Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
SEN-DE-GEL@GAMBIA 5 Beğendim Spam Favorilerime Ekle Değerlendir

SEN-DE-GEL@GAMBIA

Ami-komşum sırtında bebeği kendini müziğin ritmine kaptırmış dans ederek yanıma geliyor elinde bir bardak kuru fasulye ile.. Konuşma dillerimiz ayrı, kurduğumuz iletişim yiyeceğimizi paylaşmak  ve “baraka-teşekkür ederim” sözcüğü üzerine kurulu..Gambiya’daki üçüncü dolunayım, geniş mi geniş bir gökyüzünde asılı bulutların arasına gizlenmiş kocaman bir dolunay, gündüzün yakıcı sıcağı yerini geceleri gökgürültülü bir yağmura bırakıyor..

Geçen hafta buradaki en verimli/anlamlı haftalarımdan biriydi. Çok okuyan mı bilir çok gezen mi sorusunun yanıtı çok gezen kesinlikle ama asıl önemli olan gezmelerin değil bu gezileri kimlerle yaptığın..

Her görülen, her konuşma nasıl bir öğrenme sürecine dönüştürülür, sakinlik nasıl korunur, toplantı nasıl yönetilir, duygular nasıl ifade edilir, istenilen sonuca ulaşmak için sorular nasıl sorulur, yeni bir başlık bütün risklere rağmen taraflarca nasıl tartışılır ve yönetilir, ben bilirim yerine yanıtların hepsi sende saklı anlayışından yola çıkarak güven ilişkisi nasıl tazelenir, belirsizliklere nasıl dayanılır ve sözcükler nasıl seçilir, herkese aynı anda aynı önem nasıl verilir, herkes ilk kez duyuyormuş gibi nasıl dinlenilir, sessizlik bazen ne çok konuşmadır bazen de gerçekten susmaktır bu ikisi arasındaki ayrım nasıl yapılır, ayın ne zaman dolunaya döndüğü ilk bakışta nasıl anlaşılır, proje yönetmekle iş istemek/beklemek arasındaki ilişkiyi belirleyen ölçütlerde insan faktöründe nelere dikkat edilmeli, gelişen/dönüşen proje ne demektir, tarafların katılımı projeyi nasıl besler, saha araştırması ve yararlanıcı bilgileri projeye nasıl eklemlenir, öğrenilen bilgiler formata nasıl dökülür…

Bunlar geçen haftanın sonunda ilk öğrenme sorularım… İbrahim Betil, Derya Sel, Samir Bayraktar, Kaddafi Bozkurt. Bu kısa süreli buluşmada keşke daha uzun süre kalsalar etkisi yapan bir çekimi var hepsinin.

Bir de aklımda kalanlar var;

Yabancısı olduğum bir ülkenin havaalanında heyecan içinde misafirlerimizi bekleyiş. İlk sabah kahvaltısındaki  “wonjo” içeceği. Brikama bölgesin kadınlarının Wacc ofisinde hoş geldin karşılaması, muhteşem Afrika dansı, doğaçlama hoş geldiniz şarkıları ve lezzetli “benecin”. İlk kez dört saatten az süren Soma yolculuğu, Soma girişinde başkanlarına yaptıkları tarzda yüzlerce kişinin danslı-kucaklaşmalı duygu dolu karşılama töreni. Her yere sinmiş yokluk ve yoksunluk. Her akşam yapılan değerlendirme toplantıları, tam uyuyacakken Derya’yla yaşam üzerine, proje üzerine tadı damakta konuşmalarımız.  Geceleri parlayan yıldızlar. Yoğun, yorucu gezi sonrası ablamın gönderdiği çorbaların dayanılmaz lezzeti. Yağmur altında açılış töreni. Wacc’ın adıma düzenlediği tavsiye mektubu. Pakaliba’da, Kaiaf’ta hayvan sahipleriyle, Soma’da Bambali’den gelen balıkçılarla, Sutukung’ta, Sutusinja’da balıkçılarla sohbet ve öğrenilen yeni bilgiler, yeni sorular. Sankuya’da TİKA’nın hediye ettiği teknelerden birine 15 kişinin binişi. Sutukung’da ellerimizde ayakkabılarımız teknelere ulaşmak için nehrin içinden yürüyüşümüz. Üyemiz Aytül Balcı aracılığıyla gelen bebek, şeker, topların dağıtımı sırasında çocukların şaşkınlığı, heyecanı, sabırsızlı ve mutlulukları. Her yere sinmiş yokluk ve yoksunluk. Kanal D ekibinden Aytaç Can’ın çocuklarla kurduğu doğal iletişim, Özcan Karaçam’ın elinde kamera her anı çekme telaşı. Sutusinja’da ziyaret ettiğimiz okul ve müdürünün duvarlarını kaplayan elde hazırlanmış sınıf yönetimi, kurallar, program, yoklama vb kağıtları. Büyükelçiyi ziyarette Elmas hanımın nefis kek ve poğaçası, Ali Rıza Özcoşkun’la yapılan Gambiya tarihi ve kitap sohbetleri, Fatu’nun poğaçanın içinden çıkan zeytinleri yemeyen Alfaseni’ye “çok güzel yesene bunun yeşili de var” deyişi. Okyanus kıyısındaki balık pazarı. Her yere sinmiş yokluk ve yoksunluk. Havaalanında hüzünlü hoşça kal.

Böylesi yaşam dolu, yaşamda kendi izlerini oluşturan muhteşem bir ekiple –dernek üyelerimiz İbrahim Betil, Derya Sel, Samir Bayraktar, Kaddafi Bozkurt – Gambiya’yı onların gözüyle de yeniden gezme şansını yaşayan ben-Tida bu ekibin SEN-DE-GEL’in bir parçası olduğum için çok mutluyum.

Hadi durmayın derneğimize üye olun, Gambiya’da bir ailenin gülümsemesinde sizin de katkınız olsun... www.sen-de-gel.org

www.facebook/SenDeGelDernek www.linkedin.com/SEN-DE-GEL@GAMBIA  www.twitter.com/Sen_De_Gel

Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...