Your browser (Internet Explorer 6) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
X
Beni Anlayın İstiyorum! 0 Beğendim Spam Favorilerime Ekle Değerlendir

Beni Anlayın İstiyorum!

 

BENİ ANLAYIN İSTİYORUM !

“Deha;  yüzde 1 esinlenme, yüzde 99 ise terlemeden ibarettir” Thomas Edison

Beni Anlayın İstiyorum!

Güneş pencereden dolarken odalarına farklı farklı şehirlerde farklı farklı evlerde Ali, Aslı, Ayşe, Okan ve diğerleri “Beni Anlayın İstiyorum”diye sayıklayıp uyanan çocuklardı onlar. Bazen bir hayal âleminde, bir masalın tam orta yerinde, bazen karanlık bir odada, bazen bir kuşun kanadında, bazen ise gökyüzüne tırmanan bir asansördeydiler.

Bazen gerçek nedir? Hayal nedir? Neden Böyle? Nasıl Olabilir? Soru yağmuru altında ıslanıyorum.  İşte tam burada, şimdi söylediklerimi dinleyecek ve sorduklarıma ce-vap vermeye çaba gösteren sizlere ihtiyacım var.

-Bazen bir çukurda, bazen bir boşlukta gibi pır pır eden küçücük yüreğim arıyor sizi. Annem, babam, öğretmenim, arkadaşlarım neredesiniz? Ben buradayım! Bir el atsanız çok kolay çıkacağım buradan. Sizlere ihtiyacım var. Ben mükemmel, her alanda başarılı, her şeyin üstesinden gelebilecek birisi değilim. Ben Bir Çocuğum!

 

Ben Bir Çocuğum!

Onlar, ayrıcalıklı, seçkin, ya da seçilmiş değil, farklı öğrenme ihtiyaçları olan, dünyayı değiştirmek hevesiyle fanusun dışında tırmanmaya çalışan bireylerdir.

Üstün Yetenek Efsaneleri

Akademik başarıları yüksektir

Her alanda başarılıdırlar

Her üstün yetenekli yaratıcıdır

Mükemmeldirler

Proje bankası ile dünyaya gelmiş, küçük mucitlerdir

Her üstün yetenekli uzun boylu, yakışıklı ve çok güzeldir

Her üstün yetenekli antidepresiftir

Her üstün yetenekli hiperaktiftir (Her üstün yetenekli çocuk hiperaktif olamayacağı gibi, her hiperaktif çocukta üstün yetenekli değildir. Dikkat dağınıklığı olan ve hiperaktif üstün yetenekli çocuklar, aralıksız konuşma, yerinde duramama, işe odaklanma ve uygun olmayan dokunma gibi diğer çocukların canını sıkan ve onlardan uzaklaşmasına sebep olan bazı davranışlar sergilerleyebilirler. )

Üstün yetenekli çocuklar özelliklerinden ve çevreden kaynaklı sorunlar yaşayabilirler. Uygun olmayan okul ortamı ve okul kültürü, aile ve akranlarla ilişkiler üstün yetenekli öğrencilerin gelişimini etkileyebilirler. Üstün yetenekli çocuklar, diğer çocuklar gibi, büyüdükçe yürümeyi, konuşmayı ve sosyalleşmeyi öğrenirken, aynı zamanda bazı gelişim alanlarını akranlarına nazaran farklı zamanlarda yaşarlar. Ebeveynler çocukların her alanda mükemmel bir performans göstermelerini beklemek yerine, ilgi duydukları ve yetenek alanlarında kendileri için gerçekten önemli olan etkinliklerde destek olmalıdır. Üstün yetenekli olup öğrenme güçlüğü çeken bireyler vardır. Bilişsel olarak akranlarından farklı olabildiklerinden normal sosyalleşme becerilerinde zorluklar yaşayabilirler.

 Çocukların her alanda mükemmel olması beklentisi ile etkinlik, faaliyet, kurs, kamp gibi birçok alanda baskı oluşturacak koşuşturmalar yerine, bir bireyin her alanda mükemmel olamayacağı gerçeğini anlamalarına ve kendilerine öncelikler koymaları gereğini kavramalarına destek olmalıdırlar. Ebeveynler olarak çocuklarımızın güçlü ve zayıf yönleri bulunduğu gerçeğini kabul etmeliyiz.

Arkadaşlarım!

