YUSUF ZİYA GÜLDERE

Teknolojinin sosyal ve ekonomik etkileri yaygınlaşmakta ve hızlanmaktadır. Bilginin hızı ve hacmi katlanarak artmaktadır. Uzmanlar, tüm nüfusun% 90'ı 10 yıl içinde internete bağlı olacağını öngörmektedirler. Olayların internet ile ilişkisi, dijital ve fiziksel dünyayı yakında birleştirecektir. Bu değişiklikler heyecan verici olanaklar habercisidir. Ama aynı zamanda belirsizlik yaratmaktadırlar. Ve bizim çocuklarımız da bu dinamik değişimin merkezinde yer almaktadır.

Çocuklar giderek daha genç yaşlarda ve daha uzun süre için dijital teknoloji ve medyayı kullanmaktadırlar. Televizyon, bilgisayar, cep telefonları ve çeşitli dijital cihazlar karşısında bir gün içerisinde ortalama yedi saat harcamaktadırlar. Bu, çocuğun ailesi ile veya okulda geçirdiği zamandan çok daha fazladır. Aslında bu, onların sağlık ve refahı üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir. Tükettikleri dijital içerik, ekran başında geçirdikleri zaman ve internette kimlerle tanıştıkları gibi faktörler büyük ölçüde çocukların genel gelişimi etkileyecektir.

Dijital dünya, eğlenme ve öğrenme için uçsuz bucaksızdır. Fakat bu dijital dünyada çocuklar siber zorbalık, teknoloji bağımlılığı, müstehcen ve şiddet içerikli sitelere, radikalleşmeye, dolandırıcılık ve veri hırsızlığı gibi risklere maruz kalmaktadırlar. Sorun, dijital dünyanın hızlı ve her zaman gelişen doğasında yatmaktadır. Doğru internet yönetimi ve çocukların korunması için politikalar onlara yetişmek ve onları etkisiz hale getirmek için yetersiz kalmaktadır.

Ayrıca, burada dijital çağ uçurumu vardır. Çocukların teknoloji kullanım yolu yetişkinlerden çok farklıdır. Bu boşluk, ebeveynler ve eğitimcilerin, çocukların çevrimiçi ortamda karşılaşabilecekleri zorlukları ve riskleri tamamen anlamalarını zorlaştırmaktadır. Sonuç olarak, yetişkinler dijital teknolojilerin güvenli ve sorumlu kullanımı konusunda çocuklara tavsiyede bulunma konusunda kendilerini aciz hissedebilirler. Aynı şekilde, bu boşluk kabul edilebilir davranış olarak düşünülen farklı bakış açılarına yol açmaktadır.

Peki, biz ebeveynler, eğitimciler ve liderler olarak, dijital çağ için çocuklarımızı nasıl hazırlayabiliriz?  Hiç şüphesiz, bizim dijital zekâ ile donatılmamız için kritik öneme sahiptir.

Dijital zekâ veya “DQ, dijital yaşamın taleplerine uyum sağlayan ve sorunlarla karşı karşıya olan bireylerin sosyal, duygusal ve bilişsel yeteneklerinin kümesidir. Bu yetenekler sekiz bölgeye ayrılmış olabilir.

Dijital kimlik: (Digital identitiy): Kişinin çevrimiçi kimlik, itibar oluşturmak ve yönetmek yeteneği. Bu kişinin çevrimiçi varlığı kısa ve uzun vadeli etkileri kişinin çevrimiçi olma ve yönetim farkındalığını içerir.

Dijital kullanım (Digital use): Çevrimiçi ve çevrimdışı yaşam arasında sağlıklı bir denge kurmak için kontrolün ustalığı dâhil olmak üzere dijital cihazlar ve medya, kullanma yeteneği.

Dijital emniyet (Digital safety): Çevrimiçi riskleri yönetme yeteneği (örneğin siber zorbalık, tımar, radikalleşme) yanı sıra sorunlu içeriği (örneğin şiddet ve müstehcenlik) önlemek ve bu riskleri sınırlamak.

Dijital güvenlik (Digital security): Siber tehditleri tespit yeteneği (örneğin hack, dolandırıcılık, zararlı yazılım) veri koruması ve uygun güvenlik araçlarını kullanmak için en iyi uygulamaları anlamak.

Dijital duygusal zekâ (Digital emotional intelligence): Çevrimiçi olan diğer bireylerle iyi ilişkiler kurmak için empatik yeteneğin olması.

Dijital iletişim (Digital communication): Dijital teknoloji ve medyayı kullanarak başkaları ile iletişim kurma ve işbirliği yapma yeteneği.

Dijital okuryazarlık (Digital literacy): Bulmak, değerlendirmek, paylaşmak, kullanmak ve sayısal düşünmede olan yetenek gibi düşünce içeriği oluşturma yeteneği.

Dijital haklar (Digital rights): Nefret söyleminden gelen ifade ve koruma özgürlüğü, fikri mülkiyet, gizlilik hakları da dâhil olmak üzere kişisel ve yasal haklarının bilincinde olma ve koruma yeteneği.

Her şeyden önce, bu yeteneklerin kazanılması saygı, empati ve sağduyu gibi insani değerlerin kökü olmalıdır. Bu değerler teknolojinin akıllı ve sorumlu kullanımını kolaylaştırmaktadır ki bu durum yarının gelecek liderlerini işaret edecek bir özelliktir. Nitekim insani değerler temeline dayalı dijital istihbaratın bizim çocuklarımıza yerleştirilmesi teknoloji tarafından yönetilmek yerine ona hâkim olmak açısından çok önemlidir.

Yuhyun Park tarafından yazılmıştır.

https://www.weforum.org/agenda/2016/06/8-digital-skills-we-must-teach-our-children/

Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...