmak için sınıfa bir de oyuncakla girerdim. Belki de bir başkasıymış gibi bir kukla, kim bilir...
Öğrenci masalarını sınıfın dışına çıkarır, sınıftaki oturma düzenini herkesin birbirini göreceği şekilde, sıraları iç içe U veya O şeklinde düzenlerdim.
Bir gün önceden sınıf listemdeki isimleri olan her bir öğrenci için iki tane “ad ve soyadları” yazılı ipli isimlikler hazırlardım.
İsimliğin birini ipinden sınıf tahtasına bant ile yapıştırır, diğerini de öğretmen masasına veya tahtanın önünde hazırladığım öğrenci masasın üzerine koyardım.
Okul bahçesinde, sınıfımdaki öğrencilerin, velileri bir araya gelirken "Merhaba" diyerek ilk temasımı gerçekleştirirdim. Herkes bir araya gelince sınıfıma doğru hareket geçerdim.
Sınıfımın kapısında durur öğrencilerim ve velilerimle tek tek tokalaşarak "Hoş geldiniz" diyerek sınıfa davet ederdim (Öğrencimin tokalaşırken hangi elini kullandığına bakardım).
Öğrencilerin yan yana içteki sıralara velilerin ise öğrencinin hemen arkasındaki sıraya oturmalarını söylerdim.
Kendimi tanıtır, değerlerimden ve beklentilerimden kısaca söz ederdim.
Öğrencilerimle, velileri ile önce adımı ve soyadımı söyleyerek, daha sonra onlarında ad ve soyadlarını söylemelerini isteyerek sınıftaki herkes ile tanışırdım. (Ad ve soyadını söylerken konuşmasına dikkat ederdim ve ”kekeleme, seslerin eksik ve yanlış söylenmesi, vb” özellikleri tespit ederdim. Velilerin, öğrencilerin isimlerini söyleme sürecine müdahale etmelerini engellerdim).
İsmini öğrendiğim öğrencim ile tahtaya isimliklerin olduğu yere gider ismini bulmasını, ismi ters çevirmesini, ardından Masadaki kendi ismini bulup boynuna asmasını sağlardım (öğrencinin isimliği alırken ve takarken hangi elini kullandığına bakardım).
Bu süreç tamamlanınca herkesin önce kendisini sonra da arkadaşlarını alkışlamasını (parmak şıklatarak) isterdim.
Daha sonra öğrencilerin ve velilerin aynı şekilde tanışmaları için müzik çalacağımı söylerdim, müzik durunca karşısında kim varsa onunla merhabalaşıp, ad ve soyadlarını birbirlerine söyleyerek tanışmalarını sağlardım.
Okulun bahçesinde “Kutu kutu pense” oyunu veya başka tanışma oyunları ile tanışma ve sosyalleşmelerini sağlardım.
Günün sonunda; iyi günler, seninle tanışmak benim için bir onurdu, yarın seni burada bekliyorum. diyerek, tokalaşarak ayrılırdım herbirisiyle.
Ertesi gün (2.gün) için;
Evlerinde bulunan eski gazetelerden bir iki tane getirmelerini söylerdim.
2 adet koli veya kağıt bant hazırlardım.
Velilerden, öğrencilerimi daha iyi tanımam için bana çocuklarını tanıtan bir mektup yazmalarını söylerdim.
Görüntülenme Sayısı:Google.Apis.Requests.RequestError User does not have sufficient permissions for this profile. [403] Errors [ Message[User does not have sufficient permissions for this profile.] Location[ - ] Reason[insufficientPermissions] Domain[global] ]
Işık tutan bu günce, günceler dizisi için teşekkürler... Ben de bu hafta ile ilgili yazıyordum, beklemeye aldım, yazdıklarınızı görünce :) Bu yıl 1.sınıflardan sorumlu rehber öğretmenim okulda ve sınıf öğretmeni arkadaşlarımla toplandık geçen hafta, örnek çalışmaları inceledik, yaşanmış tecrübeleri dinledik. Beyin hortumu yaptık :) kalabalık sınıflar için... Okuma yazmayı bilmeyen gruplar için elimde kısıtlı ısınma ve tanışma oyunları olduğunu fark ettim. Okul öncesi kaynaklardan faydalandım. Bakalım ortaya nasıl bir şey çıkacak. Sizin yazdıklarınız da ilaç gibi geldi... Resimleriyle paylaşmak istiyorum bu özel haftayı. 3.gün ne zaman geliyor???
Dilber Engin
7.9.2014
Günlükleri tamamladım. Sıra haftalıklara geldi. Özel hafta paylaşımınızı merakla bekliyorum.
Yusuf Ziya Güldere
11.9.2014
Bizim uyum haftamız, uyumsuzluk haftasına dönüştü :( nedenlerini anlatamayacağım. Hani bazen "uzaylı mıyım ben yoksa?" der ya insan, oturup ağlar ya o çocukların yerine, hani hayalle,emekle fark yaratmaya çalışırken, birileri "üff" diye söndürmeye çalışır ya... İşte öyle bir şey! Neyse, yılmak yok. DEVAM...
Dilber Engin
16.9.2014
Bazılarının orada olması yeterlidir. Onların bir şey yapmasına gerek olmaz çünkü onların varlığı orada olmaları yeterlidir. Onlar "üff" diyenlerin kendi nefesleri ile genizlerini yakmalarına neden olur.
Yusuf Ziya Güldere
19.9.2014
SON DERECE AYDINLATICI YOL GÖSTERİCİ SOMUT BİR YAZI OLMUŞ .ELİNİZE TECRÜBENİZE AKLINIZA SAĞLIK .
BURÇAK
7.9.2014
Bilinenleri ve bildiklerimizi paylaştık, uygulama daha farklı oluyor.
