Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
BARIŞ EĞİTİMİ@GAMBİA 4 Beğendim Spam Favorilerime Ekle Değerlendir

BARIŞ EĞİTİMİ@GAMBİA

Bu hafta barış eğitimi ile ilgili bir atölye çalışmasına katıldım. “Women in Peacebuilding Training Workshop”. Düzenleyen WANEP-Gambia
Başlama saati 9:00 olarak belirtilmiş, biz 11:00’de başladık. bknz: http://www.tangogambia.org/press-releases/time-management-in-national-development.html

Birinci gün
Kahvaltı: Kızarmış balık, patates kızartması, yeşil domates, salatalık, kahve, sütlü çay, ekmek

Atölye yöneticisi Pamela Cole. Tipik bir Afrika kadını görünümü ve konuşma tarzıyla. Eşimden ayrıldım ve tek çocuğum var evlenmeyi de düşünmüyorum diyerek kendini tanıttığında, Afrika’da yaşadığına emin misin diye gülüyorlar? 35 kişiyiz. Dua ederek başladık. İlk sorular; neden buradayız/buradasınız? Gambianın sloganı “ peaceful country” peki neden bu atölyeye ihtiyacımız var? Geçen ay idamlar oldu, bu kadınlar neden başkasını öldürdü? Kuran’da hoşgörü, saygı varken bunca savaş niye? Sesimizi nasıl duyuracağız?
Kuralları belirledik. İki bölgeden gelen katılımcılar (LRR ve WCR-ülkenin doğusu ve batısı) kendi bölgelerindeki çatışma nedenlerini tartışmak üzere gruplara ayrıldı ve sunumlar yapıldı.
WCR – Kadınların yönetsel düzeyde temsilerinin azlığı, geleneklerin ve çok eşliliğinin kadının üzerindeki olumsuz(karı-koca ve eşler arası çatışma ve aile içi şiddet) etkileri, kabilelerarası çatışma, farklı inanışlar.
LRR –Ailelerarası arazi kavgaları, çok eşlilik, çocuk istismarı, erken evlilik ve hamilelik, kızların okula gönderilmemesi, kaynakların eşit dağılmaması (su, elektrik vb)
Çatışma aşamaları; yemek pişirmek için ateş yakma gerek, neye ihtiyacımız var sorusundan yola çıkarak çatışma nasıl başlıyor ve büyüyor açıklandı.
Çatışma analizi; boabab ağacı, tohum-gövde-yaprak örneği, çatışmada görünen ve görünmeyen nedenleri açıklamada; aynı bölgede yaşayan babun, şempanze, maymun ‘ben senden farklıyım’ bakış açısıyla nasıl çatışmayı besler konusunda örneklendi.
Çatışma çözüm araçları ve taktikleri, Babylon adı verilen ama haritada adı geçmeyen iki kabile arası sınırı belirleyen bir bölgeyi izinsiz olarak başkalarına satan bir kişi ve onun akraları ve kabilelerarası çatışma örneği verilerek detaylandırıldı. Babylon’u hikayesiyle düşününce halkın bölgeyi adlandırmadaki seçimi anlamlı. Bknz: http://en.wikipedia.org/wiki/Tower_of_Babel

İkinci gün
Elden ele dolaşan top dünden aklında ne kaldı?
Kahvaltı: karides ve patates kızartması, yeşil domates, salatalık, kahve, çay, ekmek

Yemek hazırlayan kadınların yanında beş tane akbaba, artıkları yemek için gelmişler. Sanki kedi/köpek gibi, kimse kovmuyor ya da rahatsız olmuyor. Vahşi hayvan statüsünden herhangi bir kuş konumuna geçiyorlar gözümde birden bire.. kültürel değişim/farklılık da böyle birden başka bir aşamadan/anlamdan o doğalı öyle kabul edebiliyorsan devam edebiliyorsunuz yaşama..yeter ki zorla/zorlamayla olmasın.. kültürleri standartlaştırmak ya da olması gereken anlayışın batı tarzı olması gerekliliğinin bu insanlara dayatılmışlığı yanı başımda oysa uymuyor –bana ne kadar uyuyor onu da düşünüyorum öbür türlüsüyle devam etme şansım olsaydı neyi seçerdim- sandalyede oturmak, ayakkabı giymek, çatal bıçak kullanmak, tek tabaktan yemek ve inanılmaz çaba gösteriyorlar olmayınca bildiklerinden devam ediyorlar…

SUMSUM- KAIRA BE – CANTAM (üç ayrı yerel dilde-wolof,mandinka,fula-barış)
UN temsilcisi, Omar Kanteh “women in conflict” başlığında UN Security Council Resolution 1325’in detaylı sunumunu yaptı. Bu kararlar barış ve güvenlik çalışmalarında kadının katılımının nasıl güçlendirileceği üzerine 2000’de Dünya Kadınlar Günü’nde yayınlanmış. Bu kararlara göre özellikle savaş halinde kadının barışyapıcı olarak görevi tartışıldı. Bu kararların dört önemli ayağı olduğu açıklandı. 1.Önlem (her türlü tecavüz,yasal dışı çalıştırılma ve insan hakları ihlali durumlarında kadın ve kızlar için önlem alma). 2. Koruma (kadın ve kızları cinsel ve cinsiyet bazlı şiddete karşı koruma) 3. Katılım (çatışmayı önlemek ve barışı yaşatabilmek için kadının katılımı ve güçlendirilmesi) 4. Gelişim (yeni stratejiler geliştirmek ve uygulamak).