-Erken yürüdüğümü söyledi annem, erken konuştuğumu hatırlatır hep babam. Erken okuduğumu, renkler ve sayılarla erken baş başa kaldığımı hep erken hep erken…

 -Benim suçum nedir? Şimdi de değişen bir şey yok her şey aynı… Beklentiler hep aynı… Her şeyi bildiğimi, her şeyin üstesinden gelebileceğimi düşündünüz her zaman ki gibi.

-Evet! Biraz sabırsızım ama elimde değil sınıfta bildiğim şeylerin anlatılması bana acı veriyor, yerimde duramıyorum.

-Bazen çekilmez oluyorum, meydan okuyorum; fakat elimde değil meydan okumayı seviyorum. Belki garip geliyorum size belki söylediklerim saçma, aptalca, uçuk olabilir.  Geçen kış kızakla kaydığımızda devamlı düşmüştük, hatırladınız mı? Ağırlık ve yerçekimini araştırdım, düşmemizin nedenlerini öğrendim. Size anlatmaya çalıştım. Çok fazla öne eğilmeyin, ağırlık merkezinizi koruyun dedim. Neden? O günden sonra bana ”ağırlık” diye lakap taktınız.

-Bazen kendimi köşeye itilmiş gibi hissediyorum. Beni anlayın benim farkıma varın istiyorum. Farklı düşünce ve fikirlere saygı gösterin,”saçma sapan” demeden, beni başka birisi olmaya zorlamadan, çocuk olduğumu ve yanlış yapmaya hakkım olduğunu bilin istiyorum.

Üstün yetenekli çocuklar, özel yetenek ve ilgi alanlarında akranlarının anlayamadığı kelimeler kullanabilirler, arkadaşlık ilişkilerinde çok seçici olabilirler. Arkadaş ilişkilerinde yaşadıkları sorunlar çocukların ve ailelerinin profesyonel destek almalarını gerektirebilir. Arkadaşlık ilişikilerinde çok hızlı ilerleselerde her zaman akranlarının beklediği ve istediği türden arkadaşlıklar kuramayacağından arkadaş edinmekte güçlükde çekebilirler. Akranlarına göre farklı zamanlardaki gelişimler nedeniyle sorunlar yaşayabilirler, bazıları üstün yetenekleriyle ilgili atipik gelişim sorunlarıda yaşayabilirler. Üstün yetenekli çocukların arkadaşları, ebeveynleri, öğretmenleri ve yetişkinler tarafından “farklı” olarak algılanmaları “daha kabul edilebilir” olmak için kendi potansiyel yeteneklerini reddetmelerine veya inkâr etmelerine neden olabilir. Ebeveynler, öğretmenler, danışmanlar ve diğer yetişkinler üstün yetenekli çocuğun davranışları ve performanslarıyla ilgili olarak gerçekçi olmayan beklentilere kapıldığında da bireyler arası sorunlar ve sınıf/okul içi sorun davranışlar gözlenebilir.

Öğretmenim!

-Evet! Biliyorum! Bazen ev ödevlerimi unutuyorum ama elimde değil belgesel seyretmeyi daha çok seviyorum. Zihnimde savaşlar, su sıkıntısı, küresel ısınma, buzullar, uzay, ışınlanma ve icatlar var. Bunların hepsini düşünürken bir tarafım da oyun oynamak anlaşılmak istiyor çünkü ben bir çocuğum benim de sevgiye ihtiyacım var. Belki her çocuğun istediği gibi biraz ilgi, biraz sabır ve bir aferin istiyorum.

-Beni görmezden gelip yaramazlık yaptığımı söyleyip arka sıralara gönderildiğimde ne hissediyorum? Sus dediğinizde sizin anladığınız anlamda susuyorum. Fakat zihnimde fırtınalar ve tsunamiler oluşuyor. Belki yersiz ve zamansız espriler yapıyorum ve bana kızıyorsunuz.

-Ben deney yapmak ve uygulamak istiyorum. Siz kütle konusunu anlatırken evden elma ve portakallar getirerek sınıfı bir manava çevirdiğimizi hayal ediyorum.  Ne güzel olurdu diyorum! Hayali bile beni eğlendiriyor biliyor musunuz?

-Ben sadece gülüyorum öğretmenim. Lütfen kızmayın. Öğretmenim inanın sizi çok seviyorum; ama biliyor musunuz? Geçen pazartesi dersi dinlemiyorum diye bana kızdığınızda ben sınıfta bir sineğin 1 dakikada kanadını kaç defa çırptığını hesaplamaya çalışıyordum.

