Önceliklerin belirlenmesi yaklaşımı...
Araştırma Görevlisi bir doktorun keşke gün 24 saat değilde, 30 saat olsaydı sözü üzerine düşünmeye başladım.
Acaba 30 saat benimde işime yarar mı?
Bende 30 saatlik bir günde işlerimi yoluna koyabilir miyim?
Daha fazla zaman bana neler kazandırır?
Nasıl bir zaman yönetimi yapmalıyım ki, şu anda hissettiğim zaman darlığını hissetmeyeyim veya daha az hissedeyim?
Zaman yönetimi hakkında duyduklarımı ve okuduklarımı gözden geçirdiğimde "Öncelikleri Belirleme" üzerinde çalışmaya başladım. ZAMANIM ÇOK OLMADIĞI İÇİN google da bulduğum ilk çalışma üzerinden görüşlerimi paylaşayım istedim.
http://www.belgeler.com/blg/2fbs/zaman-ynetimi/ kaynağından Doç Dr. Nazan Yelkikalan Vizyon yönetiminde Duygu Ünal'ın bir çalışmasında "Kişi kendisi istemedikçe hiçbir yöntem yararlı olmaz. Zaman yönetimi de istek ve kararlılık işidir. Kişi kendi istediği için benimsemelidir. Zaman yönetimi ne hayatı dakika dakika yaşamayı vaat eder ne de sadece geleceğe dönük planlar yapmaya olanak verir. Zaman yönetimi kişiye özel, kişinin kendi isteğine göre yarattığı, kendine ait bir sistemdir (Özer 2010)" diyor.
Kendime ait sistem içinde Önceliğimi; ÖNCELİKLERİN BELİRLENMESİ YAKLAŞIMI ile harekete geçmek olduğunu düşünüyorum.
Öncelikleri Belirlemek: Zamanı etkin kullanma konusunda ilk olarak dikkate alınması gereken husus her şeyi yapmak için yeterli zamana asla sahip olunamayacağı gerçeğinin kabul edilmesidir (Pippin 2000, 1; Akt: Akatay 2003).
Bu gerçek kabul edildiğinde etkili bir zaman yöneticisi olmaya yönelik büyük bir adım atılmış olunacaktır. Diğer bir husus ise, öncelikleri tanımlamadır. Öncelikler temeli üzerinde hareket etmek daha kolaydır (Eroğlu ve Bayrak 1994, 263; Akt: Akatay 2003).
Zaman bir paradokstur. Bir taraftan hiçbir zaman yeteri kadar zaman olmadığı görülürken, diğer taraftan da var olan bütün zamana insan sahiptir. Ne kadar fazla çalışılırsa çalışılsın zamanı harcayacak sonsuz alternatif olduğu söylenebilir.
Zaman paradoksunun çözümü, gerçekten ana meseleler için daima yeterli zamanın olduğunun farkına varmak ve öncelikle en önemli konular üzerinde durmaktır.
Bütün bireylerin (yönetici, işgören, öğrenci, ev kadını ve her meslek sahibi için) en önemli sorunlarından biri, ikinci derecedeki işlere ön palanda yer vermeleridir. Bu durumun çok önemli olmadığı düşünülebilir. Ancak, yirmi iki ya da yirmi üçüncü sırada yer alan bir işi, birey birinci sıraya alıyorsa ciddi bir problemle karşı karşıyadır demektir. Hangi işlerin önemli olduğunu belirlemek gerçekten güçtür. Özellikle olayların hızla geliştiği ve hayati etkenlerin sürekli değiştiği baskı yaratan durumlarda öncelikleri belirlemek çok daha zordur. Bu tür durumlarda öncelikleri belirlemek, çabaları bir noktaya yöneltmek ve gereken ilgiyi gösterebilmek gerçekten çok az bulunan bir yetenektir. Ancak, yönetici için bu yetenek hayati önem taşır. Çünkü önemsizi yapmamak başarının bir parçası olarak görülmektedir (Eroğlu ve Bayrak 1994, 262-263; Akt: Akatay 2003).
Yazılanları okumaya devam ediyorum. Bu; biraz ZAMAN alacak. Başka araştırmalar önerecek arkadaşlarım varsa onlara ÖNCELİK VEREREK okumak istiyorum.
Zamanınız bol, öncelikleriniz hep sizi mutlu etsin. Esenlikler dilerim.
Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...