Kültürel ve yönetsel bir değişim başlatmak istiyorlar, geleneklerini yenilemek istiyorlar. Buna burada tanık olmak çok güzel. Değişmek/dönüşmek seslerini yasal yolları kullanarak göstermek istiyorlar. Burada yaşı ilerlemiş çokeşli evliliğin ya da boşanmanın ya da dul kalmanın nasıl olduğunu deneyimlemiş kadınlar var ve gençler için yeni bir yaşam düşlüyorlar. Bahsedilen problemlerin çok uzakta olmadığının yakında çığ gibi büyüyeceğinin farkındalar. “peaceful country” gerçekten böyle miyiz’i sorguluyorlar, kendi köylerinden/bölgelerden verdikleri olumsuz örneklerle sistemlerinin çürümüşlüğünü sözcüklendiriyorlar-yüksek sesle.

2009 verilerine göre nüfus 1.5 milyon, doğum oranı %5.4, 15 yaşın altı %45, 15-24 yaş arası %19, yıllık büyüme oranı %2.7.

Üçüncü gün
Kahvaltı: soğan soslu sosis, patates kızartması, domates salatalık, kahve.

Niye bu kahvaltıları özellikle yazıyorum çünkü bu kahvaltı tarzı ekonomik gücü olanları tarzı. Normal bir Gambiyalının kahvaltısı iki dilim ekmek arası yağ ya da mayonez daha olmadı dün geceden kalan sade pirinç.

İsim oyunu ile başlandı. (ilk kişi adını ve nereden geldiğini söyler, sıraya kendinden öncekileri ve kendini ekleyerek oyun son katılımcıya kadar devam ettirilir.)
Sait Matty Jaw, eğitimci. Demokrasi ve vatandaşlık eğitimi üzerine tarihsel ve tanımsal sunum yaptı. Demokrasi nedir, çeşitleri ve demokrasiyi oluşturan etmenler. Her faktör (çoğunluk ve azınlık hakları, politik parti kurma, vatandaşlık sorumlulukları, özgür basın, düşünce özgürlüğü, yargı bağımsızlığı, insan hakları, açık ve adil seçim, hükümetin hesapverebilirliği, kadın ve kızların hakları, anasaya vb) açıklanırken Gambiya koşullarından örnekler katılımcılar tarafından tartışıldı.

Bense kendi kendime düşünüyorum, şimdi aynı saatlerde Türkiye’de özgür olmanın/kalmanın sorumluluğunun/gerekliliğinin bilinciyle daha iyi ve adil bir yaşam için mücadele eden insanları/arkadaşlarımı; aynı saatlerde her türlü olumsuzluğa rağmen diller, ülkeler değişse de daha demokratik bir yaşam için kimbilir kaç tane insanın bir araya geldiğini…

Amie Sillah, Aktivist. “Tanrıyı suçlamaktan vazgeçelim, niye böyle diye..Yalnızca bizim için Gambiya’ya gelecek değil. Herkes hak ettiği biçimde yönetilir. Biz seçiyoruz demek ki değiştirebiliriz”, cümleleriyle başladı konuşmasına. Kadının yönetimdeki yerini şu istatistiki bilgilerle örnekledi.
Capacity Assesment of Women in Desicion Making Report 2008& Local Government Report 2008.
40 chiefs –kadın yok * 1873 alkololu - 4 kadın * ward councillar 114 – 15 kadın * 5 chairperson of council –kadın yok * 5 deputy governon -1 kadın * 5 governon – kadın yok * 48 national assembly N:A. -2 kadın * 5 nominated N.A – 3 kadın * 1 speaker of N.A –kadın değil * Deputy Speaker 1 kadın * 20 Cabinet – 5 kadın.
Bir de ülke bazlı bir yaşlılar meclisi var, orada da kadınların temsili engelleniyormuş.
“İslam adına başkasına zarar vermek, onu yok saymak, öldürmek yalnızca aptallıktır, öfkeyi/nefreti besler. Yaşam bir risk ve ben de barış için varım. Tanrı beni biliyor ve iyi bir şey yapıyorum”, sözleriyle konuşmasını bitirdi.
Asau Cessay. NGO. Gambiya özelinde kültürel/tarihsel bağlamda kadının barıştaki rolü üzerine bir sunum yaptı. Kadının arabulucu olarak geleneklerindeki yerinden örnekler verdi. 1961’deki ilk barış elçisi 19 Afrikalı kadın – ingiltere’de aynı renk, aynı tarz giyimleriyle dolaşmaları, yerelde kadınlarla buluşmaları, çalışma koşullarının iyileştirilmesi için meclis önünde yaptıkları oturma eylemi fotoğraflarla anlatıldı. Ve orada bulunan iki kişi dışında bu fotoğrafları ve bu tarihi herkes ilk kez duyuyor/görüyordu.
Her gün bir yerlerde yaptıklarıyla tarihi yazan kadınları düşündüm, ben ne kadar biliyorum ülkemdeki kadın tarihini…

Yaklaşan seçimlerde nasıl bir rol alacağız, sorumluluğumuz büyük farkındalığı nasıl arttıracağız tartışmaları yapıldı, bölgesel eylem planı oluşturmak üzere grup çalışması ve barış için dua ederek oturum bitirildi.

Sonuç; yurtta, dünyada barış isteminin dili, ırkı yok. Edindiğim her bilgi, öğrendiğim her gerçek burada ve dönünce “daha fazla barış” için sorumluluğumu an be an bana hissettiriyor.

Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...