YUSUF ZİYA GÜLDERE

Biz eğitimciler eğitimlerde hep anlatırız da her nedense öğretim yılı başında anımsatmak için neler yapılmasına ilişkin yazmayı düşünemeyiz. Genelde yabancı kaynaklardan alıntılar yapar ve bu tür çevirileri bazı sitelerden okur, okuduklarımızı paylaşırız. Bizler her nedense bir yıl önce yaptığımız uygulamayı ve farklı düşüncelerimizi yazarak paylaşmayı düşünmeyiz. Her eğitim sonunda paylaştığım şeyden söz etmek isterim. Bu ülkede 700.000 öğretmen var. Her bir öğretmen denizin kıyısına vurmuş olan deniz yıldızlarından bir tanesini alıp, denize atmış olsak bu ülkede 700.000 deniz yıldızı kurtulmuş olur. Her yıl zamanı önemli değil istediğimiz bir zamanda yazmış olsak, 700.000 deniz yıldızı hikayesini okumuş oluruz. Genelde önemli görmeyiz yaptıklarımızı ve her nedense yazmaktan çekiniriz. Sonra da yabancıların yazdıklarını paylaşırız. Bizlerin yaptıkları bu kadar önemsiz mi? Kendimize  ve yaptıklarımıza önem vermezsek başkalarının da bizlere önem vermesini beklemenin biraz hayal olacağı düşüncesindeyim. Denemesi çok kolay… Var mısınız?

Bu ülkede 700.000 öğretmen var her biri için bir yıllık bir deneyim desek… 700.000 yıllık bir deneyimin karşısında benim ve benim gibilerin, diğer yabancıların deneyimleri  “0 sağda olursa değeri var, 0 solda olursa değeri yok derler ya” sizlerin deneyimleri karşısında solda sıfırdır.

Takımda yıldız olmak çok kolaydır. Bildiklerinizi saklarsınız ve en iyi olduğunu düşünürsünüz. Takımı yıldız yapmak daha önemlidir. “Bu konuda neler söylemek istersiniz?”

Her öğretim yılında, “Bu hafta neler yapmalıyım?” diye düşünürüz.

Aklımda kalanlardan söz etsem sanırım sizlerin de aklında olanlar ortaya çıkar ve paylaşırsınız. Her yazdığım doğru olamayabilir, önerilerinize ve düşüncelerinize açığım. “Her fikir ve düşünce değerlidir.”

Sınıf öğretmeni olduğum için 2., 3. ve 4. sınıflarda 1. Hafta Neler yapalım?

Her şeyden önce basit düşünün, rahat olun, detaylar içinde boğulmayın. Birey ihtiyaç duyduğu şeyleri öğrenir… Okulun bireyin yaşama hazırlandığı bir yer olduğunu anımsamanın yeterli olacağını düşünüyorum.

Tanışma - İlk temas;

Öğrencilerin güler yüzle karşılanması ve tokalaşma.  “ilk temas”

Sınıftaki öğrencilerinize kendinizi tanıtmanız ve onların kendilerini ve birbirlerini tanıtması. Bunu oyunlar ile yapabilirsiniz. “Öğrenen Lider Öğretmen” Seminerindeki İletişim modülünde paylaştıklarımızın  yaşama geçirilmesi. (Kapıyı çalmak ve içeriye doğru girebilmek için)

Kurallar;

Öğrencilerinizin neler bilmesi ve neler yapması gerekiyor?

Değerlerinizi, beklentilerinizi, neler yapacaklarınızı, onların neler yapacakları ve neler yapmalarını istediğinizin açık ve net bir şekilde belirlenmesi. Anlatılması, oluşturulması, yazılması, uygulanması, izlenmesi için neler yapacağımızın planlanması. Her sınıfın, her yaş grubunun edinmesi gereken davranışların belirlenmesi hayata bir adım daha yaklaşmasını sağlarken, sizin de bu süreçte rahat etmenizi sağlar. Beklentilerinizi öğrencilerinizle paylaşın…

Öğrendiklerimizin ve yaptıklarımızın hatırlanması;

Bir yıl önce öğrendiklerimiz neler?

Programların yapılandırmacı anlayışa göre hazırlandığını anımsamak yeterlidir. Bilgi, var olan bilginin üzerine konulur.

Bir önceki öğretim yılında (bütün derslerde) öğrendiğimiz kavramların anımsanmasını sağlayın.

Kavram haritalarını bunun için kullanabilirsiniz. Var olmayan bilginin üzerine bir şey koymak mümkün olamayacağı için Program kaygınızı ortadan kaldırın ve ne biliyorlarsa onun üzerine neler koyabileceğinizi düşünün. Bu yöntem ile neleri bildiklerini ve neleri bilmediklerini tespit etmiş oluruz. Böylece ölçme- değerlendirme yapmış ve kanıtlarınız elinizde olur. Bu aşamada "Kalem konuşur"  da size yardımcı olabilir...

Bu öğrencilerin bu yıl programda olan kavramları mevcut bilgilerinin üzerine yapılandırabilsinler diye düşünürken;  “Ne yaparsam? Nasıl bilirler? Nasıl öğrenirler?”  sorularını kendinize sorun ve yanıtlarınız ile geleceğe yönelik basit bir planlama yapın. Anımsayın her sınıfta aynı planlamanın işlemeyeceğini. Öğretmen kılavuzlarının yalnızca bir yol gösterici olduğunu anımsayın. Esas pusula sizin elinizde. Kılavuzu yazanların hiçbiri sizin sınıfınızı ve sizin bulunduğunuz ortamı bilmiyorlar. Bu çalışma ile kendi yol haritanızı ve öğrencilerinizin vizyonunu oluşturmalarını sağlayacak olan sizlersiniz.

Bir elin parmakları nasılsa, her birey de birbirinden farklıdır. Farklı şekillerde öğrenirler. Farklı yerlerde, sosyal ortamlarda yaşarlar, olay ve durumları farklı anlamlandırırlar, farklı duygulara sahiptirler.

Onları tanımak için biraz gayret gösterirseniz. Onların da neler öğrenebileceğini ve neler yapabileceklerini görebilirsiniz.

Öğretmen olmak ile öğretmenlik yapmak arasındaki farkı sizler daha iyi bilirsiniz.

“Arif’e tarif gerekmez. Arif olan anlar.” derler.

Deneyim ve uygulamalarınızı paylaşmanız dileğiyle…

Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...