aile
ÜSTÜN VEYA ÖZEL YETENEKLİ ÇOCUK VE AİLE
Üstün veya özel yetenekli çocukların aile içerisinde belirlenmesi, erken yönlendirme şansını arttıracaktır. Bu nedenle gerek ebeveynlerin gerekse kreş veya anaokulundaki öğretmenlerin ya da evdeki bakıcıların, bu tip çocukların karakteristik özelliklerini bilmeleri gerekmektedir.
Ailelerin, çocuklarının yeteneklerini teşhis edip onlara kendilerini geliştirme şansı verebilmeleri için, profesyonel kişilerin yardımına ihtiyaçları vardır. Profesyonel kişiler, ailelerin, üstün veya özel yetenekli çocukların özellikleri, erken okul deneyimi imkânları ve çocuklarına sunabilecekleri uygun gelişimsel seçenekler hakkında bilgi sahibi olmalarına yardımcı olurlar.
Üstün veya özel yetenekliliğin belirlenmesi, uzmanlarca en çok tartışılan konulardan biridir. Eğitimcilerin bir bölümü, üstün veya özel yetenekliliğin belirlenmesinde, standardize edilmiş test bataryalarının kullanılması gerektiğini savunmaktadırlar. Standardize edilen formel test etme yönteminde, sıklıkla grup testleri ya da öğretmen ve/veya aileler tarafından aday gösterme ile ilgili genel bir eleme sistemi kullanılmaktadır. Bu yöntemde, okul öncesi veya ilköğretim çağı çocukları için farklı psikolojik ölçme ve değerlendirme araçları kullanılmaktadır. Özellikle okul öncesi çocukları için kullanılan mevcut test araçlarının geçerliliği ve güvenirliliği ile ilgili pek çok tartışma vardır. Bu yöntem, liderlik ve yaratıcılık gibi zihinsel süreçlerin belli bir bölümünü kapsayan alanlarda üstün veya özel yeteneğe sahip çocukları tespit etmede etkili değildir. Bu tür testler ayrıca, farklı sosyo-ekonomik ya da etnik kökenden gelen üstün veya özel yetenekliliğe sahip çocukları tespit etmede de başarılı değildir
Eğitimcilerin bir bölümü de daha ayırıcı ve kapsamlı bir metot olan davranışsal karakteristiklerden oluşan tanılama metodunun kullanılması gerektiğini savunmaktadırlar. Bu metodu savunan kimi eğitimciler, küçük çocuklarda üstün veya özel yetenekliliğin belirlenmesine yönelik, öğretmen ve ailelerin kullanabileceği “Davranış Karakteristiği Formları” geliştirmişlerdir. Üstün veya özel yetenekli çocukların karakteristik özelliklerinin çoğunu gösteren çocuklar için tanılama amaçlı bazı testler de geliştirilmiştir. Bu testlerin, bu konuda uzman kişilerin gözetiminde yapılması gerektiği unutulmamalı dır.
Bu testler:
1. Zekâ Testleri,
2. Yaratıcılık Testleri,
3. Özel Yetenek Testleri,
4. Başarı Testleridir.
ÜSTÜN VEYA ÖZEL YETENEKLİ ÇOCUKLARIN AİLE İÇİNDE BELİRLENMESİ
Doğuştan yetenekli çocuklar, bilgiye susamışlardır. Ebeveynlerin ve öğretmenlerin onlara yeteneklerini geliştirebilmelerini sağlayacak fırsatları tanıyabilmeleri için, onlardaki bu öğrenme arzusunun mümkün olduğunca erken fark edilmesi büyük önem taşır.
Eğitimlerinde geç kalmış olmamak için, özel eğitim gerektiren diğer çocuklar gibi üstün veya özel yetenekli çocukların da erken teşhis edilmesi gerekir. Üstün veya özel yetenekli çocukların 3–8 yaşları arasında “teşhis edilmeleri” erken yönlendirme imkânı bulunabilmesi açısından büyük önem taşır. Zekâ testleri, şu an elimizdeki tek akademik başarı ölçüsü ve belirleyicisi oldu ğu için yararlı olabilir; fakat bu testlerin, doğru tahminlerde bulunma özelliğine sahip olmalarına karşın, zekâ yeteneğini ölçmede kusursuz oldukları söylenemez; çünkü zekâ testleri, değişik zaman ve koşullarda değişik sonuçlar verebilirler. Ayrıca, teste tabi tutulan çocukların yaşı küçüldükçe, testler daha sağlıksız sonuçlar vermektedir. Bu nedenle, psikologlar okul öncesi yaşlardaki çocuklara bu tür testleri uygulama konusunda isteksizdirler.
Zekâ testlerinin kusursuz olmamasının nedenleri arasında, zekâ verimliliğinin çeşitli şartlara göre değişkenlik göstermesi önemli bir yer tutar. Toplam zekâ düzeyinin testin uygulandığı zamana göre değişiklik gösterdiği bilinen bir gerçektir.
Zekâ verimliliği;
• Testin uygulandığı günün saatine,
• Kişinin o anki ruhsal durumuna,
• Kişinin o anki sıkıntı düzeyine,
• Testin uygulandığı fiziksel şartlara bağlı olarak değişebilir.
Farklı testler, kişinin farklı zekâ alanlarını ölçme amaçlı hazırlandığı için aynı kişiye uygulanan farklı testlerin farklı IQ sonucunu vermesi kaçınılmazdır; ancak elde edilen sonuçların hiçbirisi kişinin gerçek IQ’su olamaz; kaldı ki kişinin gerçek IQ su, hiçbir zaman tespit edilemez. Akademik başarıda, zekâ çok önemli bir etkendir; ancak zekânın, yetenekliliğin diğer alanlarında pek fazla etkisi olmamaktadır. Çünkü; akademik başarıda zekânın yanı sıra şans, kişilik özellikleri, fırsatlar, motivasyon ve iyi öğrenim şartları na sahip olunması gibi faktörler de etkili olmaktadır. Ayrıca, farklı kültürlerden gelmiş olmak da zekâ testlerinin sonuçlarını doğrudan etkilemektedir. Örneğin, farklı kültürel ortamlarda yetişip esas eğitim sistemine dahil olmayan veya okuma yeterliliği bulunmayan üstün veya özel yetenekli çocukların bazı testlerde başarılarının düşük olduğu gözlenmektedir. Yukarıda belirttiğimiz tüm bu nedenlerden dolayı, bize göre zekâ testlerinde çocuğun IQ’sunu açıklamak yerine, zihinsel potansiyelini açıklamak daha yerinde olacaktır.
Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...