Yusuf Ziya Güldere
11.9.2014
Bu yıl 1. Sınıfları okutmuyorum ama birleştirilmis sınıflar dahil olmak üzere Tam 11 ( on bir) kez 1 sınıf okuttum. Her defasında ilkgun için farklı ve zengin içerik taşıyan tanışma seanslari hazırladım. Velilerin çocuklarını tanitan mektup yazdırmanizi çok ilgi çekici buldum. Keşke böyle bir örnekle daha once karşılasmis olsaydim diye hayiflandim. Yarı eleştiri gibi kabul edin çocukların isimliklerini buldurmaniz daha önce okumayı öğrendiklerini tespit etmek için mi yaptınız? Bilgilendirmenizi istiyorum. Selamlar. Dilber Engin arkadaşımın " Beyin Hortumunu" ilk kez duydum. Beyin fırtınasından daha şiddetli bir yöntem mi acaba
Kenan Öztürk
7.9.2014
İsimliklerini buldurmakla ilgili tahmininiz doğru. okuma-yazmayı bilen öğrencileri ilk günlerde tespit edemediğimiz için çocuklar ya huzursuz yada derse ilgisiz oluyor. O öğrencilerin tesbit edilmesi bizim ilerleyen günlerde işimizi kolaylaştıracak. İkincisi ise merak uyandırarak isimlerini sizin öğretmenize gerek kalmadan okuyup yazabilmeyi, zamandan kazanmayı sağlamak. Önerileriniz ve paylaşımınız için çok teşekkür ederim. Desteğinize ve önerilerinize ihtiyacım var. İyi ki varsınız...
Yusuf Ziya Güldere
11.9.2014
Şimdi düşündüm de, acaba bu şekilde karşılanmış olsaydım yaşamımda ne/neler daha farklı olurdu...
Burcu Esin İLİŞ
8.9.2014
Bu soruya en güzel cevabı kendisi verebilir.
Yusuf Ziya Güldere
11.9.2014
Velilerden istenen mektup çok hoşuma gitti, 1. sınıf öğretmenlerimle paylaşacağım. Yusuf Ziya hocam son derece basitmiş gibi görünen eylemlerin altında ne gibi gözlem zenginlikleri olabileceğini gösteren bu yazınız sizdeki engin deneyimi ve farklı bakış açınızı bir kez daha gözler önüne seriyor. Teşekkürlerimle...
Aysun Yağcı
8.9.2014
Sizleri tanımak benim için ayrı bir onur. Onurlandırıcı sözcükleri kullanmaktaki beceriniz sizi tanıyan herkesin kendini değerli hissetmesini sağlıyor. Bilgiler paylaşılınca güzeldir. Bu sene hafta hafta paylaşmaya devam edeceğiz.
Yusuf Ziya Güldere
11.9.2014
Teşekkürler, teşekkürler...
Bu yazıyı dün okumak isterdim. Geç kalmış sayılmam değil mi? Mektup fikrine bayıldım. Ben ne yaptım 1. günde ? Bir günceyle paylaşmam gerek sanırım.İyi ki varsınız Yusuf Hocam...
Sümbül Batar
8.9.2014
Paylaşılmayan bilgi rahatsızlık verir.
Yusuf Ziya Güldere
11.9.2014
Meb dışı öğretmen olunca okulların açılması mesleki anlamda beni enterese etmediğinden vede yıllık izinde olduğumdan dolayı ben hala tatil anılarımın peşindeyim.Beni kendime getirdiğiniz için teşekkürler Yusuf Hocam...Harika bir günce.Bence öğrencilerden daha çok iki aydır tatil mahmurluğundan kurtulamayan öğretmenlerimize uyum haftası düzenlenese daha iyi olur, saygılarımla..
Mustafa Küçük
8.9.2014
Mustafa öğretmenim, düşünceniz çok güzel sanırım bu konuyla ilgili önerileriniz de vardır. Sevgiyle...
Yusuf Ziya Güldere
11.9.2014
1.sınıf öğretmeni olarak günceniz beni aydınlattı.Akşamdan Sınıfımıza hoş geldiniz-1-E ve Esin Özbay 'ı
parmak boya ile yazdım.Sabahleyin de sınıfımın kapısına astım.Sınıfımı 2 sıra U haline getirdim sıraları kaldırdım.Velilerimle ve öğrencilerimle tanıştık..Benim velim olmak kolay değil.İlk ödevlerini verdim.Çocuklarınızı tanıtan bir mektup istiyorum...1.şok
Vedalaşma sonunda bazı öğrencilerimin- Ben yarın okula geleceğim,siz de gelin,okulu çok sevdim demeleri beni şaşırttı.
Güncede yazılanları uyguladım ,sonuç harikaydı:Ben mutlu,veli mutlu,öğrencilerim çok mutlu...Biz ilk günden mutluyuz,Teşekkürler Yusuf Ziya öğretmenim paylaşımlarınız için ,emekleriniz için.
Esin
8.9.2014
Paylaşımım işe yaradığı için çok mutlu oldum. İyi ki varsınız.
Yusuf Ziya Güldere
11.9.2014
Çok beğendim. Süper. En çok hoşuma giden; öğrencilerle velilerin birlikte tanışması. Genellikle velileri dışarda tutup, öğrencileri sınıfa sokmaya çalışıyoruz. İlk gün için velilerle etkinlik çok güzel. Çok beğendim.
NURAN
9.9.2014
Okullar aynı zamanda sosyaleşmenin yeri değil mi? Çocukların hayata hazırlandığı yer değil mi? Yanlız çocukların yararlandığı bir yerde Okullar nasıl hayat bulacak?
Yusuf Ziya Güldere
11.9.2014