VOLKAN BAL

"Teknoloji son hızla değişiyor", sürekli dillerde dolaşan bir söz oldu. Son 10 yıldır her yerde bu lafı duyuyorum. Peki sadece sınıfta mı gelişiyor bu teknoloji.

Aslına bakarsanız hayatımızın her noktasında teknoloji o kadar hızlı ilerliyor ve biz bunun farkına bile varmıyoruz. Bunun en güzel örnekleri aslında en çok gödüğümüz ve farkına varmadığımız değişikler.

Futbol yıllardır değişiyor. Pele gelmiş geçmiş en başarılı oyunculardan birisi, 20 yıl öncesine kadar efsanesi türkiyeyi bile sallıyordu. Eskilere sorsak Pele muhteşem oyuncudur der. Bir bakın aşağıda videosu var.

Bu günlerin en iyi oyuncusu bence Messi, kendisini izlerken sanki bilgisayar oyunu oynarmış gibi hisssediyorum. yetenekleri gerçekten tartışılmaz.

Peki ne oluyorda iki zamanın en iyi oyuncuları arasında bile bu kadar fark oluyor. Biraz daha bilimsel düşünürken değişkenler 

• İnsan fizyolojisi
• Eğitim
• Kullanılan araç ve gereçler (Malzemeler)

İnsanların fizyolojisi 50 yılda değişmediğine göre fark yaratanlar 2 ve 3. değişkenler olmalı. Kullanılan araç gereçlere baktığımız değişenler

• Top
• Saha (Zemin, kale ve köşe direkleri, fileler, zemin boyası )
• Giysiler (kaleci kıyafetleri, eldiven vs)
• Ayakkabılar

Peki aldıkları eğitim değişmiş mi? Kesinlikle, en büyük değişiklik aslında başkalarından öğrenme fırsatı. Artık bir futbolcu bir hareket ürettiğinde ve yaptığında başkaları da bu hareketi yapabileceğini biliyor. Bu aslında en büyük gelişme. Diğer türlü sadece hız ve çabukluk size Pele'nin sunmuş olduğu futbolu veriyor. Futbol beğenisi çok kişisel derseniz size 100 metredeki dünya rekorlarının yıllara göre değişim grafiğini incelemenizi öneririm.

Yıllara göre başarının arttığı bir grafik. İşte bu spor teknolojisinin gelişimi ile olan bir ilerleme.

İngilizlerin Anadolu Ajansı olduğunu tahmin ettiğim kurumu British Pathe'nin yayınladığı videolardan biri beni çok etkiledi. Geçmişteki eğitim sistemi ile günümüzü (videoda yaklaşık 1995'li yıllar) karşılaştırıyor. Videoda geçen ve dikkatimi çeken özelliklerden bazıları;

• Eskiden sınıflar kalabalıktı (100 kişiydi şimdi 30 kişi)
• Okullardaki kurallar çok sertti, çocukların sessiz şekilde sıralarında oturmaları bekleniyordu
• Dayak korkusu (fiziksel veya psikolojik şiddet) yaşıyorlardı
• Sadece kalem, kağıt ve mürekkipli kalem kullanıyorlardı
• Öğretmenlik saygı duyulan bir meslek değildi
• Öğretim ağırlıklı olarak askeri düzen gibiydi.

Her zaman teknoloji kullanalım diye gezinip duranlardan değilim ama artık eğitimde felsefe değişti. İsteseniz de istemeseniz de artık oldu. Çocuklarımızı Messi zamanındaki Pele gibi yetiştirip, Messi'lerin yanında harcanmasını izlemek üzücü.

http://ekampus.orav.org.tr/blogger/volkanbal/page/43243/okulun-ilk-bes-gunu--gun-3 bahsettiğim Alan'ı izlemenizi rica ediyorum.

Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...