-Biliyorum bazen çok gürültü yapıyorum; fakat her gün aynı şeyleri yapmaktan sıkılıyorum. Kendimi zincire vurulmuş gibi hissediyorum. İşte bu zincirleri kırıp özgürlüğüme kavuştuğumda bütün sınıfın bana güldüğünü görüyorum. Ben de bir çocuğum öğretmenim, beni anlayın istiyorum!

 

Üstün yetenekli öğrencilerle çalışacak öğretmenlerin uygun öğrenim programları hazırlamaları ve öğrenci çalışmalarını bu doğrultuda yönlendirmeleri için güçlü bir donanıma sahip olması gerekmektedir. Üstün yetenekli öğrencileri proje hazırlama ve sunma, workshop,   laboratuar vb. çalışmalara yönlendirecek öğretmenlerin bağımsız ve grup olarak nasıl çalışılması gerektiğini, bilgi birikiminin nasıl kullanılması gerektiğini, çalışmalarında öğrenciye destek olacak becerilerin (arama motoru kullanımı, bilgisayar kullanımı,   özel bilim dallarındaki terminolojinin kullanımı)   nasıl kullanılması gerektiğini önce bilebilmeleri ve uygulayabilmeleri gerekmektedir.

Sınıf içinde zorlayıcı problem çözme tekniğini gerektiren ödevler yerineödevlerde tekrara ve alıştırmalara fazla yer verildiğinde,

Tartışma, proje çalışmaları, organize etme ve maddelendirme olanağı verecek etkinlikler yerine sıkça düz anlatımın kullanıldığında,

Bilgi, ilgi ve becerileri düzeyinde ihtiyaçları karşılanmadığında,

Herhangi bir konu işlenirken yanılgıyı bulma, eleştiri, itiraz gibi tepkiler verdiklerinde susturulmaya çalışıldığında, normal sınıf ortamında çeşitli olumsuzluklara neden olabilirler. Bu bağlamda üstün yeteneklilere uygulanacak eğitim programlarının temel amacının, öğrencilerin özgün ihtiyaç ve yeteneklerine hitap etmesi, müfredatın güdeleyici, uyarıcı ve gelişimlerini destekleyici olması gerekmektedir. Zorlayıcı olmayan ve sıradan işlenen derslerde sıkılmaları ve dolayısıyla güdülenme eksikliği ile derse ilgisizlik, akademik olarak ortalama ya da ortalamanın altında başarı gösterme ya da okulu gelmek istememe gibi sorunlara neden olabilmektedir.

Canım Annem ve Babam!

-Anneciğim itiraf ediyorum. Geçenlerde evden çok kötü kokular gelmişti. Merak edip çok aramıştın. Bitkileri merak etmiştim. Acaba çay, süt, gazoz ve su içerinde tohumları çimlendirebilir miydim? Sen kızarsın diye gündüzleri sen işteyken balkona çıkarıyor, sen gelmeden önce yatağımın altına saklıyordum. Evet, anne kokmaya başlamışlar, unutmuşum. Fakat öğrendim anneciğim. Merak ettim anneciğim.

-Sen hiç merak etmedin mi? Yıldızlar nereye giderler? Ağaçlar bizi duyar mı? Neden savaşlar devam ediyor? Ben bunları merak ediyorum. Stegosarauruslar nerede anne, brontosaurus’lara ne oldu?

-Ben resim yapmak istiyorum. Biliyorum her yeri kirletiyorum fakat biliyor musun? Attığım her fırçada kanatlanıp uçuyorun annem.

-Bazen hırçın oluyorum. Katı kurallar değişmez mi annem? Ben senin kollarında kendimi rahat hissediyorum.

-Annem ben NBA de oynamak isterken, siz doktor olmamı istiyorsunuz. Evet olabili-rim, evet problem çözmeyi, deney yapmayı seviyorum. Benim duygularım, hayallerim, gerçeklerim de var annem.

-Babacığım saat 10.00’ da hadi uyku vakti diyorsun. Işıklar kapalı fakat ben saatlerce düşünüyorum. Benim de fikirlerim, hayallerim, var baba. Test çözmek kadar, koşmak, yüzmek, resim yapmak, müzik aletleri çalmak istiyorum. Babacığım hatırlıyor musun? Dört yaşındayken gezegenlerin ve yıldızların nasıl düşmeden tepemizde durduklarını sorduğumu anlatmıştın bana.

-Halen merak ediyorum. Benden beklentilerin neden bu kadar fazla anlamıyorum. Benim bazı alanlarda yetenekli olmam hata yapmayacağım anlamına gelir mi babacığım. Benim de hata yapmama izin ver lütfen. Belki benim yaptıklarım karşısında endişeleniyor belki de mutlu oluyorsundur. Zihnimdeki problemlerle, kemanımın teliyle, rengârenk boyların eşsizliğiyle boğuşurken bana destek olmanı bekliyorum. 

