YUSUF ZİYA GÜLDERE

Yine bir eğitim hikayesi oluşturmak için bir Şubat sabahı İstanbuldan, İzmirden, Muğlanın ilçelerinden yola çıktık. Karlı yolları aşarak, ilk durağımıza geç saatte olsa bile ulaştık. Birazcık kaygılanmıştık. Eğitim klasörleri ulaşmamıştı hava şartlarından dolayı. sabahın ilk ışıkları ile  Muğla ili, Fethiye ilçesinden yola çıktık. Seydikemer Gerişburnu ilkokuluna varmak için;

Vardık ki tepelerdeki kar, parlayan bir güneş bize hoşgeldin diyorlar. Sınıflar hazırlandı. Hala Klasörler yok. Çözüm fotokopi eksikler tamalandı. Başladık eğitim hikayemize."Cuma öğlenden sonra ve Cumartesi sabahı Muharrem sahil! ne çektin be bizim telefonlarımızdan ve sitemlerimizden."

Sahi beş yıldır Öğrenen Lider Öğretmen eğitimini almak için bekleyenler ile bir aradayız. Dile kolay beş yıl evet yalnış okumadınız tamı tamına beş yıl beklemek. Bu beklemeye Öğretmen Sabrı denir. 

Muharrem Sahil! Müjde, müjde beklediğimiz kargolar geldi. Yaşasın.  3 grup bir aradayız. Üçü bir yerde

Çınar Cengiz başlamış anlatmaya, Hatice ise onu notlarından takipte.

Seydikemer İlçe Kaymakamı, İlçe Milli Eğitim Müdürü ve Şube Müdürleri ziyaretimize geldiler. 

Seyfullah Öztürk konusunu anlattı. Herşey yolunda gitti. Eeee geribildirim almak için izlenmek yoruyor insanı. 

Anlatım Tuğba Küçük'te istemesede geriliyor insan. Biraz destek ile rahatladı artık gülümsüyor. Herşey yolunda

Birinci günün sonunda yorgunluk olmasına rağmen herkes mutlu. 

2. Gün Sabahı; Funda Yeşil ve Erdal Gök ile beraberiz.

Bu grupta herşey yolunda gözlem gerginliği çabuk geçti.

3 grupta üç farklı hikaye paylaşıldı.

Hala öğreniyorum diye boşa demiyorum.

Hikayeleri paylaşmak için biraz bekleyeceksiniz. Ne kadar mı? Beş yıl kadar.

Burada ki öğretmenler beş yıl beklediler bu eğitimi almak için; 

Şaka Şaka en kısa zamanda, Eskişehir eğitiminden sonra da önce de olabilir. 

Bir yüzyüze hikaye daha tamamlandı. Hikayenin devamınımı soruyorsunuz eKampüs'te hikayeler çok isteyen yazar isteyen okur. Yazarsanız iziniz kalır.

Anadolunun üzüm yetişen köylerinde Bir söz vardır."Bağda izin olsun yemeye yüzün olsun." derler.

Otur otur bir yere kadar sıkıldım. En sonunda da içimden geldi dayanamadım.

İzci alkışı yaptırı verdim.

Gülen yüzünüz daim olsun. Günleriniz hep gülerek geçsin.

Biz de adettir. Yolcunun arkasında el sallanır. 

 Muhsin Yarba, güle güle git yolun açık olsun. Bir daha nerede yolumuz kesişir bilemem.

 Seydikemer'in güler yüzlü öğretmenleri, yöneticileri bu hikayenin oluşmasında verdiğiniz destek için teşekkür ederiz. Sizleri tanımak benim için ayrı bir onurdur.

 Erdal Gök,M.Muhsin Yarba,  Tuğba Büyük, Seyfullah Öztürk, Funda Yeşil, Hatice Sevinç Akyollu ve Çınar Cengiz desteğiniz ve yardımlarınız için çok teşekkür ederim. Sizlerle birlikte çalışmak benim için bir onurdur. Yanyana yürümek dileğiyle. İyilikler sizinle olsun. Sevgiyle...

Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...