Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
Sınıfımıza Yeni Gelen Öğrenciler….   5 Beğendim Spam Favorilerime Ekle Değerlendir

Sınıfımıza Yeni Gelen Öğrenciler….  

Okula girdiğinizde başka bir okuldan geldiklerini farklı ve değişik(kimi zaman çekinik kimi zaman dikkat çekici) davranışları ile hemen belli ederler. İlkokulda, başka bir okuldan geldiysen. sınıfa ya müdür yardımcısı ya da öğretmen tarafından götürülürsün. Sınıfa girişin de ayrı bir seremonidir. Biraz heyecan biraz da yeni arkadaşlar edinebilme (edinip edinememe) korkusu ile öğretmenin arkasından sınıfa girersin. Sınıfa girince herkes sana bakar. Tahtanın önünde, öğretmen masasına yakın bir yerde elinizde çantanızla hazır ol vaziyetinde başın biraz eğik durursun. Gözlerinle çaktırmadan, çok hızlı bir şekilde, sınıfı tararsın. Kimin yanı boş, nerede oturmalıyım gibi yer tespiti yaparsın.

Bu sırada sınıftan;

-       Kimdir bu?

-       Hımm…

-       Nereden gelmiş?

-       Niye gelmiş ki?  soruları arka arakaya gelmeye başlar…

Öğretmenin senin yanında durur ve elini omzuna koyarsa biraz rahatlarsın. O el omzunda yoksa (değilse) tedirginlik devam eder. Elin ayağına dolaşır, sesin titrer ne yapacağını şaşırırsın. Söz verilse bile başınızı kaldırmakta tereddüt edersin…

 

Tahtanın önünde kendini tanıtırsın ve sana sorulmadan öğretmenin uygun gördüğü bir yere oturtulursun. Yanındaki arkadaşının adını fısıltı ile öğrenirsin ve kendi ismini tekrarlarsın. O an belki küçük ve gülümseyen bir “Hoş geldin” duyarsan içine serin sular serpilir.  Öğretmen seni de derse katmak için sana sorular sorar. Oturduğun yeri, insanların yüzlerini isimlerini ezberlemeye çalışırsın. Defterinin kenarına öğretmenin adını sınıfını ve şubeni yazarsın. “Acaba bana bakıyorlar mı?” kaygısı ile etrafına bakmaz sürekli öğretmeni gözünle takip eder ve dinlersin.


Teneffüs gelmek bilmez, geldiğinde ise hoş geldin ve tanışma fasılları başlar. Ya da belki kimse yanına uğramadan koşar gider tenefüse de sen arkalarından bakakalırsın…
Teneffüs saatlerinde kaybolurum korkusundan sınıfın kapısından ayrılmazsın. Bir taraftan da ertesi gün okula gelince sınıfını kolay bulmak için etrafına bakarsın.
Bir süre teneffüs saatlerinde ellerin cebinde gözlerin dolarak tek başına gezersin. Varsa bahçedeki taşları tekmelersin ya da ip atlayan kız öğrencileri özenerek izlersin. Belki onlardan iyisindir ama henüz onlardan biri değilsin, bilirsin…

 …

Belli bir süre sonra sınıf arkadaşların tarafından ya dışlanırsın ya da kabul edilirsin. Derslerde başarın iyi ise mesele yok. Başarısız isen vay haline, öğretmenin gözünden düştüğünün resmidir. Ama emin ol o zaman daha çabuk tanınırsın…

Aşağıdaki soruların cevaplarına ulaşmak mümkün mü? Bu konuyla ilgili sayısal verilere ulaşamadığım gibi herhangi bir araştırmaya da ulaşamadım.

 

  • Her yıl sınıfınıza yeni öğrenci kaç öğrenci geliyor?

 

  • Her yıl sınıfınızdan kaç öğrenci başka okullara gidiyor?

 

  • Birinci sınıfta başladığınız kaç öğrenci ile başlamıştınız ve 4üncü yılınızı kaç öğrenci ile tamamladınız?

 

Gözden kaçırdığımız veya görmezden geldiğimiz “deniz yıldızları” çocuklarımız.

 

  


Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...

  • Günceyi okurken ilkokul günlerim aklıma geldi. İkinci sınıfta köy okulumuz kapatıldı, ve ilçe merkezindeki okula taşımalı sistemle transfer edildik. Sınıfa girdiğimde kendimi nasıl hissettiğimi bu yazıyı okurken tekrar gözümün önüne getirdim. Gerçekleri yansıtan, insana geçmişini hatırlatan güzel bir yazı olmuş, eline, ağzına sağlık yusuf hocam.

    | cevapla |1 defa beğenildi.
  • Babam çok sık yer değiştiren bir memur olduğu için ilk ve orta okulda çok okul değiştirdim.Hissettiklerim ve manzara aynıydı. Babam yinemi tayin olacak korkusu hep vardı.Ağlayarak okuldan ayrılışlar,yeni yerdeki yalnızlıklar...ZORDU...Yusuf hocam nasıl aklınıza geldi, kaleme aldınız.

    | cevapla |0 defa beğenildi.

    Aysel İnce

    8.6.2015

  • Bir eğitim sırasında birden fazla öğretmenin paylaşımı ve uzun bir süre araştırdım. Bir şey bulamayınca yazdım. Bu durumu yaşayanlar yorumlarını yazınca bakalım ne ortaya çıkacak.

    | cevapla |0 defa beğenildi.
  • Bu yıl 1.sınıfa 24 öğrenciyle başladım.Bir hafta sonra 30 olduk.Okulumuzun yeni binasının kasım ayında açılmasıyla sene başında belirli olan 8 öğrencim yeni açılan sınıfa gitti.Yılın sonundayız ve mevcudum yine 30.Bizim ilçemiz sanayi bölgesi olduğu için mevcutlarımız sabit kalamıyor.Tutunamayıp gidenler olduğu gibi ,yaşadıkları şehri bırakıp umutla Çerkezköy'e gelenler de oluyor.Biz öğretmeniz, sınıf kapımız açık.Gelene hoş geldin,gidene yolun açık olsun deriz.Zamanla gidenlerin arkasından üzülmemeyi de öğrendim.Öğrencilerin alışma dönemi olduğu gibi öğretmenlerin de tanıma dönemi oluyor.Derslerdeki seviyesi,karekteri,nelerden hoşlanır vb...Günceniz çok şeyler anlatıyor .Paylaşımınız ve düşündürdükleriniz için teşekkür ederim Yusuf Ziya Hocam.

    | cevapla |0 defa beğenildi.

    Esin Özbay

    9.6.2015

  • Esin Öğretmenim, Sizin ne kadar duyarlı bir öğretmen olduğunuzu yıllar öncesinden bilirim. Gerçekten bireyleri ne kadar tanıyoruz ve tanımak için zaman ayırıyor muyuz? Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim. Bir çıkarım yaparsak 300.000 öğretmenin sınıfında 1 öğrencisi gitse sınıfına 1 öğrenci gelse 300.000 öğrenci eder. ÜÇ YÜZ BİN, DENİZ YILDIZI eder.

    | cevapla |0 defa beğenildi.
  • Yusuf abi.yine nefis bir konu yazmışsın.eline-yüreğine sağlık.

    | cevapla |0 defa beğenildi.

    mustafa doğanay arık

    9.6.2015

  • Önemli olan herkesin bu konuda duyarlı olması.

    | cevapla |0 defa beğenildi.

Yorum Yap

İsim*

email*Sizi bilgilendirmek için kullanılacak

Yorumu Ekle