-Ben buradayım babacığım sana ihtiyacım var, sarılmanı istiyorum, kucağına oturmak, kulağıma beni sevdiğini söylemeni istiyorum. Babacığım çok şey mi?

-Bazen kendimi kırbaç sesleriyle ve 2 şekerle baskı altında yaşayan sirklerdeki aslanlara benzetiyorum. Ben üzerimdeki baskılardan ve size göre başarı olan değerlerden sonra verilen şekerlerden istemiyorum. Siz üzerime geldikçe, ben geriye gidiyorum. Sizin kalıplarınıza girmek istemiyorum.

-Benim saatlerce odama kapanıp ders çalışmamı istiyorsunuz. Ödevim bitti, testlerimi çözdüm, kitabımı okudum, sütümü içtim, seninle uzanmak, sana sarılmak, sizlerle sohbet etmek, güncel olayları tartışmak istiyorum.

-Başarılı olduğumda beni reklam etmeniz, başarılı olmam için sürekli telkinlerde bulunmanız beni çok sıkıyor.. Sürekli yeni şeyler öğrenme isteğime engel olamıyorum. Ben çok karmakarışık duygular yaşıyorum. Bazen problemler havuzunda can yeleğine ihtiyaç duyuyorum.

-Herhangi bir sınavda başarısız olma ihtimalim yok değil mi? Siz benim her şeyimsiniz. Ben yeni şeyler öğrenmek, sevmek ve sevilmek istiyorum. Sizi seviyorum, beni anlayın istiyorum!

Bir anne olarak 9 ay karnınızda taşıdığınız, kucağınıza ilk verildiğinde kendinizi dünyanın en mutlu insanı olarak hissettiğiniz, bir baba olarak minik ellerini size uzatan ve ışıldayan dünyanın en güzel gözleriyle karşı karşıya geldiğiniz o andan sonra…

Büyüdükçe birçok anne baba gibi sizlerde her aşaması özel olan büyüme ve gelişim sürecinde birçok özelliğini gözlemleme fırsatı buldunuz. Zaman zaman övünerek bu farklıları sergilemesini istediğiniz de oldu. Benim oğlum/kızım ne kadar akıllı, inanılmaz bir hafızası,  büyük bir kelime hazinesi var dediğiniz zamanlarda oldu. Hatta yakın çevrenizdekiler tarafından çok küçük yaşlardaki mantıksal konuşmaları dikkat çekiciydi.

Çocuğunuzun büyük bir hayal dünyası,  doğal bir merakı ve mantıklı ilişkiler kurabilme özellikleri sergilemesi, bazen bir endişeye dönüştü, sorduğu sorularla sizi çok zorladığı da oldu. İlgi duyduğu bir konuya olan düşkünlüğü ve yoğunluğu hatta bu konudan başka bir şeyi gözünün görmediği zamanlarda olmuştu. Yıllar boyunca, tarih, hayvanlar, arkeoloji, mitoloji gibi konulara sabitlendiğini, belgeseller izlediğini bunlarla ilgili fantastik romanlar okuduğunu izlediniz.

Genellikle, yürüme, konuşma, okuma, yazma, gibi becerilerde yaşıtlarına göre gelişimleri hızlı olan Üstün Zekâlı çocukların ilerleyen zamanlardaki olası başarılarını düşünmek heyecan vericidir. Üstün Zekâlı çocukların oldukça kırılgan ve tüm çocuklar gibi onların da sorunları olacağını bilmek önemlidir. Onun bu farklılıklarından dolayı araştırmalar yapmaya başladınız. Üstün Zekâlı olabileceği yönündeki düşüncelerinizi akademik yayınlarla desteklediniz.

Peki, Üstün Yetenekli olduğunu düşündüğünüz çocuğunuzu bebeklik döneminde farklı kılan bu erken belirtiler nelerdi?

  • Yaşıtlarına göre daha az uyuyordu, erken ve kapsamlı dil gelişimi vardı
  • Gürültü ve duygulara yoğun tepki veriyordu
  • İletişim becerisi dikkat çekiciydi (Bakıcısını çok kolay kabullenmesi ve gülümsemesi.)
  • Dikkat süresi uzun ve sıra dışı belleğe sahipti
  • Yüksek aktivite düzeyi
  • Kitaplara olan hayranlığı, öğrenmeden zevk alması ve öğrenme düzeyinin hızlı olması
  • Meraklı olması, kapsamlı bir hayal dünyası
  • Mükemmel anlamda mizah yeteneği
  • Soyut düşünme ve problem çözme becerileri
  • Duyarlılık ve şefkatli olması gözlemlenen davranışları olarak dikkatinizi çekmiş olabilir.
  • Bebeklik döneminde daha az uyku gereksinimi duymalarıyla dikkat çekebilirler.  Aşırı duyarlı sinir sistemine sahip olmaları normal yaşıtlarına oranla daha fazla hareketli olmalarına yol açabilmektedir.
  • Battaniyelerini üstlerinden atma, giyim eşyalarındaki markalardan, iç çamaşırlarındaki etiketlerden, altlarının ıslanmasından rahatsız olma, gürültüye yoğun tepki gösterme şeklinde ifade bulan aşırı duyusal tepkiler görülmektedir.

Her gelişim döneminde akranlarına göre farklı olduğunu hissettiğiniz yavrunuz Üstün Yetenekli olabilir mi? Yaptığınız araştırmalar ve uzman görüşleri sonucunda zekâ testi yaptırmaya karar verdiniz. Rehberlik araştırma merkezleri veya hastanelerin psikiyatri bölümlerinde zekâ testi yapıldığını öğrendiniz. Yapılan test sonucunda çocuğunuzun Üstün Yetenekli olduğu tespit edildi. Bir ebeveyn olarak Üstün Yetenekli ilgili birçok kaynakta yayınlanan kontrol listelerine baktığınızda bu test yapılmadan önce de bazı belirtiler olduğunu gözlemlemişsinizdir.

Üstün Yetenekli etiketinin sizi çok tedirgin ettiği ve gerildiğiniz zamanlarda olmuştur. Bu süreçte Üstün Yetenekli olan çocuğunuzun bu yeteneklerini ortaya koyabilmesi ve geliştirilmesi için çaba harcarken akademik anlamda sınıfındaki, apartmandaki komşu çocuklarla bir yarış içerisine girmesi ve akademik başarı testlerindeki başarılarının her zaman karşılaştırılması sizi çok yıpratmış olabilir. Biryandan çocuğunuzun potansiyel yetenek alanlarına yönelik çalışmalar içinde olması öte yandan akademik anlamdaki çevrenin beklentisi yıpratıcı olabilmektedir. Her çocuğun sevilmeye, korunmaya, duygusal ve zihinsel olarak beslenmeye ihtiyacı vardır. Her çocuk gibi oyun oynamaları, gülmeleri, kendilerini ifade etmeleri için ortama, düşünce ve yetenekleri doğrultusunda etkinliklere ihtiyaç duyarlar. Her çocuk gibi aynı ihtiyaçları olduğu gibi bazı alanlarda daha fazlasına ihtiyaç duyarlar. Çocuklarda üstün vurgusunun sıkça yapılması zararlı sonuçlar doğurabilir. Çocuğun başarısını, sınıf arkadaşlarının başarısı ile karşılaştırmak yerine kendi öğrenme güç ve süratine göre bir eylem planı oluşturulmalıdır.

Bilgi, ilgi ve beceri düzeyleri yüksek olduğundan sınıfları ve yaşlarından umulmayan konularla ilgilenip soru sorabilirler. Üstün yetenekli çocukların sordukları soruların geçiştirilmesi yerine akıllarına takılan konular hakkında detaylı ve mantıklı bir şekilde konuşulmalıdır. Ebeveynlerinin ve öğretmenlerinin bilgi birikimlerini ve tavsiyelerini dikkate almaları için karşılıklı etkin dinleme ve anlama ortamı oluşturulmalıdır. Ebeveynler ve öğretmenler çocukların özel ihtiyaçlarını farkedip potansiyellerini değerlendirebilmeleri için onlara yardımcı olmalıdırlar. Yalnızca sınıf seviyesinde değil aynı zamanda eşit zeka seviyesinde olan akranlarıyla iletişim kurabilecekleri okul dışı etkinliklere yönlendirilmeleri de önemlidir.

Her alanda koşuşturma şeklinde plansız etkinlikler yerine etkili zaman kullanımı ve planlama konusunda özellikle ebeveynler tarafından desteklenmelidirler. En önemlisi her birey gibi üstün yeteneklilerinde anlaşılmaya ihtiyaçları vardır.

 

Mehmet Duran ÖZNACAR, 2008,2012

Revize, 2015

 

Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...